İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi içtihatları ışığında takdir marjı doktrini
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Takdir marjı doktrininin, ilk olarak olağanüstü hal kapsamında yükümlülüklerin askıya alınmasına ilişkin İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 15. maddesinin uygulamasında ortaya çıktığı; ancak zamanla Sözleşme'de korunan hak ve özgürlüklerin geneline sirayet ettiği görülmektedir. Sözleşme organları tarafından ilk uygulandığı andan itibaren; tanımı, mahiyeti ve kapsamı üzerine çok yönlü tartışmalar yaşanan takdir marjı doktrini, diğer yorum araçlarıyla birlikte uygulanmaktadır.Bu çalışma kapsamında İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin kullandığı yorum araçları arasında, taraf devletlerin yükümlülükleri ve egemenlik yetkileri arasındaki hassas gerilimi çözmek adına önem arz eden takdir marjı doktrini, Mahkeme içtihatları ışığında incelenmiştir. Takdir marjı doktrini teorik boyutlarıyla irdelenerek, doktrinin kriterleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede ortak sınırlama ve güvence rejimi öngörülen Sözleşme'nin 8-11. maddeleri ile Sözleşme'de düzenlenen diğer hak ve özgürlüklerde takdir marjı doktrini kriterlerinin yeknesak bir biçimde uygulanma olanağı tartışma konusu yapılmıştır. Margin of appreciation doctrine developed by the European Court of Human Rights was firstly introduced in the context of Article 15 of the European Convention on Human Rights, derogation in time of emergency. However, it was seen that the doctrine became widespread on other the Convention's provisions. The margin of appreciation doctrine which has sophisticated debates on its definition, nature and scope from the moment it was firstly used by Contracting bodies is being implemented with other judicial interpretation tools. In the scope of this study, the margin of appreciation doctrine which has importance to solve delicate tension between obligations and power of sovereignty of contracting states amongst other judicial interpretation tools used by the Court is being examined in the light of case laws of the Court. Thus, there is a question of debate on my study whether criterions of the doctrine have possibilities of uniform practice both provisions that have common restriction and guarantee and the other provisions in the context of the Convention.
Collections