Show simple item record

dc.contributor.advisorYıldız, Ali Kemal
dc.contributor.authorTirtir, Mustafa
dc.date.accessioned2020-12-04T18:42:39Z
dc.date.available2020-12-04T18:42:39Z
dc.date.submitted2015
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/96149
dc.description.abstractHaberleşme Hürriyeti, Anayasa'mızla güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerdendir. Bu özgürlüğü kısıtlayan bir tedbirin Yasa ile düzenlenen sınırlarının kıyas ya da yorum yoluyla genişletilmemesi gerekmektedir. Aksi halde iletişim özgürlüğü ihlal edilmiş olacaktır. Uygulamada gerek Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan hükümlere, gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin belirlemiş olduğu sınırlara bağlı kalınmadığı görülmektedir. Bu tedbirin uygulanması ile elde edilen delillerin mahkûmiyet için yeterli olmayacağı, iddia konusu suçun kesin ve inandırıcı delillerle desteklenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Ancak belirtmek isteriz ki, Yargıtay'ın bu konuda müstakar kararlarının bulunmadığını belirtmek gerekmektedir. Yasa'da yer alan tesadüfen elde edilen delillerin uygulanması ile tam bir yeknesaklığın bulunmadığını, Yargıtay'ın zaman içerisinde farklı kararlar verdiğini belirtmek gerekmektedir. Dinleme kararı içen mahkeme kararının zorunlu olması en başta dikkate alınması gereken unsur iken, Yasa'daki son çare tedbirinin de her olayda bulunması gerekmektedir.
dc.description.abstractFreedom of Communication is one of the fundamental rights and liberties ensured by our Constitution. The boundaries of a measure limiting this freedom, which are regulated by Law, should not be extended through comparison or interpretation. Otherwise, freedom of communication will be violated. It is clear that neither the provisions of Code of Criminal Procedure, nor the boundaries determined by European Court of Human Rights are followed in the practice. It should be kept in mind that the evidence gathered through the practice of this measure will not be sufficient for conviction and the claimed crime should be supported with precise and credible evidence. However, we must state that the Supreme Court does not have any stabile decisions on this matter. It is necessary to state that there is no uniformity regarding the implementation of the evidence gathered by coincidence in the Law and the Supreme Court makes different decisions in the course of time. Although the fact that a court decision is compulsory for the wiretapping decision is the first thing to keep in mind, the last resort measure in the Law should be present in each case.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectHukuktr_TR
dc.subjectLawen_US
dc.titleTelekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentKamu Hukuku Anabilim Dalı
dc.subject.ytmCommunication
dc.subject.ytmCommunication technology
dc.subject.ytmCommunication freedom
dc.subject.ytmConstitution
dc.subject.ytmEuropean Court Human Rights
dc.subject.ytmLaw of Criminal Procedure
dc.subject.ytmTelecommunication
dc.subject.ytmControl
dc.subject.ytmTelephone
dc.identifier.yokid10079828
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityİSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid395074
dc.description.pages176
dc.publisher.disciplineKamu Hukuku Bilim Dalı


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess