Endoskopik kulak cerrahisinde avantaj ve dezavantajlar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmada endoskopik timpanoplastinin fonksiyonel, anatomik ve kozmetik başarısını, klasik mikroskopik timpanoplasti ile karşılaştırmak ve endoskopik timpanoplastinin perioperatif ve postoperatif dönemdeki avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymak amaçlandı.Gereç ve Yöntem: Sunulan retrospektif çalışmaya Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi K.B.B. Kliniği'nde Ocak 2015 - Aralık 2015 tarihleri arasında timpanoplasti yapılan toplam 72 hasta dahil edildi.Endoskopik transkanal timpanoplasti uygulanan 34 hasta Grup 1, ve retroaurikuler otomikroskopik timpanoplasti yapılan 38 hasta ise Grup 2 olarak tanımlandı. Bu gruplar anatomik, fonksiyonel ve kozmetik başarı açısından karşılaştırıldı.Bulgular: Grup 1'de anatomik başarı oranı %88,2 iken Grup 2'de bu oran %73,7 idi. Her iki grup arasında anatomik başarı açısından istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı (p=0,114). Perforasyonun lokalizasyonun anatomik başarıya etkisi bulunamadı (p=0,427).Grup 1'de postoperatif ortalama hava-kemik yolu aralığı kazancı 8,9±6,7 dB iken, Grup 2'de bu kazanç 6,9±7,1 dB idi. Gruplar arasında postoperatif gap kazancı açısından anlamlı bir fark saptanmadı (p=0,240).Frekans spesifik değerlendirmede gap kazancı; 500 Hz'de Grup 1'de 11,9±12 dB iken, Grup 2'de 11,5±11,9 dB, 1000 Hz'de Grup 1'de 9,1±12,6 dB iken, Grup 2'de 5,8±12 dB, 2000 Hz'de Grup 1'de 6,8±10,2 dB iken, Grup 2'de 3,8±10,7 dB, 4000 Hz'de Grup 1'de 9,7 ±11 dB iken, Grup 2'de 6,3±10,6 dB olarak bulundu. Tüm frekaslarda fonksiyonel başarı açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı.Gruplar arasında preoperatif ve postoperatif mastoid-heliks açısı (MHA) ölçülmüş grup 1'de postoperatif 0,2±3,2 derece, Grup 2'de 1,9±3,4 derece fark saptandı. Her iki grup arasında MHA açısında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik saptanmadı (p=0,108). Ancak Grup 2'de 4 hastada belirgin skar dokusu mevcut idi.Sonuç: Çalışmamızın sonucunda endoskopik transkanal timpanoplasti ile retroaurikuler mikroskopik timpanoplasti grubları arasında anatomik, fonksiyonel ve kozmetik açıdan istatiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Perforasyonun lokalizasyonu hastalarda anatomik başarıyı istatiksel olarak etkilemediği görüldü. Ancak bu sonuç hasta populasyonunun ve grup homojenitesinin sınırlı olması ile de ilişkilendirilebilir.Retroaurikuler insizyon MHA (Mastoid-Heliks Açısı)'da istatiksel olarak anlamlı bir değişikliğe yol açmamış olmasına rağmen insizyon yerinde skar dokusu oluşum riski kozmetik açıdan dezavantaj teşkil etmektedir.Ayrıca, endoskopik timpanoplasti tekniği minimal invaziv bir tekniktir. Görüş alanı daha geniştir. Buna bağlı olarak da perforasyonun boyutundan bağımsız olarak başarılı sonuçlar sağlayabilmektedir. Transkanal uygulanabilmesi, ek insizyon gerekliliği olmaması, ossiküler zincirin daha net değerlendirilebilmesi, lokal anestezi altında daha rahat uygulanabilir olması, hastanede yatış süresinin kısa olması ve postoperatif pansuman ihtiyacının olmaması , retroaurikuler mikroskopik yönteme göre olan avantajları olarak saptandı.Frekans spesifik değerlendirmede istatiksel olarak anlamlı olmasa da frekans yükseldikçe endoskopik yöntemin fonksiyonel açıdan daha başarılı olması dikkat çekicidir. Bu sonuca göre yüksek frekanslarda hava-kemik yolu aralığı fazla olan hastalarda, endoskopik yöntem tercih edilmesi önerilebilir. Anahtar Kelimeler: Timpanoplasti, Endoskopik, Retroaurikuler, Fasya, Tragal kartilaj Objective: This study aimed to compare the functional, anatomical and cosmetic success of endoscopic tympanoplasty with conventional microscopic tympanoplasty and present advantages and disadvantages during perioperative and postoperative periods of the endoscopic tympanoplasty.Materials and Methods: In total 72 patients, who underwent tympanoplasty at E.N.T. Clinic in Harran University Medical Faculty between January 2015 - December 2015, was included to the presented retrospective study.34 patients who were underwent Endoscopic Transcannal Tympanoplasty was identified as Group 1, and 38 patients who underwent Retroauricular Microscopic Tympanoplasty was identified as Group 2. These groups have been compared to anatomical, functional and cosmetic success.Results: The anatomical success rates was 88.2 % and 73.7 % in Group 1 and Group 2. between two groups for anatomical success (p = 0,114). There was no statistically significant difference in effect of perforation localization was found in anatomical success (p = 0,427).In postoperative period, air-bone gap gain average was 8.9 ± 6.7 dB and 6,9 ± 7,1 dB in Group 1 and Group 2. There was no statistically significant difference in air bone gap gain between two groups. (p = 0,240).Air bone gap gain in frequency specific examination; at 500 Hz was 11,9±12 dB and 11,5±11,9 dB, at 1000 Hz was 9,1±12,6 dB and 5,8±12, at 2000 Hz was 6,8±10,2 dB and 3,8±10,7 dB, at 4000 Hz was 9,7 ±11 dB and 6,3±10,6 dB in Group 1 and Group 2. There was no statistically significant difference in air bone gap gain between two groups in frequency specific examination. Preoperative and postoperative MHA (Mastoid-Helix Angle) between groups were measured. The differences were detected as postoperative 0,2 ± 3,2 degree and 1,9 ± 3,4 degrees in Group 1 and Group 2. There was no statistically significant difference in between the two groups (p = 0,108). However prominent scar tissue was present in 4 patients in Group 2.Conclusion: There was no statistically significant difference anatomic, functional and cosmetic results between procedures where Endoscopic Transcanal Tympanoplasty and Retroauricular Microscopic Tympanoplasty in terms of.There was no statistically significant difference in membrane closure rates between two groups for localization of the perforation in postoperative period. However, this result can be associated with limited patient populations and group homogeneity, too.Although retroauricular incision didn't cause a statistically significant change in MHA (Mastoid-Helix Angle), risk of scar tissue formation in incision site poses disadvantage in terms of cosmetic.Consequently endoscopic tympanoplasty procedure is a minimally invasive technique. In this technique technique in the field of view is larger. Accordingly, independently of the perforation size allows successful . Implementation of transcanal, lack of additional incision requirement, clearer assessment of the ossicular chain, to be applied more easily under local anesthesia, the short duration of hospitalization, absence of postoperative dressing needs are its advantages in accordance with retroauricular microscopic procedure.Frekans spesifik değerlendirmede istatiksel olarak anlamlı olmasa da frekans yükseldikçe endoskopik yöntemin fonksiyonel açıdan daha başarılı olması dikkat çekicidir. Bu sonuca göre yüksek frekanslarda hava-kemik yolu aralığı fazla olan hastalarda, endoskopik yöntem tercih edilmesi önerilebilir. Bu konuda daha geniş hasta gruplarında ve homojen gruplar arasında yapılacak çalışmalar önümüzü daha da aydınlatacaktır.Although there was no statistically significant difference in air bone gap gain between two groups in frequency specific examination, in endoscopic procedure has been more functional successful in the high frequency. According to these results, endoscopic procedure choice is advisable for patients with high air-bone gap at high frequencies.Key words: Tympanoplasty, Endoscopic, Retroauricular, Fascia, Tragal cartilage
Collections