Optik pozisyonlandırma sistemi ve geleneksel yaklaşım ile gerçekleştirilen implant uygulamalarının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İmplantarın hatalı konumlandırılmasından kaynaklanan sorunlar erken ve geç dönemde komplikasyonlara neden olmaktadır. Bu sorunları azaltabilmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Dental laboratuvarda üretilen geleneksel cerrahi şablonlar ve stereolitografik cerrahi şablonlar bu yöntemler arasındadır. Bununla birlikte şablon üretim süreci, hasta üzerindeki hazırlıklar, teslimat süresi gibi süreçler maliyeti ve toplam tedavi süresini arttırmaktadır. Bu yöntemlere alternatif olarak beyin cerrahisinde kullanılan optik konumlandırma cihazları diş hekimliğinde de kullanılabilir hale gelmiştir. Bu çalışmanın amacı Optik Pozisyonlandırma Sistemi (OPS) yardımcılığıyla veya geleneksel yöntemle planlanan ve yerleştirilen implantlar arasındaki sapmaları karşılaştırmaktır. Başlangıçta çalışmaya posterior maksillada en az 2 diş eksikliğine sahip 32 hasta dahil edilmiştir. Mevcut dişlere uyumlanan termoplastik stentte bağlanmış radyoopak işaretleyici ile hastadan konik ışınlı tomografi alınmıştır. Elde edilen veriler üzerinde planlama yapılmış ve hastaların üst çenesine bir taraf OPS yardımcılığıyla, diğer taraf ise geleneksel yöntemle olacak şekilde 92 implant yerleştirilmiştir. İyileşme döneminin ardından hastalardan tomografi alınıp planlanan ve yerleştirilen implantların sapma değerleri ölçülmüştür. Sonuçlar generalized linear mixed models ile analiz edilmiştir (P<0,05). OPS yardımcılı ve geleneksel gurupta giriş noktasında ortalama sapma değerleri sırasıyla 0,01±0,07mm ve 1,70±0,13mm, implant ucundaki sapma değeri ise 1,83±0,12mm ve 2,51±0,21mm olarak bulunmuştur (P<0,001). İmplantlardaki açısal sapma değeri ise OPS yardımcılığıyla implant yerleştirilen gurupta 5,59°±0,39°, manuel grupta ise 10,04°± 0,83°'dür (P<0,001). Planlanan implant pozisyonlarının hasta ağzına aktarılmasında OPS geleneksel yönteme göre üstünlük sağlamıştır. İmplant pozisyonunun kritik olduğu olgularda OPS yardımcılığı geleneksel yönteme göre daha hassas konumlandırma sağlamaktadır. The aim of this study was to compare the deviations of planned and placed implants placed by the assistance of a micron tracker-based dynamic navigation device or freehand methods. 32 patients with bi‐lateral teeth loss in the posterior maxilla were included. A thermoplastic fiducial marker was adapted for the remaining teeth, and cone‐beam computerized tomography was used for imaging. A minimum of one implant was planned for each side of the maxilla, and the dynamic navigation device or freehand method was randomly used for surgical insertion. Deviations were measured by matching the planning data with a final CBCT image. The results were analysed by generalized linear mixed models (P < 0.05). A total of 92 implants were placed uneventfully, and 86 implants were included in the final analysis. In the NAV and FRE groups, the mean linear deviations in the shoulder of the implants were 1.01 mm (SD: 0.07) and 1.70 mm (SD: 0.13) (P < 0.001), mean deviations in the tip of the implants were 1.83 mm (SD: 0.12) and 2.51 mm (SD: 0.21) (P < 0.001), and mean angular deviations were 10.04° (SD: 0.83) and 5.59° (SD: 0.39) (P < 0.001), respectively. No learning curve was revealed. Compared with the FRE group, approximate 33.83% and 79.60% reductions for the respective linear and angular deviations were achieved in the NAV group. The NAV technique can be used to transfer virtual implant planning to the patient's jaw with increased accuracy.
Collections