Sağlık çalışanlarının fonksiyonel besinlere yönelik bilgi, tutum ve tüketim durumlarının belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Araştırma İstanbul'da özel bir hastanede çalışan 18 ? 65 yaş arası 100'ü kadın, 100'ü erkek toplam 200 yetişkin sağlık personelinin fonksiyonel besinlere yönelik bilgi düzeyleri ve tüketim durumlarını belirlemek, fonksiyonel besin tüketiminin yaş, cinsiyet, meslek ve sağlık durumu parametrelerinden nasıl ve ne ölçüde etkilendiğini saptamak amacı ile planlanmış ve yürütülmüştür. Katılımcıların % 65'i 18 ? 40 yaş, % 35'i 41 ? 65 yaş arasında olup %52,5'i fonksiyonel besin kavramını bildiğini belirtmiştir. Mesleklere göre fonksiyonel besin kavramının bilinilirliği incelendiğinde; doktorların %28'i, hemşirelerin %34'ü, diyetisyenlerin ise %92'si fonksiyonel besinler hakkında bilgi sahibi olduklarını belirtmişlerdir. Diyetisyenlerin fonksiyonel besin kavramını bilme oranları diğer meslek gruplarına göre anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur(p<0.01). Katılımcıların %71,5'i fonksiyonel besinleri tükettiğini ifade etmiştir. Fonksiyonel besin kavramını bilme ile fonksiyonel besin tüketme arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur(p<0.01). Çalışmada yaşa göre fonksiyonel besin tüketiminde anlamlı bir ilişki bulunamazken, kadınların fonksiyonel besin tüketim oranlarının erkeklerden anlamlı şekilde yüksek olduğu saptanmıştır(p<0.01). Katılımcıların en sık tükettikleri fonksiyonel besinler sırasıyla; balık, tam tahıllı besinler ve kurubaklagiller, yeşil çay, probiyotik yoğurt, kırmızı şarap ve üzüm, omega-3 ilaveli yumurta, nar, havuç, domates ve kefirdir. Sağlık problemi olan katılımcıların kefir ve kırmızı şarap tüketimi diğer fonksiyonel besinlere kıyasla anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur(p<0.01). Sonuç olarak toplumda sağlıklı beslenme bilincinin artışına paralel olarak kişilerin besin ve hastalık ilişkisi üzerinde bilgi sahibi oldukları kanaatine varılmıştır. Günümüzde ve gelecekte sağlığın korunması ve geliştirilmesinde önemli olan fonksiyonel besinlerin tanınması ve yeterli düzeyde tüketiminin sağlanması toplum sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. This is a research study among 100 women and 100 men ages between 18-65 for a total of 200 adult health care professionals that work at a private hospital in Istanbul to determine their knowledge and consumption levels of functional foods, and looking at how age, gender, occupation and health status parameters affect the consumption of functional foods. 65% of the participants were at the ages of 18-40, 35% were of 41-65 years of age. 52% of these people knew the concept of functional food. Looking at the respondents professions, it was seen that among doctors level of knowledge for the functional foods was 28%; 34% among nurses, and 92% for the dietitians. The knowledge level of dietitians about functional foods were significantly higher than the other occupational groups (p<0.01). Among all the participants, 71.5% stated that they consume functional foods. There is a significant relationship between having knowledge about functional foods and consumption of functional foods (p<0.01). There was not a meaningful relationship between age and consumption of functional foods, however women?s consumption levels found to be significantly higher than men. The most frequently consumed functional foods were, respectively, fish, whole grain foods and legumes, green tea, probiotic yogurt, red wine, grapes, eggs fortified with omega-3, pomegranates, carrots, tomatoes and kefir. Participants with health problems consumed more of red wine and kefir compared to the other functional foods (p<0.01). As a result, there is a parallel increase between the awareness of healthy eating and awareness of food and disease correlation. Recognition and consumption of functional foods in terms of ensuring public health is of great importance.
Collections