XVIII. yüzyılda Batum sancağı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kafkasya ve Karadeniz'in önemli liman şehirlerinden biri olan Batum, XV. Yüzyıl'da başlayan Osmanlı-Gürcü ilişkileri ve XVI. yüzyılda yoğunlaşan seferler sonucunda Osmanlı Devleti yönetimine girmiştir. Batum, tarihi, coğrafyası ve bölgedeki stratejik konumu açısından XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin siyasî ve askerî açıdan istifade ettiği önemli güzergâhlardan biri olmuştur. Batum'un Osmanlı Devleti açısından işlevi en belirgin şekliyle Osmanlı-Safevi ve Osmanlı-Rus savaşları esnasında ortaya çıkmıştır. Osmanlı-Safevi ve Osmanlı-Rus Savaşlarının yoğunlaştığı XVIII. yüzyıl ve sonrasında Batum Sancağı; Erzurum, Kars, Çıldır ve Ahıska'ya her türlü zahire ve mühimmatın taşınmasında rol oynayan önemli bir merkez haline gelmiştir. Güneyi ile kuzeyinde önemli kale ve limanların bulunduğu Batum, XVIII. yüzyılın sonlarında ve XIX. yüzyılda artık büyük devletlerin merceği altında olacaktır. XIX. yüzyılda ise Rusya hareket alanını genişletmek için Batum'a nüfuz etmeye çalışmıştır. Osmanlı Devleti, gerek coğrafi konumu, gerek yetiştirilen ürün ve gerek bölgedeki insan kaynağı bakımından da oldukça verimli olan bu sancağı XVIII. yüzyılda özellikle askeri bir ikmal merkezi ve Karadeniz'in diğer limanlarından gelen zahire naklinde değerlendirmiştir. Batum (Batumi), an important port city for the Caucasus on the Black Sea, became a focus of Ottoman-Georgian relations starting in the 15th century and came under Ottoman control after a series of military campaigns in the 16th century. Based on its history, geography, and strategic location in the region, Batum became one of the most important routes used by the Ottoman Empire for political and military reasons during the 18th century. Batumi's function for the Ottoman Empire was most pronounced during the Ottoman-Safavid and Ottoman Russian wars. During the 18th and 19th centuries, when these wars became most intense, the province (sancak) of Batum became an important center that played a role in the transport of provisions and munitions to Erzurum, Kars, Çıldır, and Ahıska (Akhaltsikhe). Batum, with an important fortress to its south and an important port to its north, attracted the attention of the great powers toward the end of the 18th century and during the 19th century. In the 19th century, Russia sought to expand its empire by establishing control over Batum. The Ottoman Empire, for its part, sought to make use of this province both because of its strategic geographic location but also because of its agricultural productivity and its source of human resources; specifically, they used it as a military supply center and as a logistics point for distributing grain arriving from various other ports on the Black Sea.
Collections