Retina ven dal tıkanıklığı geçiren hastalarda pupilla fonksiyonlarındaki değişiklikler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Bu çalışmada retina ven dal tıkanıklığı geçiren hastalarda pupil çapında değişiklik olup olmadığı değişik aydınlatma koşullarında ve farmakolojik midriazis sonucunda inceleyerek araştırmak amaçlandı.GEREÇ VE YÖNTEM: Bu amaçla RVDT geçiren hastaların RVDT geçiren gözleri ile aynı hastaların diğer gözleri arasında çeşitli aydınlatma koşullarındaki ve farmakolojik midriyazis çaplarının karşılaştırıldı. Son 6 ayda görmede azalma şikayeti ile başvurup retina ven dal tıkanıklığı tespit edilen ve daha önce herhangi bir tedavi almamış 30 hastanın ven dal tıkanıklığı olan gözleri çalışma grubu, diğer gözleri kontrol grubu olmak üzere 60 göz çalışmaya dahil edildi. Hastalara başvuru anında ve sonrasında Snellen eşeli kullanılarak en iyi düzeltilmiş görme keskinliği ve yarıklı ışık biomikroskopisi ile ön segment muayeneleri ve fundus muayeneleri yapılarak bulguları değerlendirildi. Pupilla dilatasyonu öncesinde karanlık bir odada en az 15 dk bekletildikten sonra öncelikle skotopik, sonrasında mezopik ve daha sonra fotopik pupil çap ölçümleri scheimpflug kamera ve placido disk tekniğinin kombinasyonunu ile ön segment analizi yapan Sirius cihazı (CSO; Sirius, Floransa, Italya) ile yapıldı. Daha sonra 15 dk ara ile iki kez olmak üzere %0.5 tropikamid ve %2.5 fenilefrin hidroklorür damlatılıp 45 dk beklendikten sonra hastaların yine her iki gözünden de midriyatik pupil çapları Sirius cihazı ile ölçüldü. Hastaların RVDT geçiren ve geçirmeyen gözlerinden elde edilen bulgular istatistiki olarak karşılaştırıldı.BULGULAR: Çalışmamızda RVDT tespit edilen 30 hastanın 15'i (%50) kadın 15'i (%50) erkekti. Hastaların ortalama yaşı 59,06 (±12,09) idi. Çalışmaya dahil edilen RVDT olan gözlerin 17'si (%56,67) sağ göz, 13'ü (%43.33) sol göz, yine bu hastaların ven tıkanıklık bölgeleri de 17'si (%56,67) üst temporal ven bölgesinde, 13'ü (%43.33) alt temporal ven dal bölgesindeydi. Kontrol grubunun görme keskinliği Snellen eşeline göre ortalama 0,85±0,27 mm iken çalışma grubunda ortalama görme keskinliği 0,43±0,31 mm şeklinde bulundu(p=0). Hasta verileri üzerinde yapılan istatistiksel analizleri sonucunda iki grup arasında skotopik pupil çapları kontrol grubunda 4,47±0,98 mm(2.55-6,87mm), RVDT olan grupta ise 4,87±0,98 mm(3,09-6,89mm) şeklinde bulunmuş olup iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p˃0.05). Yine bu iki grup arasında yaplan mezopik pupil çap ölçümlerinin kontrol ve hasta grupta sırasıyla 3,76±0,90 mm(2,29-5,73mm) ve 4,08±0,88 mm(2,41-5,89mm) şeklinde olduğu ve bu pupil çap ölçümünde de istatistiksel fark olmadığı görüldü (p˃0.05). Fotopik pupil çap ölçümlerinde kontrol grubunda ortalama pupil çapı 3,06±0,40 mm(1,75-4,49mm) iken, RVDT saptanan gözlerde ortalama pupil çapı 3,27±0,72 mm(2,03-4,96) olarak bulundu. İki grup arasında fotopik pupil çap ölçümleri yönünden fark saptanmadı (p˃0.05). Hastaların yine her iki gözünden midriyatik pupil çapları Sirius cihazı ile ölçüldü. Retina ven dal tıkanıklığı geçiren gözlerde ortalama pupil çapı 7,76±0,68 mm (5,90-8,99mm) iken sağlam gözlerde ortalama pupil çapı 7,87±0,72 mm (6,10-9,20mm) şeklinde ölçüldü. Bu iki grup arasında yapılan analiz sonucunda istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p˃0.05).SONUÇ: Çalışmamız retina ven dal tıkanıklığı geçiren hastalarda pupilla fonksiyon değişiklikleri olup olmadığını araştıran ilk çalışma olması nedeniyle orjinaldir.Çalışmamız sonucunda RVDT geçiren ve ilk 6 ay içerisinde müracaat eden hastalarda çeşitli aydınlatma koşullarında pupil çapı değişikliklerinin RVDT geçirmeyen gözlerden farklı olmadığını tespit ettik. Benzer şekilde farmakolojik midriazisde de RVDT geçiren ve geçirmeyen gözlerde farklı pupil çaplarına yol açmadığını tespit ettik. ABSTRACTAIM: In this study, we aimed to investigate and compare pupil diamater changes for various lightining conditions and pharmacologic midyrasis in eyes with and without BRVOMATERIAL AND METHOD: Our study includes 30 patients diagnosed as branch retinal vein occlusion that admitted with vision declining for the last six months without any treatment. The eyes with occluded retinal vein branch are received as study group and the healthy eyes are considered to be control group, ie. the study includes 60 eyes. The findings evaluated with performing anterior segment and fundus examination by slit lamb biomicroscopy and the best improved visual acuity measured with Snellen chart. Inıtıally scotopic and soon after mesopic and photopic pupil diameters have been measured after waiting in a dark room for at least 15 minute (before pupil dilatation). with Sirius device (CSO; Sirius, Florence, Italy) that analyses anterior segment with combination of scheimpflug camera and placido disc technique. Then 0.5 % tropicamid and 2.5 % phenylephrine hydrochlorid are dropped for 2 seison with an interval of 15 minute and the mydriatic pupil diameter of both eyes were measured with Sirius device after waiting for 45 minute. The findings obtained from eyes with and without BRVO are statistically compared.RESULTS: Fifteen patients (50 %) were male and 15 (50 %) were female. Mean age was 59,06 (±12,09) 17 out of the eyes with BRVO ( 56,67 %) was right eye and 13 was left (43.33 %). The region of the occlusion was superior temporal vein for 17 patient (56,67 %) and inferior temporal vein branch region for 13 (43.33 %). Mean visual acuity for the control group according to Snellen chart was 0,85±0,27 mm and 0,43±0,31 mm for the study group (p=0). Statistical analysis of the scotopic pupil diameters have revealed no statistical significance between study group (4,87±0,98 mm) and control group (4,47±0,98 mm) (p˃0.05). Analysis of the mesopic pupil diameter have also revealed no statistical significance between the study group (3,76±0,90 mm) and control group (4,08±0,88 mm) (p˃0.05). Analysis of photopic pupil diameter, another parameter, have also showed no statistical significance between the study group (3,27±0,72 mm) and the control group (3,06±0,40 mm) (p˃0.05). Mydriatic pupil diameter, the last parameter, have also been measured with Sirius device for both groups. Mean pupil diameter for the study group was 7,76±0,68 mm and 7,87±0,7 mm for the control group with no statistical significance (p˃0.05).CONCLUSİON: Our study is original because it is the first study investigating whether pupillar changes occur in patients with branch retinal vein occlusion.As a result of, we found that, there is no changes in pupil diamater for various lightining conditions in patients with branch retinal vein occlusion who were admitted within the first 6 months. Similarly, we also revealed that there is no difference of pupil diamater between eyes with and without BRVO after pharmacologic midyriatic application
Collections