Sultan II. Selim döneminin siyasi olayları, devlet teşkilatı, ilim ve kültür hayatı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren hızlı bir devletleşme sürecine girerek, geniş bir coğrafyaya yerleşmiştir. Böyle bir gelişmenin sadece askeri güçle olamayacağı muhakkaktır. Osmanlı Devleti, fethettiği toprakların halkını kendi halkı saymış, buraların yönetimini başıboş bırakmamış, buraların idaresiyle ilgili askeri, ekonomik, kültürel ve dini alanlarda yeni düzenlemeler yaparak en güzel şekilde yönetme yoluna gitmiştir. Böylece kısa bir sürede dönemin en büyük devletleri arasında kendisine yer bulmuştur.Osmanlı Devleti, her dönemde özellikle de kuruluş ve yükselme dönemlerinde yetenekli padişahlar ve kıymetli devlet adamları yetiştirmiştir. Bu durum Divan-ı Hümayun'un ve diğer taşra teşkilatlarının mükemmel bir şekilde işletilmesiyle sonuçlanmıştır. Sultan II. Selim, diğer padişahlar gibi iyi bir eğitimin sonunda Osmanlı tahtına oturmuş 11. Padişahtır. Sultan II. Selim, kendisinden önceki padişahlar kadar yetenekli olmasa da, onların yolunu takip etmeye çalışmış, devlet idaresini Sokullu Mehmet Paşa gibi yetenekli bir devlet adamına teslim ederek ülkeyi yönetme gayreti içinde olmuştur. Bu gayretin sonucunda Kıbrıs, Yemen ve Tunus fethedilmiştir. Dönemin teknik imkânlarından yararlanarak Don-Volga ve diğer kanal projeleriyle dünya siyasetindeki yerini almaya çalışmıştır. Uzak bölgelerdeki Müslümanlara hem askeri hem de insani yardımlar yapılmış, Müslümanların koruyucusu kimliğiyle görevini yerine getirmeye çalışmıştır. Şeyhülislam Ebüssuud Efendi rehberliğinde ilim ve kültür alanında birçok çalışma yapılmış, yüzlerce ilim adamı ve bir o kadar da ilim eseri meydana getirilmiştir. Sultan II. Selim'in ve Mimar Sinan'ın üstün gayretleriyle bu döneme damga vuran Edirne Selimiye Camii başta olmak üzere Anadolu'da ve hâkimiyeti altındaki bölgelerde birçok mimari eser meydana getirilmiştir. Bütün bu gelişmelere rağmen hem batı kaynaklarında hem de bazı Müslüman tarihçiler tarafından Sultan II. Selim'in şahsiyeti ölçüsüzce eleştirilmiş ve padişahlık yaptığı dönem sönük olarak nitelendirilmiştir. Biz bu çalışmamızda, Sultan II. Selim dönemini siyasi, askeri ve kültürel yönlerden inceleyerek bilgiler sunmayı amaçladık. Bununla birlikte Sultan II. Selim'in şahsına ve bu dönemin yönetim anlayışına yöneltilen eleştiriler ve bu eleştirilerin haksız olduğunu delilleriyle ispatlamaya çalıştık.Anahtar Sözcükler: Osmanlı, II. Selim, Divan-ı Hümayun, Kıbrıs, Don-Volga, Ebüssuud, Sokullu, Selimiye Camii. Since its establishment, the Ottoman Empire has entered into a rapid statehood process and settled in a wide geography. It is certain that such a development cannot be only by military force. The Ottoman Empire, seeing the people of the land it conquered as the people of its own, did not leave the administration of these places stray, and went the way of managing in the best way by making new arrangements in military, economic, cultural and religious areas linked to the administration of these areas. Thus, in a short period of time it found himself among the greatest states of the period.The Ottoman Empire has trained talented sultans and valuable statesmen in every period, especially during the establishment and promotion periods. This situation resulted in the perfect operation of the Divan-ı Hümayun and other provincial organizations. Sultan II. Selim is the 11th sultan who sat on the Ottoman throne after a good education like the other sultans. Although, Sultan II. Selim was not as talented as the sultans before him, he tried to follow their path and made an effort to rule the country by handing over the state administration to a skilled statesman like Sokullu Mehmet Pasha. As a result of this effort, Cyprus, Yemen and Tunisia were conquered. Taking advantage of the technical opportunities of the period, he tried to take his place in world politics with Don-Volga and other Channel Projects. Both military and humanitarian aid were provided to Muslims in remote areas and it tried to fulfill its duty as the protector of Muslims. Under the guidance of Shaykh Al-Islam Ebüssuud Efendi, many studies were carried out in the field of science and culture, and hundreds of scientists and so many science works were occurred. Especially Edirne Selimiye Mosque, which marked this period with the outstanding efforts of Sultan II. Selim and Mimar Sinan, and a lot of architectural works were built in Anatolia and in the regions under Ottoman domination. Despite all these developments, Sultan II. Selim's personality was criticized excessively and his period of sultan was described as dull by both Western sources and by some Muslim historians.In this study, we aimed to present information by examining Sultan II. Selim period from political, military and cultural aspects. However, we tried to prove the criticisms directed against Sultan II. Selim's personality and the management understanding of this period are unjust with proofs.Key Words: Ottoman, II. Selim, Divan-ı Humayun, Cyprus, Don-Volga, Ebüssuud, Sokullu, Selimiye Mosque
Collections