Taşınmaz mülkiyetinin devrinde miras bırakanın muvazaası

Abstract

Tez çalışmasında miras bırakanın taşınmaz mülkiyetinin devrine ilişkin muvazaalı işlemleri incelenmiştir. Miras bırakanın muvazaalı işlemlerinde amaç, miras bırakanın mirasçılarının tamamının ya da bir kısmının miras haklarına zarar vermektir. Uygulamada, miras bırakan söz konusu amacına ulaşabilmek için sıklıkla, bağışlama işlemini görünürde bir satım sözleşmesinin arkasına gizleme yoluna gitmekte, diğer bir anlatım ile muvazaalı işlem gerçekleştirmektedir. Miras bırakanın muvazaalı işlemleri nisbi muvazaalı işlemlerdir. Böyle işlemlerde görünürdeki işlem muvazaa nedeni ile geçersizdir. Gizli işlem ise, kanunda geçerliliği için bir şekil şartı öngörülmedikçe, geçerlidir. Miras bırakanın muvazaalı işlemlerinin tipik örneği, miras bırakanın gerçekte bağışlamış olduğu taşınmazını, görünürdeki bir ölünceye kadar bakma sözleşmesi ya da satım sözleşmesi ile devrettiği durumdur. Yargıtay, gizli bağışlama sözleşmesinin şekil eksikliği nedeni ile geçersizliğini kabul etmekte ise de doktrinde aksi görüşler de bulunmaktadır.

In this thesis, the fictitious transactions relating the transfer of immovable property of testator are examined. The purpose of the testator's fictitious transactions is to harm all or some inheritors' inheritance rights. In practice, the testator often hides a sale transaction behind a donation in order to reach this purpose, in other words testator performs a fictitious transaction. The fictitious transactions of the testator's are high quality type of falsifications. In this type of transactions the ostensible agreement is void because of the simulation. The secret agreement is valid, unless a law stipulates a ruling case for the validity. Typical examples for the fictitious transactions of testators are transfer of an immovable, which is actually has been donated, with a lifelong support agreement or with a sale agreement as ostensible agreement. The Court of Appeal accepts the invalidity of the secret donation agreement due to formal defect but contrary opinions are also available in the doctrine.