Kalp ve hemodiyaliz hastalarının ölüm kaygısı ve ölüme ilişkin depresyon düzeylerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırma; kalp hastaları ve hemodiyaliz tedavisi gören hastaların ölüm kaygısı ve ölüme ilişkin depresyon düzeylerinin değerlendirilmesi amacıyla yapıldı. Araştırma; İstanbul ili Avrupa kıtasında yer alan bir üniversite hastanesine gelen 100 kalp hastası ve bir özel diyaliz merkezine gelen 100 diyaliz hastası ile enine kesitsel olarak gerçekleştirildi. Veri ?Tanıtıcı Bilgi Formu?, ?Ölüm Kaygısı Ölçeği? ve ?Ölüme İlişkin Depresyon Ölçeği? uygulanarak toplandı. İstatistiksel analizde; Tek Yönlü Varyans Analizi, Tukey Analizi, t testi ve Pearson Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Kalp hastalarının; %63'ü erkek, %84'ü evli, %73'ü ilköğretim mezunu, %35'i ev hanımı ve yaş ortalamaları 55.75'dir. 27-45 yaş grubundakilerin, kadın hastaların, emekli hastaların, kalbinde yapısal hastalığı olanların, ek hastalığı olmayanların, gelecek hakkında umutsuzluğa sahip olanların ölüm kaygısı ve ölüme ilişkin depresyon düzeylerinin yüksek olduğu gözlendi. Diyaliz hastalarının; %56'sı erkek, %73'ü evli, %82'si ilköğretim mezunu, %42'si ev hanımı ve yaş ortalamaları 55.31'dir. 27-45 yaş grubundakilerin, kadın hastaların, serbest meslekte çalışanların ve ev hanımlarının ölüm kaygısı ve ölüme ilişkin depresyon düzeylerinin yüksek olduğu gözlendi. Kalp hastalarının ölüm anksiyetesi ölçeğinden aldıkları puan ortalaması 7.31±3.34, ölüme ilişkin depresyon ölçeğinden aldıkları puan ortalaması ise 8.58±2.79 olup sonuçlar %95 güven aralığındadır. Diyaliz hastalarının ölüm anksiyetesi ölçeğinden aldıkları puan ortalaması 6.33±3.92, ölüme ilişkin depresyon ölçeğinden aldıkları puan ortalaması ise 7.76±2.88 olup sonuçlar %90 güven aralığındadır. Ölüm anksiyetesi ve ölüme ilişkin depresyon ölçeği puanları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulundu (p<0,01). Sonuç olarak; hastaların psikososyal gereksinimlerinin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi, hastalıkla baş edebilme becerilerini geliştirmeye yönelik eğitim programlarının verilmesi, tedavi grubunda yer alan sağlık çalışanlarının bu konuda bilinçlendirilmesi önerilebilir. This study was made at cardiac and hemodialysis treated patients to assess the levels of death anxiety and depression regarding to death. The study has been carried out cross-sectional with 100 cardiac patients which came to an university hospital at Istanbul City Europe continent and 100 dialysis patients which came to a private dialysis center. Data has been collected by performing `Introductive Information Form`, `Death Anxiety Scale` and ?Depression Regarding to Death Scale`. One Way Anova Test, Tukey Analyze, t test and Pearson Correlation Analyze has been used at statistical analysis. Sixty-three percent of the cardiac patients was male, 84% was married, 73% was graduated from primary school, 35% was housewife, and the average age of the patients was 55,75. Death anxiety and depression regarding to death has been observed high at patients between at the age of 27-45, female patients, retired patients, patients which has structural defect at their hearth, patients which doesn't have any additional defect and at patients which has desperation about their future. Fifty-six percent of the dialysis patients were male, 73% was married, 82% was graduated from primary school, 42% was housewife and the average age of the patients was 55,31. Death anxiety and depression regarding to death has been observed high at patients between the age of 27-45, female patients, self-employed patients and at housewifes. Mean levels from the death anxiety scale of the cardiac patients was 7.31±3.34, mean levels from the depression regarding to death scale was 8.58±2.79 and the results was at 95% confidence interval. Mean levels from the death anxiety scale of the dialysis patients was 6.33 ±3.92, mean levels from the depression regarding to death scale was 7.76±2.88 and results was at 90% confidence interval. Positive correlation has been found between the levels of death anxiety and depression regarding to death scales (p<0,01). As a result; evaluation of the psychosocial needs of patients with an integrated approach, training programs which intended to improve the skills for fighting against the disease and raising awareness of the medical staff which take part in the treatment process can be suggested.
Collections