Göçe zorlanmış akademisyenlerin Türk yükseköğretimine bakışı: fenomenolojik bir çözümleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırma ülkelerinden savaş, iç karışıklıklar, siyasi istikrarsızlık ve güvenlik kaygısı gibi olumsuz koşullar nedeniyle göç etmek zorunda kalmış ve Türk yükseköğretiminde görev yapmakta olan akademisyenlerin, Türk yükseköğretim sistemine ilişkin bakış açılarını farklı boyutlarıyla detaylı bir biçimde ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırma nitel araştırma yöntemi ve fenomenoloji deseninde kurgulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Karabük Üniversitesi Edebiyat, İlahiyat ve Mühendislik Fakültelerinde görev yapmakta olan ve göçe zorlanmış toplam 10 akademisyen oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplamak amacıyla ilgili alanyazın ve uzman görüşleri doğrultusunda oluşturulan yarı yapılandırılmış bir görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma sonuçları katılımcıların akademisyen olmayı bir üst kimlik olarak algıladıklarını, akademisyenliğin evrensel tanımı çerçevesinde kendilerini tanımladıkları ve mesleki kimliklerini akademisyenlik mesleğinin topluma hizmet, bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetleri yürütme, bilimsel bilgi üretme ve gelecek nesillerin inşası gibi görev ve işlevleri bağlamında anlamlandırdıklarını göstermektedir. Bununla birlikte katılımcıların ülkelerindeki savaş, iç çatışmalar, siyasi istikrarsızlık ve güvenlik endişesi gibi nedenlerden ötürü ülkelerini terk etmek zorunda kalmaları ve geri dönüşlerinin önünde engellerin bulunması açısından diğer akademisyenlerden ayrıldıkları ve kendilerini göçe zorlamış akademisyen grubu içinde değerlendikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca araştırma sonuçları katılımcıların Türk yükseköğretim sisteminde bulunmalarının yükseköğretime belli açılardan katkı sunduğunu düşündüklerini ve ülkenin yükseköğretimine uluslararası bir boyut kattıklarına ve eğitimde kaliteyi yükseltme adına önemli bir işlevi yerine getirdiklerine inandıklarını göstermektedir. Öte yandan araştırma sonuçlarından katılımcıların Türk yükseköğretim yönetimini daha demokratik buldukları, akademisyen özgürlüğü ve özerkliği açısından mutlu hissettikleri, öğretimin niteliğinin ve kendilerine sunulan fiziki koşulların ise iyi olduğu kanaatinde oldukları anlaşılmaktadır. Ayrıca araştırma sonuçları katılımcıların yaşadıkları sorunlara yönelik Türkiye'de meslek ve sosyal hayatlarında karşılaştıkları birtakım dil engelleri olduğunu, özellikle resmi evrakları anlamakta güçlük çektiklerini, üniversitelerin personel işlerinde İngilizce ya da Arapça bilen kimsenin olmadığını ve sürekli tercüme desteğine ihtiyaç duyduklarını; sosyal etkileşim açısından bulunduğu ülkenin dilini konuşamamanın yarattığı yalnızlık ve yalıtılmışlık hissi yaşadıklarını ve aileleri açısından da bu durumun bir takım zorluklar doğurduğunu ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Yükseköğretimde Uluslararasılaşma, Göç Teorileri, Türk Yükseköğretimi, Uluslararası Akademisyen, Nitel Araştırma, Fenomenoloji. This research aims to reveal in detail the perceptions of academics, who had to migrate from their countries due to negative conditions such as war, inner turmoil, political instability and security concerns, to the Turkish higher education system. The research was designed in qualitative research as a phenomenological inquiry. The study group consists of 10 forced displaced academics working at Karabuk University Faculty of Letters, Theology and Engineering Faculty. In order to collect data, a semi-structured interview form generated in line with the relevant literature and expert opinions was used. The results of the research revealed that participants perceive being an academician as a higher identity and define themselves within the framework of the universal definition of academics. They make sense of their professional identities within the context of tasks and functions of their profession such as service to society, conducting scientific research, producing scientific knowledge and building future generations. It is also concluded that the participants are separated from other academicians in terms of having to leave their country due to war, inner turmoil, political instability, security concerns in their countries and having obstacles to their return. Therefore, they consider themselves within the group of forced displaced academics. In addition, the results of the research show, the participants consider that their presence in Turkish higher education system contributes to higher education in certain aspects. They also believe that they contribute to the international dimension of higher education in the country and perform an important function in order to improve the quality of education. According to the results of the research, it is concluded that the participants find Turkish higher education administration more democratic, feel happy about the freedom and autonomy of academicians, and think that the quality of education and the physical conditions offered to them are good. The participants stated that they experienced some language barriers in their professional and social life, especially had difficulty in understanding official documents, there was no one who could speak neither English nor Arabic in the personnel of the universities and they needed continuous translation support. The results of the study indicate that they are experiencing loneliness and isolation caused by not being able to speak the language of the country in terms of social interaction and this also poses some difficulties for their families. Keywords: Internationalization in Higher Education, Migration Theories, Turkish Higher Education, International Academician, Qualitative Research, Phenomenology
Collections