E-sports and gaming houses in Turkey: Labor, gender, and affect
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
E-spor bilgisayar oyunlarının profesyonel ve rekabetçi bir biçimde oynandığı ve pazar hacminin milyar dolarlara ulaştığı global bir endüstri. E-spor, erkeklik, heteronormatiflik ve girişimcilik bağlamında sporu, teknolojiyi ve oyun oynamayı birbiri içine sokan bir alan. Oyun evleri ve e-spor etkinliklerinde yapılan etnografik çalışmalarla, profesyonel oyuncularla, aileleriyle ve oyun severlerle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerle bu tez profesyonel e-spor oyuncularının `playbor` [play + labor / oyun oynamak + çalışmak] pratiklerini anlamaya çalışıyor. Bu `playbor` sanayi sonrası toplumlarda iyi yaşama giden yolun çok çalışmak kadar, hırslı oyun oynamaktan da geçtiği bir bağlamda ele alınmış oluyor. Bu sayede, bu tez, aşk gibi neoliberal fantezilerin e-spora nasıl sızdığını ortaya çıkartıyor. Devamında, bilgisayar oyunları ve fiziksel sporlarda halihazırda var olan heteronormatif cinsiyet rollerinin e-spor içerisinde nasıl yeniden üretildiğini gösteriyor. Oyun çalışmaları, medya çalışmaları ve dijital emek çalışmalarının kesiştiği interdisipliner bir çerçeve dahilinde bu tez, günümüz piyasa ekonomisinin gerçekleri dahilinde dijital oyunların sunduğu vaatleri günümüz gençliğinin müzakere etme sürecindeki gerilimlerini ve çelişkilerini göstermiş oluyor. E-sports is a global industry based on professional and competitive playing of videogames, where revenues reach 1 billion dollars. The field of e-sports blends sports, technology and gameplay within a masculine, heteronormative, and entrepreneurial context. E-sports players work, play and live within gaming houses. Based on ethnographic research in gaming houses, e-sports events, and semi-structured interviews with players, families, and fans, this thesis aims to understand how professional e-sports players `playbor` within the context of post-industrialism where the path to a `good life` comes through not hard work but passionate play. This thesis reveals the ways in which neoliberal fantasies of love have permeated e-sports. Furthermore, it shows how heteronormative gender structures already inherent in videogames and physical sports get to be reproduced themselves within e-sports. Through an interdisciplinary framework between digital game studies, media studies, and digital labor studies, this thesis ultimately demonstrates the tensions and contradictions of how contemporary youth negotiates the promises of digital play with the realities of contemporary market economy within the context of the Global South.
Collections