Türk hukukunda telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbiri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Teknolojinin hızla gelişmesi, bir yandan hayatlarımızın kolaylaşmasını sağlarken; diğer yandan işlenen suçların aydınlatılmasını ve sorumlulara ulaşılmasını da bir o kadar güçleştirmiştir. Toplumdaki adalet ve güven duygusunu korumak isteyen devlet, hem suç işlenmesinin önüne geçmek için tedbirler almak hem de işlenen suçları hukuka uygun yöntemler kullanarak açığa çıkarmakla yükümlüdür. Bu yöntemlerden biri de, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesidir.Ceza muhakemesi hukukunda telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, gizli bir koruma tedbiri olarak karşımıza çıkmaktadır. Hukukumuzda ilk kez 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu ile düzenlenen bu tedbir, yürürlük süresi boyunca yalnızca örgütlü suçlara ilişkin uygulama alanı bulmaktaydı. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun yürürlüğe girmesi ile iletişimin denetlenmesi tedbiri, genel bir düzenlemeye kavuşturulmuştur. On one hand the rapid development of technology enables our lives to be easier on the other hand it makes difficult to clarify the crimes committed and to reach those responsible. The state which wants to protect the sense of justice in the society is obliged to both take measures to prevent the crime and to disclose crimes by using appropriate methods.One of these methods is communication control through telecommunication. Control of communication through telecommunication in criminal procedure law is a hidden protection measure. This measure, which was first enacted with the law on prevention of benefit-oriented criminal organizations no. 4222 for the first time, only applied to the field of organized crime during validity period. With the going in effect criminal procedure law no.5271, the measure of communication control has been included in the general regulation.
Collections