Evlenmemiş ve evlenip boşanmış bireylerin evliliğe yükledikleri anlam
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma `Evlenmemiş ve Evlenip Boşanmış Bireylerin Evliliğe Yükledikleri Anlam` arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark var mı? Sorusuna yanıt aramıştır. Araştırma İstanbul ili Bakırköy İlçesinde yaşayan 181 katılımcıyla gerçekleştirilmiş olup veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan sosyo-demografik bilgi formu ve Özabacı, Körük & Kara (2018) tarafından, geçerlilik güvenilirlik çalışması gerçekleştirilen EYAÖ (Evliliğe Yüklenen Anlam Ölçeği) kullanılmıştır. Bireyler, evliliğe yükledikleri anlama uygun bir evlilik süreci gerçekleştirebilirse olumlu bir ruh hali geliştirebilirken, beklenen anlamın yakalanamaması durumunda yaşanan hayal kırıklıkları evlilikleri olumsuz etkileyerek mutsuz evliliklere ya da boşanmalara neden olabilmektedir. Bu doğrultuda, evliliğe yüklenen anlamın evlilik sürecinde oldukça önemli bir yeri olduğu düşünülmektedir. Ancak evliliğe yüklenen anlamın bu deneyimi yaşamış ve başarısız olmuş bireylerle daha önce bu deneyimi yaşamamış bireyler arasında farklı olup olmadığına dair bir analizin yapılması da evlilik sürecinin boyutları hakkında önemli bilgiler sağlayacaktır. Bu doğrultuda tasarlanan araştırmada elde edilen bulgular kısaca aşağıda verilmektedir. Araştırmada elde edilen bulgular, hiç evlenmemiş ve evlenip boşanmış bireyler arasında istatistiksel olarak, evliliğe yüklenen anlam arasında anlamlı bir farkın olmadığını göstermiştir. Bunun yanı sıra hiç evlenmemiş bireylerin EYAÖ'de yer alan `işbirliği` ve `tamamlayıcı` alt faktörlere verdiği cevapların evlenip boşanmış bireylere göre daha yüksek düzeyde olduğu görülmüştür. Cinsiyet değişkenine göre hiç evlenmemiş bireylerden kadın katılımcıların, EYAÖ'i `bağlılık` alt faktörünün erkek katılımcılara göre daha yüksek oranda olduğu gözlenirken, evlenip ayrılmış bireylerden erkek katılımcıların, evliliğin kendilerini `engellediğine` yönelik faktörlerin kadınlara göre daha yüksek düzeyde olduğu görülmüştür. Yaş değişkenine bağlı olarak yapılan değerlendirmede ise genç yaşta ki katılımcıların EYAÖ'i `işbirliği` alt faktörünün ileri yaşa göre daha yüksek düzeyde olduğu görülmüştür. Katılımcıların yaşadıkları ortama göre, hiç evlenmemiş katılımcılardan ailesi ile yaşayan bireylerin EYAÖ'i `işlevsellik` alt faktörünün diğerlerine göre daha yüksek düzeyde olduğu sonuçları elde edilmiştir. Sonuç olarak; evlenmemiş ve evlenip boşanmış bireylerin, EYAÖ doğrultusundaki verileri (Tablo9) incelendiğinde, evlenmemiş bireyler ile evlenip boşanmış bireylerin evliliğe yükledikleri anlam arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farkın olmadığı tespit edilmiştir. Buna göre evlilik öncesi bireylerin zihinlerindeki evlilik temsilleri ile başarısız bir evliliğin ardından boşanan bireylerin zihinlerindeki evlilik temsilleri arasında bir farkın olmadığı söylenebilir.Anahtar Kelimeler: Evlilik, Beklenti, Anlam, Boşanma This study, investigates the question as to whether there is a statistically significant difference in the meaning attributed to marriage between unmarried and divorced individuals. The research was carried out with 181 participants residing in Bakirköy district of Istanbul using the socio-demographic information form prepared by the researcher as a data collection tool and the SMM (The Scale of Meaning of Marriage), a study whose validity and reliability was tested by Özabacı, Körük & Kara (2018). The study, has shown that if the perceptual image of marriage matched the actual practice of marriage this correlated positively with marital satisfaction. If negative correlation between the two was the case then marital satisfaction was non-existent, which in turn either resulted in unhappy marriages or in divorce. Thus the perceptual imagemof marriage is highly significant determinant in marriage satisfaction. On the other hand, an analysis of the difference between the perceptions of marriage among those who are divorced and those who are unmarried would give us important clues regarding the dynamic variables of marriage. The findings of the research in this regard are briefly presented below. The study has shown that there was statistically no remarkable difference between the meaning of marriage among the unmarried and divorced individuals. In addition, the responses of the unmarried individuals to the co-operation and complementary sub-factors in the SMM were found to be higher than those of the married and divorced individuals. According to the gender variable, it was observed that unmarried females had a higher rate of the SMM commitment sub-factor than male participants. It was observed that marriage was considered to be a freedom-restricting factor among divorced men than were the case among divorced women. When the age variable was examined, it was seen that the sub-factor of the SMM cooperation among the young participants was higher than the older individuals. According to the social environment in which the participants lived, it was found that among the participants who were never married, the individuals living with their families had higher levels of the SMM functionality sub-factor than the others. In conclusion, as the findings in (Table 9) has revealed there is not much statistically significant difference regarding the meaning of marriage between the married and unmarried couples. Accordingly, we can conclude that the image of marriage before marriage and after divorce does not make any meaningful difference. Keywords: Marriage, Meaning of Marriage, Marriage Expectation,
Collections