Belirleyici faktörler ve temel yönelimler ekseninde bağımsızlık sonrası Kazakistan dış politikası: 1991-2011
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sovyetler Birliği (SSCB) 1991 yılında dağıldıktan ve tarih sahnesinden çekildikten sonra, Türkiye'yi yakından ilgilendiren Orta Asya coğrafyasında müstakil, bağımsız devletler ortaya çıktı. Bu devletler, SSCB döneminde Birlik Cumhuriyeti ya da SSR adıyla anılan ve merkezi Sovyet hükümeti yönetimi ardı sıra yönetsel olarak bütünlük arz eden, sınırları belirli federal unsurlarken, beklenmedik şekilde uluslararası ilişkiler aktörü haline geldiler. Kazakistan, gerek sahip olduğu kara ülkesi (teritoryal genişliği) bakımından, gerekse de sahip olduğu stratejik hammadde kaynakları açısından, bağımsızlığını kazanan 15 eski Sovyet cumhuriyeti arasında güç potansiyeli bakımından Rusya Federasyonu'ndan (RF) sonra ikinci sırada gelmektedir. Dahası Kazakistan RF ve Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) arasındaki konumu ile ve Avrasya'yı kuzeyden Avrupa ile bağlayan coğrafi konuşlanışı itibarıyla jeostratejik bakımdan küresel önemi haiz bir ülkedir. Aynı zamanda Kazakistan ülkeye adını veren Kazak halkının Türk dil ailesine mensup bir dil olan Kazakçayı anadil olarak konuşması sebebiyle de özellikle Türkiye ve Türkî cumhuriyetler açısından ayrıca bir öneme sahiptir.Sahip olduğu jeopolitik konum ve petrol ve doğalgaz başta olmak üzere hammadde kaynaklarının zenginliği, Kazakistan'ı diğer Sovyet ardılı ülkelerden ayrıcalıklı bir hale getirmektedir. Dünya petrol ve doğalgaz rezervleri azalırken fosil enerji talebinin her geçen gün artması, dünya fosil enerji kaynağı toplamının ciddi bir oranına sahip bulunan Kazakistan'a 1991'den bu yana gerek küresel aktörlerce, gerek bölgesel güçlerce, gerekse de komşuları bakımından büyük önem atfettikleri bir aktör haline getirmiştir. Bunun yanında giderek gelişen ekonomisi ve görece iyi hayat standartları ve kişi başı düşen milli gelir düzeyi ile Kazakistan Orta Asya'da tartışmasız en belirleyici yerel aktör konumuna yükselmiş bulunmaktadır.İzleye geldiği dış politika stratejisi ile multi vektörel bir dış politika stratejisi takip eden Kazakistan, aynı zamanda hem RF ile stratejik derinlikteki ilişkilerini devam ettirmekte, hem de Batılı ülkelerle ilişkilerini geliştirme stratejisini izlemektedir. ÇHC de Kazakistan dış politikasında ayrıcalıklı bir konuma yükselmiş durumdadır. Bu ülke ile özellikle ekonomik alanda ilişkilerini derinleştirmekte olan Kazakistan, demografik dezavantajlı konumunu RF ile ilişkilerini devam ettirerek dengelemektedir.Tezin temel araştırma konusu, bu dış politika stratejisinin başarılı olup olmadığının değerlendirilmesidir. Özel olarak üstünde durulan sorunsal, takip edilen dış politika yaklaşımının nedenlerinin anlaşılması, varsa mevcut diğer alternatiflere göre neden hâlihazırda devam eden dış politikanın Kazak karar alıcılar tarafından tercih edildiğinin araştırılması, bu dış politikanın olumlu ve olumsuz boyutlarının ayrıntılı olarak ele alınmasıdır. In Central Asia which is a region in that Turkey is highly interested emerged after the disintegration of the Soviet Union (UDSSR) new independent states. While these states which were called as the Union Republics or as SSR?s were during the Soviet period quasi federal units of the UDSSR with clearly defined territories, they became unexpectedly actors of international relations. Kazakhstan is among all other 15 new independent post Soviet states in terms of its territory, of the reserves on fossil energy reserves and potential power after the Russian Federation (RF) on the second place. Moreover Kazakhstan has a special importance in terms of its quite relevant geostrategic position between the RF and Peoples Republic of China (PRC) that is connecting Europe with Asia over the northern corridor. Therefore Kazakhstan is important for global affairs. Kazakhstan is also belongs to the Turkic speaking states because of its titular nation which speaks a Turkic language.Kazakhstan has a privileged status among all other post Soviet states in Eurasia because of its geostrategic localization and its richness on energy resources like oil and natural gas. Because of the increasing needs in the world and limited reserves, fossil energy has become more strategic and relevant, and Kazakhstan and its relevance has been increasing since the independency in 1991. Both for global powers and regional actors, and for neighboring countries, Kazakhstan has become an important actor. Also its developing economy, relative good life standards and increasing GDP per capita contribute without doubt to its expanding influence and dominating role in the Central Asian region.Kazakhstan has been following a multi vectoral foreign policy course and realistically continuing its strategic partnership and traditional relations with the RF on one hand, and on the other hand it has been deepening its relations with the West. Also the PRC has reached a privileged position in Kazakhstan?s foreign policy. Especially in economic and trade relations Kazakhstan aims to deepen its relations with this country and balance its disadvantaged demographic situation.The main question of this thesis is evaluating Kazakhstan?s foreign policy. Special emphasis is given to the reasons of the foreign policy course that is preferred by Kazakh decision makers since the independency and comparing this foreign policy course with other alternatives and analyzes advantages and disadvantages of this foreign policy.
Collections