Tedaviye cevap vermeyen şark çıbanı olgularında ELISA ve IFA yöntemlerinin tanısal önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Şark çıbanı (Kutanöz leishmaniasis-KL) tanısında, antikorların çok düşük titrede oluşması veya hiç tespit edilememesi sebebiyle serolojik yöntemler tercih edilmemektedir. Ancak bu hastalığın endemik olduğu bölgelerde, hastaların tespit edilerek hızlı bir şekilde tedavi edilmesi parazitle mücadelede ve hastalık kontrolünde büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple bölgede yaşayan insanların eğitimi ve bu kişilere koruyucu yöntemlerin aktarılması, endemik bölgede görülen hastalığın yok edilebilmesi için gerekli görülmektedir. Bu çalışmada şark çıbanı açısından yüksek endemisitiye sahip Şanlıurfa ilinde tanısı konulan fakat tedavi sonucu iyileşmeyen (dirençli) KL hastalarının serumlarında IFA ve ELISA yöntemleriyle anti- Leishmania antikorlarının araştırılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Şark Çıbanı Tanı ve Tedavi Merkezi ve Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarına başvuran 1-59 yaş arasında ve 1 ile 4 tedavi kürü aldığı halde tedaviye cevap vermeyen 60 tedaviye dirençli (TD-KL) hasta ile KL tanısı konulmuş halen tedavisi devam etmekte olan 40 akut KL hastası (A-KL) ve kontrol grubu olarak aynı yaş grubundan 40 sağlıklı kişi dahil edilmiştir. Tedaviye cevap vermeyen ve tedavisi devam eden kontrol grubundan lezyon sürüntü ve kan örneği, sağlıklı kontrol grubundan da yalnızca kan örnekleri alınmıştır. Hastalardan alınan lezyon örnekleri önce NNN besiyerine ekilmiş, üreme sonrası buradan RPMI-1640 besiyerine alınarak çoğaltma işlemi yapılmıştır. Logaritmik döneme ulaşan Leishmania spp. promastigotlarından ELISA ve IFA testinde kullanılmak üzere antijen elde edilmiştir. Alınan lezyon örneklerinden aynı zamanda yayma preparatlar hazırlanarak Giemsa ile boyanmış ve Leishmania amastigotları araştırılmıştır. Alınan kan örnekleri santrifüj edildikten sonra elde edilen serum örneklerinde ELISA ve IFA yöntemi ile anti-Leishmania IgG antikor tayini yapılmıştır. Objective: Serological methods are not preferred in the diagnosis of cutaneous leishmaniasis (CL) because the antibodies are too low or not detected at all. However, in the regions where this disease is endemic, the rapid detection and treatment of the patients is of great importance in the fight against parasites and disease control. For this reason, the education of people living in the region and the transfer of protective methods to these people is deemed necessary for the destruction of the disease seen in the endemic region. In this study, it was aimed to investigate anti-Leishmania antibodies in IFA and ELISA methods in the sera of patients with CL resistant to treatment who were diagnosed in Şanlıurfa with high endemicity.Material and Method: The study included 60 patients, unreponsive to treatment, with the ages of 1 to 4 years who were admitted to the Lesihmania Diagnosis and Therapy Center and Medical Microbiology Laboratory of Harran University Education and Research Hospital. 40 patients and 40 healthy subjects ith the ages of 1 to 59 years were also included in the study. Blood samples were taken from the patient and control groups. Samples of the lesions from the patients were taken and inoculated in NNN medium and then for multiplication transferred to RPMI-1640 medium. Leishmania spp. antigen was obtained from logarthmic stage of the promastigotes growth and used in the ELISA and IFA tests. After the blood samples were centrifuged, anti-Leishmania IgG antibody was determined by ELISA and IFA methods. Smear preparations were prepared from the samples of the lesion and stained with Giemsa and Leishmania amastigotes were investigated.
Collections