Tutuklu hükümlü çocuklarda kendine zarar verme davranışının bilişsel çarpıtmalar ve çocukluk örselenme yaşantısıyla ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kendine zarar verme davranışı genellikle ergenlik döneminde başlayan, kişinin bedenine kasıtlı olarak fiziksel zarar verme durumudur. Kişinin kendini kesmesi, çizmesi, yakması, derisini ya da saçlarını yolması gibi davranışları içeren kendine zarar verme durumunda amaç kişinin gerilimini azaltmak, isteklerini yaptırmak, kendini cezalandırmak olabilmektedir. Bu araştırmada, ceza infaz kurumlarında tutuklu ve hükümlü olarak bulunan çocukların kendilerine zarar verme nedenlerinde çocukluk dönemi istismar yaşantılarının ve bilişsel çarpıtmalarının etkisi incelenmesi amaçlanmıştır.Araştırmaya kendine zarar verme davranışı olan veya olmayan ayırt edilmeksizin, Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan 14-18 yaşları arasında, toplam 103 erkek tutuklu ve hükümlü çocuklar alınmıştır. Araştırmada araştırmacı tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu, Kendini Yaralama Davranışı Bilgi Alma Formu, Çocukluk Örselenme Yaşantıları Ölçeği ve İlişkilere İlişkin Bilişsel Çarpıtmalar Ölçeği kullanılmıştır. Sonuçlar SPSS 20 programı kullanılarak istatistiki olarak değerlendirilmiştir. Yapılan istatistiki çalışmalar sonucunda, kendine zarar verme davranışı ile çocukluk dönemi örselenme yaşantısı arasında anlamlı bir ilişki bulunmuş, kendine zarar verme davranışı gösteren çocukların fiziksel, cinsel, duygusal istismar ve ihmal yaşantıları, bu davranışı göstermeyen çocuklara göre istatistiki olarak anlamlı derecede yüksek olduğu görülmüştür. Bilişsel çarpıtmalar ölçeğinde, yakınlıktan kaçınma alt ölçeğinin kendine zarar verme davranışı ile arasındaki ilişki anlamlı bulunmuştur. Literatür ile uyumlu bulunan bu sonuçlar, kendine zarar verme davranışının nedenlerini anlamaya yönelik katkılar sağlamanın yanı sıra ceza infaz kurumunda tutuklu hükümlü olarak bulunan çocukların psikososyal faaliyetlerine katkı sağlaması açısından önem arz etmektedir.Anahtar Kelimeler: suça sürüklenen çocuk, ihmal, istismar, bilişsel çarpıtma, kendine zarar verme davranışı Self-mutilative behavior is the state of the person's giving intentional harm on his/her body, particularly starting in adolescence. The aim of self mutilative behavior, including cutting, scratching, burning him/herself, tearing his/her hair off or ripping his/her skin, is to ease his/her tension, make others do his/her demands or punish him/herself.In this study, it is aimed to investigate the effect of cognitive distortion and abuse in childhood on the reasons of self mutilative behaviours of the imprisoned and convicted children in department of corrections.The population of this study consists of 103 male imprisoned and convicted children; no matter they have self harm behaviour, between the age of 14-18 in Maltepe Children and Youth Detention Center. The instruments used for data collection and implemented by the researcher are Personal Data Form, Self Mutilative Behaviour Data Form, Childhood Traumatic Events Checklist, Interpersonal Cognitive Distortion Scale. The results are statistically assessed by using SPSS 20 software.The results showed that there is a meaningful relationship between self mutilative behaviour and cognitive distortion in childhood; the physical, sexual and emotional abuse and negligence experiences of the children who show mutilative behaviour are significantly higher than those who do not show this behaviour. In the cognitive distortion scale, there is a meaningful relationship between avoidance from intimacy subscale and mutilative behaviour. The results, in good agreement with the literature, play an important role in terms of not only the contribution to the understanding the reasons of self mutilative behaviour, but also the contribution to the psychosocial activities of the imprisoned and convicted children in department of corrections.Keywords: Self-mutilative behavior, cognitive distortion, abuse in childhood, child prisoner,
Collections