Yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalarda serum 8-0HDG, S100B, total oksidan ve total antioksidan düzeylerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) , en az altı ay devam eden, kontroletmenin oldukça zor olduğu, aşırı ve sürekli kaygı ile karakterize olup, belirgin sıkıntı ve işlevbozukluğuna yol açan, kronik seyirli bir rahatsızlıktır. YAB etiyolojisinde biyolojik ve psikolojikbirçok nedenin rolü olabileceği düşünülmektedir. Fakat diğer tüm psikiyatrik bozukluklarda olduğugibi herhangi bir etken kesin olarak sorumlu tutulamamıştır. Biz bu çalışmada Yaygın AnksiyeteBozukluğu tanılı hastalarda 8-OHdG, S100B Total Oksidan ve Total Antioksidan düzeylerininsağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılmasını ve bu markerların YAB'da biyolojik bir marker olupolmayacağını görmeyi amaçladık.Yöntem: Bu çalışmaya Ekim 2018 ile Nisan 2019 tarihleri arasında Harran ÜniversitesiTıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Psikiyatri Polikliniği' ne başvuran 18-65yaş arası DSM-5 tanı kriterlerine göre Yaygın Anksiyete Bozukluğu tanısı almış 44 tane hasta ve44 tane sağlıklı kontrol grubu olmak üzere toplam 88 kişi dâhil edildi. Çalışmaya alınan YAB tanılıhastalara sosyodemografik veri formu, DSM-IV Eksen-I Bozuklukları için Yapılandırılmış KlinikGörüşme (SCID-I) formu, Beck Anksiyete Ölçeği, kontrol grubuna ise sosyodemografik veri formudolduruldu. Vaka ve kontrol gruplarından, 8 saatlik gece açlığından sonra 1 kez 10cc venöz kanalınmış ve kanlar 3000 rpm'de 5 dakika santrifüj edildikten sonra serumlar eppendorf tüplerinekonularak çalışma zamanına kadar -80°C derin dondurucuda saklanmıştır. Alınan serumlarda 8-OHdG, S100B, Total Oksidan Seviyesi (TOS) ve Total Oksidan Seviyesi (TOS) düzeyleriaraştırılmıştır.XIBulgular: Hasta ve kontrol grupları arasında sosyodemografik veriler açısından sadecemedeni durum (p=0,031) ve eğitim düzeyi (p=0,01) istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Medeniduruma bakıldığında hastaların 37'si evli(%84,1), 7'si bekâr(%15,9) , kontrol grubunun 27'si evli(%61,4), 17'si bekârdır(%38,6). Her iki grupta da evli olanların sayısı fazladır. Eğitim düzeyinebaktığımızda ise hasta grubunda ilkokul mezunu (n=22, %50) fazla iken, kontrol grubunda lisemezunu (n=20, %45,5) olanların fazla olduğu görülmektedir. Hasta grubu ile kontrol grubununS100B, TAS, TOS ve OSİ değerleri karşılaştırıldığında iki grup arasında anlamlı bir farkbulunamamıştır ( p>0,05). Hastalar ve kontrol gruplarının 8-OHdG düzeyleri karşılaştırılmış ve heriki grup arasında anlamlı farklılık saptanmıştır. (p=0,028). 8-OHdG değeri hasta grubunda dahayüksek seviyede saptanmıştır.Sonuç: Psikiyatrik hastalıklarda oksidatif stresin etkilerine ilişkin çalışmalar son yıllardagiderek artmaktadır. YAB ile ilgili bu konuda sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Araştırmamızınsonuçları, YAB olan hastalarda S100B, TOS, TAS ve OSİ düzeylerinin kontrollerden farklıolmadığı fakat oksidatif stresin biyogöstergesi olarak kabul edilen 8-OHdG düzeyinin hastagrubunda kontrollerden yüksek olduğu ve bunun sonucunda oksidatif DNA hasarının YAB olanhastalarda arttığını göstermektedir. Bu sonuca göre 8-OHdG' nin YAB' da biyolojik bir markerolmaya aday olabileceği söylenebilir. Bu alanda özgül alt oksidatif parametrelerindeğerlendirilebileceği daha büyük örneklem grubu ile yapılan çalışmalara ihtiyaç vardır. Introduction: Generalized Anxiety Disorder (GAD) is a chronic disorder that lasts for atleast six months, is difficult to control characterized by excessive and persistent anxiety, leading tosignificant distress and dysfunction. Many biological and psychological causes are thought to playa role in the etiology of GAD. However, as in all other psychiatric disorders, no causal factor couldbe held accountable. In this study, we aimed to compare 8-OHdG, S100B, Total Oxidant and TotalAntioxidant levels in patients with generalized anxiety disorder and to determine whether thesemarkers will be a biological marker in GAD.Methods: This study included 44 patients (Diagnosis of Generalized Anxiety Disorderaccording to DSM-5 diagnostic criteria) and 44 healthy control groups ( total of 88 people) aged 18-65 years who were admitted to the Psychiatry Outpatient Clinic of the Department of Mental Healthand Diseases of Harran University School of Medicine between October 2018 and April 2019.Sociodemographic data form, Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis-I Disorders (SCIDI)form and Beck Anxiety Scale were completed for GAD patients. Sociodemographic data formwas filled in the control group. Case and control groups received 10cc venous blood once after 8hours of fasting and after centrifugation at 3000 rpm for 5 minutes, serums were placed in eppendorftubes and stored in a -80 ° C freezer until working time. Serum levels of 8-OHdG, S100B, TotalOxidant Levels (TOS) and Total Oxidant Levels (TOS) were investigated.XIIIResults: In terms of sociodemographic data, only marital status (p = 0.031) and educationallevel (p = 0.01) were statistically significant between patient and control groups. According to themarital status, 37 of the patients were married (84.1%), 7 were single (15.9%), 27 of the controlgroup were married (61.4%) and 17 were single (38.6%). The number of married people is high inboth groups. When we look at the level of education, it is seen that primary school graduates (n =22, 50%) are more in the patient group, whereas high school graduates (n = 20, 45.5%) are more inthe control group. When S100B, TAS, TOS and OSI values of the patient group and control groupwere compared, no significant difference was found between the two groups (p> 0.05). The 8-OHdGlevels of the patients and control groups were compared and significant differences were foundbetween the two groups (p = 0.028). 8-OHdG levels were higher in the patient group.Conclusion: Studies on the effects of oxidative stress in psychiatric diseases have beenincreasing in recent years. There are a limited number of studies on GAD. The results of our studyshow that S100B, TOS, TAS and OSI levels in GAD patients are not different from controls, but 8-OHdG level, which is considered as biomarker of oxidative stress, is higher in the patient groupthan controls and as a result, oxidative DNA damage is increased in GAD patients. According tothis result, it can be said that 8-OHdG may be a candidate for being a biological marker in GAD. Inthis area, studies with larger sample groups in which specific lower oxidative parameters can beevaluated are needed.
Collections