Konvansiyonel uygulamalarda hastaların aldıkları organ dozları ve etkin dozun pcxmc programı yardımıyla hesaplanması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hastalıkların teşhisinde yüksek teknolojiye sahip radyolojik görüntüleme sistemlerinin kullanımı son yıllarda giderek yaygınlaşmıştır. Bugün birçok hastalığın erken tanısının yapılabiliyor olması bu teknolojik gelişmeler sayesinde olmaktadır. Diğer taraftan radyolojik görüntüleme sistemlerinin bu kadar yaygın kullanımının; hastaların, teknikerlerin ve hekimlerin maruz kaldığı radyasyon miktarını da arttırdığı bilinmektedir.Radyolojik görüntüleme sistemlerinde yüksek verimli X-ışınlarının kullanımı, stokastik etkilerin yanında deterministik etkilerin de gözlenme olasılığını arttırmıştır. Bu durum hastaya özgü dozimetrik çalışmaların önemini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda bilimsel ve sosyal farkındalığın artması ile radyolojik uygulamalarda hastaya özgü dozimetri çalışmaları da yaygınlaşmaktadır.Tanısal radyolojide kullanılan dozlara bağlı radyasyon risklerinin var olduğu kabul edilerek, tüm radyolojik incelemelerde gerekçelendirme ve optimizasyon ilkelerine sadık kalınmalıdır. Optimizasyon, kabul edilebilir en düşük doz (`As Low As Reasonably Achievable`, ALARA) prensibine dayanır ve görüntüleme tekniğinin tanısal amaca göre düzenlenmesini gerektirir.Bu tez çalışmasında, SHING YOUNG marka SC3000 model tek tüplü konvansiyonel röntgen tetkiki gerçekleştirilmiş 543 hasta için ilgili hastaya özgü dozimetrik çalışma retrospektif olarak gerçekleştirilmiştir. Radrografik tetkiki gerçekleştirilen hastaların fiziksel parametreleri (kilo, boy v.b) ve incelemelerin teknik parametreleri sistematik bir şekilde kayıt altına alınmıştır. Bu veriler ışığında Uluslararası Radyasyondan Korunma Komitesinin 34 nolu raporunun rehberliğinde teorik olarak hasta giriş dozları ve PCXMC programı aracılığı ile ilgili hastaya ait etkin dozlar ve organ dozları hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar ise, uluslararası referanslarda yer alan doz değerleri ile karşılaştırılmıştır.Farklı görüntüleme yöntemlerinden yapılan doz değerlendirme araştırması, bazı sağlık tesisleri ve kurumları arasında aynı uygulama, prosedür ve ortak özelliklere sahip olan hasta gruplarında önemli farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle bu tez çalışması her hasta için dozimetrik çalışmanın yapılmasının önemini ortaya koymuştur. Bu sayede optimum görüntü kalitesinin sağlanması için en temel ilkelerinden biri olan doz aralığı belirlenebilecek ve radyasyondan korunma prensiplerinin gereklilikleri karşılanacaktır.Bu çalışma ile ileride yapılabilecek olan dozimetrik çalışmalarla belirlenecek ulusal referans doz seviyelerine katkıda bulunmak hedeflenmiştir. During the last years, using high technology radiological imaging systems for determining diseases has been widely spreaded. This technological improvment has been the reason for determining many diseases earlier nowadays.The use of high-throughput X-ray in radiological imaging systems increases stochastic effects as well as deterministic effects. In this case, this is the reason why the importance patient-specific dosimetry studies. In this context, patient-specific dosimetry studies have become more common in radiological applications.While accepting the fact that radiation risks are available within the doses used in general radiology, the principles of justification and optimization must be keep to in all radiological examinations. The optimization is based on the ('AR As Low As Reasonably Achievable', ALARA) principle and requires the adjustment of the general imaging techniques according to the diagnostic purpose.In this study, SHING YOUNG brand SC3000 model single-tube conventional x-ray examination was performed for 543 patients. The specific dosimetric study to the related patient was conducted retrospectively. The physical parameters (weight, hight, etc.) of the patients and the technical parameters of examination were recorded systematically. In the light of these data, the effective dose and organ doses of the patient related calculated with theoretical patient input doses guided by the International Radiation Protection Committee report No. 34 and PCXMC program. The results obtained were compared with the dose values in international references.Dose assessment research from different imaging modalities shows significant differences between some health facilities and institutions in groups of patients with the same practice and procedure and common characteristics. Therefore, this thesis study revealed the importance of patient-specific dosimetric. In this way, one of the most basic principles to ensure optimum image quality of the dose range can be determined and the requirements of radiation protection principles will be fulfill.The aim of this study is to contribute to national reference dose levels to be determined by future dosimetric studies.
Collections