Haksız fiillerde maddi tazminatın belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tazminat, hukuka aykırı davranış ya da eylem nedeniyle bir hakkın ya da hukuki değerin zarar görmesi durumunda oluşan zararın giderilmesini ifade etmektedir. Hukuk sistemimizde zararın belirlenmesi neticesinde zarara sebebiyet veren kişinin meydana gelen bu zarar kapsamında yükümlü olduğu tazminatın belirlenmesi aşaması ile oluşan zararın belirlenmesi aşaması çok net bir şekilde ayrı tutulmuştur. Bunun sebebi, zararın tazminatın üst sınırı olmasıdır. Türk-İsviçre hukuk sisteminin amacı zararın giderilmesi olup zarar görenin zenginleştirilmesi ya da zarar verenin cezalandırılması amacı bulunmamaktadır. Nitekim, dahil olduğumuz Kıta Avrupası hukuk sisteminde hâkim olan tam tazmin ilkesi benimsenmiş olup bu ilke, zarar görenin durumunun zarara sebebiyet veren olaydan önceki durumu ile aynı olmasının sağlanmasını ifade eder. Bu nedenle tazminatın amacı genel olarak, zarara sebebiyet veren eylem neticesinde zararın giderilerek zarar görenin durumunun zarar meydana gelmeden önceki durumuna getirilmesinin sağlanmasıdır. Türk Borçlar Kanunu m. 51 ve m. 52 hükümleri ile haksız fiillerden doğan borç ilişkilerinde maddi tazminatın belirlenmesi, indirilmesi ya da tamamen ortadan kaldırılması konularında hâkime geniş takdir yetkisi tanınmıştır. Bu durum, tam tazmin ilkesinin her koşulda katı bir şekilde uygulanmasının sebep olacağı adil olmayan neticelerin önüne geçmektedir. Bu iki hüküm ile hâkime geniş takdir yetkisi bırakılmış olması nedeniyle uygulamada tazminatın belirlenmesine ilişkin koşullar işbu maddede sayılanlar ile sınırlı kalmamıştır. Hâkime tanınmış olan geniş takdir yetkisinin ne koşullarda kullanacağı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.TBK m. 51 ve m. 52 hükümleri, TBK m. 114/2 uyarınca sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde maddi tazminatın belirlenmesi yönünden de uygulama bulmaktadır. Bu nedenle geniş uygulama alanı bulunan ve hâkime geniş takdir yetkisi tanıyan bu hükümlerin her somut olayın özelliklerine göre irdelenmesi gerekmektedir. Compensation means the indemnification of damages that are inflicted on a right or a legal value due to an unlawful behavior or act. In our legal system, the stage of determination of the compensation for which the party causing the damages is liable following the determination of the damages is clearly separated from the stage of determination of the damages that have arisen. The reason for this is the fact that the amount of damages is the upper limit of the amount of compensation. The purpose of Turkish-Swiss legal system is to remedy the damages, and it is not intended to enrich the aggrieved party or to punish the party causing the damages. Thus, `full compensation` principle is adopted, which is the prevailing principle in the civil law legal system that we are also a part of. This principle means that the aggrieved party should be restored to its condition that it was in prior to the incident that has caused the damages. For this reason, the overall purpose of compensation is to indemnify the damages arising from an act and to restore the condition of the aggrieved party to the condition that it was in before the arising of the damages.By virtue of Articles 51 and 52 of the Turkish Code of Obligations (`TBK`), judges have been granted an extensive discretion for determination, reduction or full elimination of monetary compensation in debt relations arising from tort. This prevents unfair consequences that may be caused by the strict application of full compensation principle in any event. As judges have been granted extensive discretion with the said two provisions, conditions applicable in practice to the determination of the compensation are not limited to the ones listed therein. Identification of circumstances in which this extensive discretion of judges may be exercised emerges as a problem in practice. Articles 51 and 52 of TBK are also applicable for determination of monetary compensation in case of contractual obligations pursuant to Article 114/2 thereof. Therefore, these provisions which have a broad area of application and grant an extensive discretion to judges should be analyzed on a case-by-case basis in view of the specific characteristics of each incident.
Collections