İnsanların ölüme karşı geliştirdikleri psikolojik tutumlar ve kaderci kabullenmenin ölüm kaygısı üzerindeki etkisinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırmanın amacı, insanların ölüme karşı geliştirdikleri psikolojik tutumlar ve kaderci kabullenmenin ölüm kaygısı üzerindeki etkisinin araştırılmasıdır. Araştırma, İstanbul, Ankara ve Samsun illerinde yaşayan 18 yaş ve üzeri 191'i kadın ve 173'ü erkek olmak üzere toplamda 364 kişi ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada ölüm kaygısı üzerinde etkisi olduğu düşünülen sosyodemografik bilgilerin yer aldığı ve araştırmacı tarafından geliştirilen `Sosyodemografik Bilgi Formu`; bireylerin ölüme karşı geliştirdikleri psikolojik tutumları ölçmek için `Ölüme Karşı Tutum Ölçeği (DAP-R)`; bireylerin kaderci kabullenmeye olan yatkınlıklarını değerlendirmek için `Rotter İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği`; araştırmaya dahil edilen bireylerin ölüm kaygılarını değerlendirmek amacıyla `Thorson-Powell Ölüm Kaygısı Ölçeği`; durumluk kaygılarını ölçmek için `Durumluk Kaygı Envanteri` ve sürekli kaygılarını ölçmek için `Sürekli Kaygı Envanteri` kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS 20.0 yazılımı ile gerçekleştirilmiştir. SPSS programından yararlanılarak frekans analizi, Bağımsız Gruplarda T-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (One Way ANOVA), ortalamalar arası farkın anlamlı çıkması sonucunda farkın hangi gruptan kaynaklandığını belirlemek amacıyla çoklu karşılaştırma testlerinden TUKEY kullanılmış ve değişkenlerin birbirleriyle olan ilişkileri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre yaş grupları, cinsiyet, evli ve çocuk sahibi olma durumu, bireyin yetiştiği yer sosyodemografik özellikleri açısından ölüm kaygısı puanları arasında anlamlı bir fark bulunurken; Ölüme Karşı Tutum Ölçeği'nin alt boyutlarından olan `Kaçış Kabullenme`, `Ölüm Korkusu` ve `Ölümden Kaçınma` alt boyutları ile kaderci kabullenme ve sürekli kaygı durumu değişkenleri ile ölüm kaygısı arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Ölüm korkusu ile ölüm kaygısı arasındaki ilişkinin negatif yönlü ve güçlü olduğu tespit edilirken; kaçış kabullenme ve ölümden kaçınma alt boyutları ile ölüm kaygısı arasında negatif yönlü ve zayıf bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Sürekli kaygı ve kaderci kabullenme değişkenleri ile ölüm kaygısı arasındaki ilişkinin de negatif yönde olduğu tespit edilmiştir. Sosyodemografik soruların yer aldığı ölçekte mevcut olan bireyin kimle yaşadığı, eğitim durumu, organik veya ruhsal bir hastalığa sahip olup olmama özellikleri açısından ölüm kaygısı puanları arasında anlamlı bir fark bulunamamış ve dini inanç seviyesi, çocukla görüşme sıklığı, Ölüme Karşı Tutum Ölçeği'nin tarafsız kabullenme, yaklaşım kabullenme alt boyutları ve durumluk kaygı değişkenleri ile ölüm kaygısı arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. The purpose of this research is to investigate the psychological attitudes that people developed against death and the effect on the fatalistic acceptance of death anxiety. The research was carried out with 364 people that 18 years and over, including 191 women and 173 men living in Istanbul, Ankara and Samsun. In this research, the demographic information that is considered to have an effect on death anxiety and was developed by the researchers, `Socio-demographic Information Form`; to measure psychological attitudes of individuals against death, `Attitudes Toward Death Scale (DAP-R)`; to assess the individuals' predisposition to fatalistic acceptance, `Rotter Internal-External Locus of Control Scale`; to assess the death anxiety of the individuals included in the study, `Thorson-Powell Death Anxiety Scale`; to measure the state anxiety, `State Anxiety Inventory` and to measure continuous anxiety, `Continuous Anxiety Inventory` were used. The analysis of the obtained data was carried out with the software of SPSS 20.0. Benefiting from the SPSS; frequency analysis, T-Test on Independent Groups, One-Way Analysis of Veriance (One Way ANOVA), according to the result of emergence of significant difference between averages, in order to determine the group that caused difference, from the comparison tests, TUKEY were used and the relevance between variables with each other was examined.According to the result of research, in terms of sociodemographic characteristics, when there is a logical difference between points of death anxiety and age groups, sex, the state of being married and having children, the place that person was raised; it is determined that there is a logical relevance between `Escape Acceptance` , `Fear of Death` , `Avoidence of Death`, which are subscales of Attitudes Toward Death Scale and fatalistic acceptance, also between constant variable of state of anxiety and death anxiety. When it is determined that there is a negative and strong relevance between fear of death and death anxiety, it is also determined that there is a negative and weak relevance between escape acceptance, subclass of avoidance of death and death anxiety. It is determined that there is also a negative relevance between continuous anxiety, fatalistic acceptance and death anxiety. In the scale of demographic questions, no significant difference between death anxiety scores have been found in terms of features that where individuals live, their education, whether they have organic or mental illnesses and no significant relevance has been identified between religious level, the frequency of contact with children, neutral acceptance of Attitudes Toward Death Scale, acceptance approach the dimensions and variables of state anxiety and death anxiety.
Collections