Türkiye`de feminizm ve feminist kadın sanatçıların performans sanatına yönelik işlerinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
18. y.y Aydınlanma dönemi ile kadınlar toplumsal, siyasal, sosyal ve hukuksal gibi birçok alandaki eşitsizliklere ve toplumsal rollerine karşı mücadeleye girmişlerdir. Bu mücadeleler ile 19. y.y ortalarından sonra feminizm kavramı kendini göstermeye başlamıştır.Feminizm, temelde cinsiyet ayrımcılığına karşı duran, kamu ve özel alanlar da kadınların eşit haklara sahip olmasını savunan ve bu haklara sahip olunmasında mücadele eden bir yaklaşımdır.Bu yaklaşım ile kadın sanatçılar eleştiri ve tepkilerini görünür kılmaya başlamışlardır. Performans sanatı ile birlikte seslerini daha çok duyurabilme imkânı bulmuşlardır. Feminist sanatçıların özellikle 1960'lı yıllar ve sonrasında sıkça başvurduğu performans sanatı günümüzde de hala etkisini göstermeye devam etmektedir. In the eighteenth-century Enlightenment period, women entered into a struggle against inequalities and social roles in many areas such as social, political, social and legal. With these struggles, after the middle of the 19th century, the concept of feminism began to manifest itself.Feminism is basically an approach that opposes gender discrimination, and the public and private spheres are an approach that advocates women's equal rights and struggles to have these rights. With this approach, female artists have begun to make their criticism and reactions visible. They have the opportunity to make their voices heard more with performance art. The performance art, which feminist artists often use in the 1960s and later years, still continues to show their influence today.
Collections