Ev içi şiddet mağduru kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon belirtilerinin sıklığı ve bu sorunlarla ilişkili risk faktörleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada kadın konukevlerinde konaklayan ev içi şiddet mağduru kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve depresyon görülme sıklığı ile bu sorunların ortaya çıkmasına neden olan risk faktörleri araştırılmıştır. İstanbul, İzmir ve Eskişehir?deki on farklı kadın konukevinde konaklayan, en az bir ay ya da daha uzun zamandır şiddet görmemiş toplam 114 kadın `Şiddet Mağduru Kadınlar için Yarı-Yapılandırılmış Görüşme Formu,` `Travmatik Stres Belirti Ölçeği,` `Depresyon Değerlendirme Ölçeği` ve `Korku ve Kontrol Duygusu Ölçeği` kullanılarak değerlendirildi. Şiddete maruz kaldıktan ortalama 9 ay sonra olası TSSB ve depresyon sıklık oranları sırasıyla %53.0 ve %38.5 olarak belirlendi. Depresyonun, TSSB?ye ikincil olarak geliştiği bulundu. Hiyerarşik lineer regresyon analizleri güncel korku düzeyi ve kişinin hayatına yönelik çaresizlik duygularının TSSB ve depresyon için en güçlü risk faktörü olduğunu gösterdi. Travmanın nesnel ve öznel şiddeti ile geçmiş ruhsal hastalık öyküsü modele dahil oldukları adımlarda TSSB ile anlamlı ilişki gösterseler de, son adımda güncel korku ve çaresizlik analize alındığında yordayıcı etkileri istatistiksel anlamlılığa doğru sadece bir eğilim gösterdi. Depresyon belirtileri için geçmiş ruhsal hastalık öyküsü anlamlı bir risk faktörü idi. Bu sonuçlar ev içi şiddete uğramış kadınların önemli bir kısmının kronik TSSB ve depresyon belirtileri için risk altında olduklarını ve bu sorunlara yönelik ulusal ruh sağlığı politikalarına ihtiyaç olduğunu göstemektedir. Bu bulgular ruh sağlığı müdahalelerinde kadınların güncel korku ve çaresizlik duygularının hedef alınarak, hayatları üzerinde kontrol duygusu sağlamalarına yardımcı olunmasının hem travmatik stres hem de depresyon belirtilerinin sağaltımında etkili olacağını düşündürmektedir.Anahtar Kelimeler: Ev içi şiddet, Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), Depresyon, Risk Faktörleri The present study examined the prevalence of posttraumatic stress disorder (PTSD) and depression and related risk factors in survivors of domestic violence in Turkey. A sample of 114 women, who had not been exposed to any violence for at least one month or more before the interview, was recruited from ten shelters in İstanbul, İzmir and Eskişehir. Participants were administered `Semi-Structured Interview Form for Survivors of Domestic Violence` and self-rated `Traumatic Stress Symptom Checklist,` `Depression Rating Scale,` and `Fear and Sense of Control Scale`. Approximately 9 months after the traumatic incident the estimated rates of probable PTSD and depression were %53.0 and %38.5, respectively. Depression developed secondary to PTSD. Hierarchical lineer regression analyses showed that the strongest predictor of PTSD and depression was current level of fear and sense of helplessness over one?s life. Although objective and subjective severity of trauma and past history of psychiatric illness significantly related to PTSD in the steps, they were included in the model, they showed only a trend towards statistical significance when the effects for current fear and helplessness were controlled for at the last step. Past psychiatric illness predicted depression. Overall, these findings indicated that a significant portion of survivors of domestic violence are at risk for developing PTSD and depression and there is a need for national policies to tackle these problems. The findings also suggested that traumatic stress and depressive reactions could be treated effectively with psychological interventions that restore sense of control over one?s fear and life in general.Keywords: Domestic violence, Posttraumatic stress disorder, Depression, Risk Factors.
Collections