Özcan Alper`in `Sonbahar` ve `Gelecek Uzun Sürer` filmlerinde müzik, kimlik ve kültürel bellek ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsanoğlu evrimsel gelişim sürecindeki varolma mücadelesinde yalnızca fiziki olarak gelişmemiş, canlılar dünyasında, araç-gereç yapma ve gelişmiş bir semboller sistemi oluşturma yetisiyle kendini farklı kılmış olan kültürü de oluşturmuştur. Farklı çevresel uyaranların ya da etkenlerin yarattığı farklı gerilimlerle çevrili olan insanoğlu, bu gerilimlerin üstesinden gelebilmesini sağlayacak uyarlanma süreçlerinde değişik kültürlerin oluşmasına da yol açmıştır. İnsan toplumsallaşırken içinde doğduğu kültürle biçimlendirilir ve diğer insanlarla bağ kurabilmesinin nedeni ait olduğu kültürdür. Oluşan bu birliktelik algısı ise kimlik denilen tutunumla sağlanır. Kimlik bir ait olma ihtiyacının belirmesiyle ortaya çıkar ve bir kültürel gösterge olur. Bu şekilde anlam kültür içinde oluşur ve dil ile sembolleşir. Kültürel olarak anlam yüklenmiş olan bu semboller, kendi kültürleri içinde düşünce ile yoğrulan birer temsil sistemi olarak çeşitli zihniyetleri ve bakış açılarını oluşturur. Binyıllar içinde doğadan edinilen sessel ve görsel bilgi, insanoğlunda aktarım geleneğiyle kolektif bir bellek oluşturmuş, güzelliğin arayışına içkin kültürel kodlarla bir estetik anlayışını da yeşertmiştir. Doğanın diyalektiği farkındalığı doğurmuş, sessizliği de, gürültüyü de deneyimlemiş insanoğlu gücün bilincine varmıştır. Güç, kültürel farklılıklar ve farkındalıklar neticesinde ideolojik bir tutuma dönüşmüş olarak kendine her mecrada yer bulmuş ve kendini savaşla, sanatla, bilimle, edebiyatla yansıtır olmuştur. İktidara içkin olan güç, böylece güzeli de yarattı ağıtları da. Bu şekilde kendine sahip olunması için uğraşılan bir mücadele alanıdır güç. Kültür bu bakımdan hem kendi içinde hem de kendi dışındaki öteki kültürlerle ideolojik ve politik bir mücadele alanına dönüşmüştür. Geçmişin izleri, binyıllar içinde oluşan toplumsal bellekle nesilden nesle aktarılmaktadır. Bu aktarım, çoğunlukla, kendini gizleyen iktidarların bilinç yönetimleriyle çarpıtılmakta ya da değişime uğratılmaktadır. Bu itibarla günümüzde kitle iletişimine yönelik sessel ve görsel temsiller olarak sinema ve müzik önemli bir noktada durmaktadır. Günümüzde müzik ve sinema hem muhalefet etme hem de gerçekleri çarpıtmaya dönük güçlü birer araçtırlar. Bu anlamda çalışmada, Özcan Alper'in Sonbahar ve Gelecek Uzun Sürer filmlerinde müzik, kimlik ve kültürel bellek ilişkisi sorgulanmıştır.Anahtar Kelimeler: Müzik, Sinema, Kültürel Kimlik, Bellek, Kültürel Temsil The human has not only developed itself physically during its evolving period, but also by the ability of developing tools and an advanced system of symbols, created the cultural structure which will discriminate its species from the other living creatures. The human, who is surrounded with effects of various environmental stimulus, agents, and determinants brought about different cultures during the period of accustoming these intense tensions. At the continuum of socialization, human beings get their form pursuant to the culture they born in, and the reason of being able to set bonds with the others is this culture itself. And this sense of unity obtained by the adherence, is called identity. Identity appears by determining the 'need of belonging' and becomes a cultural indicator. The meaning gets formed within culture and gets emblematized by the language. These symbols, which loaded with meaning in cultural means, set various mindsets and perspectives. The vocal and visual information, gathered from nature for millenniums have created a collective memory, using transfusing traditions and also pullulated a notion of aesthetics by using the cultural codes directed to the search of beauty and fineness. The dialectic of the nature has delivered awareness, and the human which experiments both the silence and the voice has borne in upon the power. And using the cultural differences and awareness, this power has transformed itself to an ideological stance, and found itself at every course, and also reflected itself by wars, arts, sciences. Thereby the power (which is innate to rulership) created both the beauty and the mourning or lament. The traces of the past are transferred to successive generations by the use of common social memory. This transfer has been chiefly twisted or altered by the methods of consciousness of rulers. In our days the cinema and the music, being directed to mass communication stand at a very important ground as vocal and visual renditions. The cinema and the music represent powerful mediums as being apt to both oppose and skew the reality. Using these points of view, we questioned Ozcan Alper's Autumn (Sonbahar) and The Future Takes Long (Gelecek Uzun Surer) by means of music, identity, and cultural memory.Keywords: Music, Cinema, Cultural identity, Cultural memory, Cultural representation.
Collections