Kadınların cinsel doyumunun ilişki mutlulukları üzerine etkisi

Abstract

Bu çalışmanın temel amacı kadınların ilişkilerindeki mutlulukta cinsel doyumunun etkisinin incelenmesidir. Bununla birlikte, evlenme biçimi ve çocuktan sonra çatışma yaşayıp yaşamama düzeylerine bakılarak çalışmanın alt amaçlarını oluşturmaktadır. Bu çerçevede Kocaeli'nin bir ilçesinde yaşayan; belediyeye bağlı eğitim merkezlerine gelen 168 kadına Demografik Bilgi Formu, Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği(GRCDÖ) ve İlişkilerde Mutluluk Ölçeği(İMÖ) uygulanmıştır. Araştırmadan elden edilen bulgulara göre, ilişkilerdeki mutluluğun cinsel doyumu etkilediği görülmektedir. İlişkilerde mutluluk arttıkça cinsel doyum da artmaktadır. Bununla birlikte Evlilik biçimi değişkenine bakıldığında görücü usulü evlenen kadınlar anlaşarak evlenen kadınlara göre cinsel doyum problem yaşamaktadırlar. Diğer bir değişken olan çocuk sahibi olduktan sonra kadınların eşleriyle çatışma yaşaması konusuna bakıldığında çatışmalarda bir farklılaşma olmamaktadır. Verilerin analizleri için SPSS 21.0 istatistik paket programı kullanılarak yapılmıştır. Çalışmanın ortaya çıkarmış olduğu sonuçlarına bakmak gerekirse de; katılım sağlayan bireylerin Cinsel Yaşantı Ölçeği toplam puanı ile İlişkilerde Mutluluk Ölçeği toplam puanı arasında negatif yönlü anlamlı ilişki mevcuttur (p<0,05). Katılımcıların İlişkilerde Mutluluk Ölçeği toplam puan ortalamaları evlilik süresi değişkenine göre incelendiğinde grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel bakımdan da anlamlı olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). Katılımcıların Cinsel Yaşantı Ölçeği toplam puan ortalamalarının evlilik süresi değişkenine göre incelendiğinde grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. Katılımcıların İlişkilerde Mutluluk Ölçeği toplam puan ortalamalarının yaş ve evlenme şekli değişkenlerine göre, grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunurken; cinsiyet, çalışma durumu, çocuk sayısı, eğitim düzeyi, ekonomik durum ve kaçıncı çocuk olduğu değişkenlerine göre grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. Öte yandan Cinsel Yaşantı Ölçeği toplam puan ortalamalarının yaş, cinsiyet, çalışma durumu, çocuk sayısı ve evlenme şekli ilearasında anlamlı farklar görülürken; eğitim düzeyi, ekonomik durum ve kaçıncı çocuk olduğu değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklar görülmemiştir.

The main purpose of this study is to examine the effect of sexual satisfaction in the happiness of the women involved. Along with this, they form the sub-aims of working through the way of marriage and after living with the child after living with conflict. In this frame, living in a town of Kocaeli; Demographic Information Form, Golombok-Rust Sexual Satisfaction Scale (GRISS) and Relevance of Happiness Scale (IMO) were applied to 168 women who came to the municipal education centers. According to the findings excluded from the research, it is seen that the happiness in relations affects sexual satisfaction. As happiness increases, sexual satisfaction also increases. However, according to the type of marriage, married women have a sexual satisfaction problem according to married women. There is no differentiation in the conflicts when we look at the issue of conflict with women's spouses after having another child, the child who owns it.The data were analyzed using SPSS 21.0 statistical package program. Although we have to look at the conclusions that work has been revealed; There was a negative correlation between total score of Sexual Life Scale of participating individuals and total score of Happiness Scale in Relation with Relation Scale (p <0,05). When the total scores of the participants' Happiness Scale were compared according to the duration of marriage, the difference between the group mean scores was found statistically significant (p <0,05).When the participants' Sexual Life Scale was analyzed according to the variable of the total points, the difference between the group mean scores was not statistically significant. While the difference between the mean scores of the participants in terms of age and marriage type was found to be statistically significant, The difference between the groups in terms of gender, working status, number of children, education level, economic status and number of children was not statistically significant. On the other hand, there were significant differences in the mean scores of Sexual Activity Scale between age, gender, working status, number of children and marriage pattern; There were no statistically significant differences according to the educational level, economic status and the number of children.