L`effet coup fouet et l`importance de la centralisation de l`information dans la gestion des chaines logistiques
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Özet Tedarik zinciri, tedarikçinin tedarikçisinden müşterinin müşterisine kadar birçok öğeden oluşan bir ağ sistemidir. Tedarik zinciri yönetimi; tedarikçiler, imalatçılar, dağıtıcılar ve müşterilerden oluşan bu ağdaki; malzeme, bilgi ve finansal akışların yönetimidir. Amaç, zincirin halkaları arasında optimum iletişimi sağlamak, işlemlerin hızını artırmak, gereksiz elemanları yok etmek ve müşteriyi memnun etmektir. Günümüzde, tedarik zincirini oluşturan şirketler arasındaki iletişimsizlik, başarısızlığa yol açmaktadır. Zinciri oluşturanlar yani tedarikçiler, imalatçılar, dağıtıcılar, toptancılar ve perakendeciler iletişim içinde, ortak hedefler belirlemeli, ortak kararlar almalı, maliyeti minimuma düşürmeli ve aldıkları kararlarla, zincirin her bir halkası için verimliliği artırmayı hedeflemelidirler. Tedarik zinciri yönetiminde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri kar topu etkisidir: Son kullanıcı taleplerinde gözlemlenen büyük dalgalanmalar, tüm tedarik zinciri boyunca sipariş miktarlarında ve stok seviyelerinde dalgalanmalara sebep olmaktadır. Son kullanıcı siparişlerindeki değişkenlik, perakendeci siparişlerine, akabinde toptancı, akabinde dağıtıcı siparişlerine artarak yansımakta ve imalatçı tarafından beklenmedik sipariş artışlarının yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Kısaca, perakendeciden imalatçıya kadar artarak giden sipariş miktarlarındaki dalgalanmalara kar topu etkisi veya kamçı etkisi denir. Bu dalgalanma, stokların artmasına, dolayısıyla daha fazla paranın stoka bağlanmasına ve son kullanıcı taleplerinin gerçekleştirilme oranlarının düşmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla, tedarik zinciri yönetiminin asıl amaçlarından biri olan müşteri memnuniyeti sağlanamamaktadır.İşbu tez çalışmasındaki amaç; günümüzde, tedarik zincirlerinin en büyük sorunlarından biri olan kar topu etkisinin, zincirin halkaları arasındaki bilgi alışverişiyle azaltılabileceğini ve hatta yok edilebileceğini kanıtlamaktır. Kar topu etkisinden ilk olarak, 1959'de, Dr. Jay Wright Forrester tarafından söz edilmiştir. İlerleyen yıllarda, sorunun öneminin daha da iyi kavranmasıyla, konu üzerindeki araştırmalarda artış gözlenmiştir. Kar topu etkisini azaltmak veya yok edebilmek için sebeplerinin neler olduğunun belirlenmesi ve bu sebepler üzerinde odaklanılması gerekir. Kar topu etkisinin başlıca sebepleri şunlardır:. Talep tahminlerinin sıkça ve düzenli bir şekilde güncelleştirilememesi: Son kullanıcıdan gelen talep, perakendeci dışında, zincirin halkaları tarafından bilinmiyorsa, tahminler bir önceki sipariş miktarları üzerinden hesaplanmakta ve bu da yanılmalar arttıkça, güvenlik stoklarının artmasına ve üretim sürelerinin uzamasına sebep olmaktadır. Bu sorunun çözümlenmesi için, zinciri oluşturan öğeler arasında bilgi alışverişi sağlanması, son kullanıcıdan gelen talebin sadece perakendeci tarafından değil, diğer tüm halkalar tarafından da bilinmesi gerekir.. Parti büyüklüğü ve sipariş sıklığı: Şirketler, tedarikçilerine sipariş vermeden önce, gerek maliyet gerek sevkiyat büyüklüğü açısından, müşterilerinden gelen taleplerin birikmesini beklerler. Bu sorunun çözümü için, parti büyüklüklerinin azaltılması, uzun aralıklarla yapılan tek ürünlük sevkiyatlar yerine, kısa aralıklarla farklı ürünlerden oluşan sevkiyatların gerçekleştirilmesi gerekir. XIV. Ürün yokluğundan kaynaklanan fazla siparişerler: Eğer müşteri siparişinin belli bir bölümünün tedarik edilmediğini fark ediyorsa, istediği miktarda ürünün eline geçmesi için, gereğinden fazla sipariş verir. Bu sorunun çözümü için; tedarikçiler; talepleri, gelen siparişler doğrultusunda değil, geçmiş satışlar doğrultusunda değerlendirmelidirler.. Fiyatlardaki dalgalanmalar: İmalatçı firma, dönem dönem indirimler uyguluyorsa, müşteriler o dönemlerde fazla sipariş vermeyi tercih ederler, dolayısıyla siparişlerde dalgalanmalar oluşur. Bu sorunu çözümleyebilmek için, imalatçı firmanın her zaman aynı fiyatları uygulaması, indirim veya kampanyalar uygulamaması gerekir. Kar topu etkisini ölçebilmek için kullanılan en yaygın yöntem, verilen siparişlerin varyansının gelen taleplerin varyansına bölümüdür, kısacası çıktıların varyansı bolü girdilerin varyansıdır. Çalışmamızda, kar topu etkisini ölçebilmek için varolan iki yöntemden biri olan sistem kontrol mühendisliği yöntemini kullandık. Sistem kontrol mühendisliğini seçmemizin sebebi, yeniden sipariş politikalarının dinamik özellikleriyle uyuşması ve tedarik zincirinin her halkası için, normal dağılıma uyan müşteri taleplerinden kaynaklanan kar topu etkisini incelemesidir. Yeniden sipariş politikalarının kar topu etkisi oluşumundaki önemi ise bir çok akademik çalışmada vurgulanmış, kanıtlanmıştır. Bu nedenle çalışmamızda, sistem kontrol mühendisliğini kullanarak, farklı yeniden sipariş politikaları kullandığımızda oluşan kar topu etkisini ölçtük. Farklı yeniden sipariş politikalarına göre oluşan kar topu etkisini ölçebilmek için, sistem kontrol mühendisliği yöntemini kullanırken izlediğimiz adımlar özet olarak şunlardır: 1. İlgili yeniden sipariş politikasına ait dönüşüm fonksiyonunun türevini almak. 2. Tepkilerin frekans eğrisini çizmek. XV3. Kar topu etkenini hesaplamak. (Kontrol mühendisliğiyle hesaplanan kar topu etkeni, çıktıların varyansının girdilerin varyansına bölümüne denktir.) Yeniden sipariş politikaları ise, `ne zaman` ve `ne kadar` stok oluşturulması gerektiğine göre çeşitlendirilirler. Çalışmamızda iki temel yeniden sipariş politikasına yer verdik. Birincisi, belli zaman aralıklarıyla farklı miktarlarda sipariş verilen hedef stok yöntemi, ikincisi ise düzeltme yöntemi. Geçmişte yapılan araştırmalarda, kar topu etkisine, en fazla bu iki yeniden sipariş politikası uygulandığında rastlanıldığı belirtilmiştir. Hedef stok yöntemini incelerken tahmin yöntemi olarak hareketli ortalama, üstel düzeltme ve talep sinyalizasyon yöntemlerini kullandık ve bu 3 farklı tahmin yöntemini kullanan hedef stok yöntemleri için ilgili nedensel döngü diyagramlarından hareketle dönüşüm fonksiyonlarını oluşturduk. Kullandığımız diğer yeniden sipariş politikası olan düzeltme yöntemi için de tahmin yöntemi olarak üstel düzeltme yöntemini kullandık, ilgili nedensel döngü diyagramlarını oluşturduk. Her bir yöntem için nedensel döngü diyagramlarını ve akabinde dönüşüm fonksiyonlarını, hem bilgi alışverişinin olduğu hem de bilgi alışverişinin olmadığı iki faklı tedarik zinciri için geliştirdik. Elde ettiğimiz farklı transfer fonksiyonlarından hareketle, bilgi alışverişinin olduğu ve olmadığı durumlar için, tepkilerin frekans eğrilerini oluşturduk. Bu eğrileri mukayese ettiğimizde, minimum kar topu etkisinin düzeltme yöntemi kullanıldığında oluştuğunu gördük. Ayrıca bilgi alışverişi olduğunda, hangi yeniden sipariş politikası kullanılırsa kullanılsın, kar topu etkisinin azaldığı görülmektedir. Çalışmamızın uygulama bölümünde, Türkiye'de mobil satış ve dağıtım sistemleri kuran şirketlerden Univera'nm bu alanda yaptığı çalışmaları inceledik. Univera, 1992'den bu yana, Türkiye'de önde gelen pek çok firmaya mobil satış ve dağıtım projeleri XVIuygulamaktadır. Şirketin bu alanda geliştirdiği EnRoute ürünleri, tedarik zincirinin farklı halkaları tarafından kullanılan üç temel programdan oluşmaktadır: EnRouteMobile, satış temsilcileri tarafından; EnRoutePlus, dağıtıcılar tarafından; EnRouteCentral da merkez ofisdeki yöneticiler tarafından kullanılabilmektedir. Bu üç yazılım arasında çift yönlü bilgi akışı mevcuttur. Çalışmamızda, EnRoute paketinin uygulamaya koyulduğu Nestle, Marshall Boya ve Pamukkala Şarapçılık' tan yetkili kişilerle irtibata geçtik ve bu yazılım pakedini nasıl uyguladıklarını ve şirketlerinde eskiye göre ne oranda verimlilik elde ettiklerini öğrendik. Aldığımız cevaplar doğrultusunda, tedarik zincirini oluşturan öğeler arasındaki bilgi alışverişinin, işletmelerdeki verimliliği artırdığına karar verdik. İkinci uygulama olarak da; üretimi Avusturya'da yapılan, Silhouette gözlüklerinin Türkiye distribütörlüğünü yapan SerOptik Şirketinin genel müdürüyle görüştük. Fabrika, SerOptik ve perakendecilerden biri olan Silhouette Optik arasındaki, 2003- 2004 yıllarına ait planlanan ve gerçekleşen talep-sipariş miktarlarım inceledik. Yapılan inceleme sonucunda tahminlerle gerçekleşen sipariş miktarlarının birbirlerine yakın veriler olmadıklarını ve her iki durum için de kar topu etkisinin var olduğunu gördük. Tahmin yöntemlerinden, hareketli ortalama yönteminin bu zincire uygun olduğunu düşündük ve tahminleri bu yöntemle hesapladık. Hesapladığımız tahminlerle hem daha düşük kar topu etkenleri elde ettik hem de gerçekleşen sipariş miktarlarına daha yakın tahminler elde ettik. Tedarik zinciri yönetiminde, karşılaşılan sorunlardan biri olan kar topu etkisinin azaltılabilmesi veya yok edilebilmesi için, zinciri oluşturan halkalar arasında bilgi alışverişinin olması gerekmektedir. Doğru tahmin yönteminin zincirin tüm halkaları tarafından kullanılmasıyla ve bilgi alışverişiyle kar topu etkisinin azaltılabildiğinin doğruluğu verdiğimiz örneklerle de kanıtlanmaktadır. Kısacası; halkalar arasında bilgi alışverişi olmayan bir tedarik zincirinin verimli olması mümkün değildir. XVII Resume Üne chaîne logistique est un reseau d'organisations, qui a pour mission de maîtriser et d'optimiser tous leş flux physiques et d'informations qui existent dans cette chaîne. Dans la gestion deş chaînes logistiques, il y a plusieurs problemes qu'il faut dliminer. L'un de ces problemes, sur lequel nous nous sommes localises dans ce memoire est l'effet coup de fouet. Qu'est-ce que c'est l'effet coup de fouet? Normalement, leş points de vente passent deş commandes â leurs fournisseurs. Lorsque le point de vente rencontre un changement dans la demande du marche, il passe deş commandes plus variantes â son fournisseur. A son tour, le fournisseur passe deş commandes plus variantes â son fournisseur, et ainsi, cette deformation s'amplifie de fournisseur en fournisseur et leş entreprises qui sont en amont de la chaîne se trouvent face â deş demandes beaucoup plus variantes que celles du marche et en subissent leş consequences c'est-â-dire, elles se trouvent face â üne reduction de la reactivite et face â üne augmentation de la taille de leurs stocks. Cette amplification de la variabilite de la demande qui est assez genante pour leş entreprises s'appelle l'effet coup de fouet. La f örme d'un fouet ressemble aux commandes passees depuis le consommateur final jusqu'au producteur, s'amplifiant de plus en plus, d'oû vient le nom de cet effet. De nos jours, du â l'environnement concurrentiel dans lequel se trouvent leş entreprises, elles doivent eliminer tous leş problemes rencontres pour le fonctionnement parfait de leur chaîne logistique. Pour pouvoir eliminer l'effet coup de fouet qui est done l'un de ces problemes, nous proposons, dans ce memoire, que toutes leş entreprises qui font partie de la chaîne logistique cooperent, et qu'il y ait partage d'information entre elles.Les quatre causes essentielles de l'effet coup de fouet sont :. La qualite et la frequence de mise a jour des previsions de la demande. La taille des lots et la frequence des commandes. Les risques de penuries qui menent a des achats preventifs. La fluctuation des prix qui induit des achats speculatifs Toutes ces causes donnent lieu a 1' amplification de la variabilite de la demande et pour pouvoir diminuer ou eliminer l'effet coup de fouet, il faut commencer par eliminer ses causes c'est-a-dire il faut reduire 1' incertitude, reduire la variabilite des commandes passees par les clients, reduire les delais d' appro visionnement, ou s'engager dans des associations strategiques. La plus populaire des solutions proposees et celle sur laquelle nous nous sommes localises est la reduction de l'incertitude par la centralisation de l'information. La centralisation de l'information consiste a ce que la demande reelle du client soit connue non seulement par le detaillant mais par toutes les etapes de la chaîne. Notre but est de quantifier l'effet coup de fouet dans une chaîne logistique traditionnelle et dans une chaîne logistique oü il y a centralisation de l'information, en utilisant differents politiques de reapprovisionnement. Pour cela, comme methode, nous avons choisi d'appliquer la methode d'ingenierie des systemes de controle, qui permet de familiariser avec le comportement dynamique des politiques de reapprovisionnement. Dans la methode d'ingenierie des systemes de controle, il faut d'abord deri ver la fonction de transferi a partir du schema de principe de la loi de reapprovisionnement consideree, ensuite dessiner la courbe de reponse en frequence et dernierement calculer le facteur coup de fouet qui est equivalent au rapport entre la variance de la sortie et la variance de l'entree, lorsque la loi de reapprovisionnement est appliquee aux demandes du client normalement distributes. XINous avons applique la methode d'ingenierie des systemes de controle, pour deux types de chaînes, l'une centralisee, l'autre traditionnelle ; aux deux types de methodes de reapprovisionnement : la methode de recompletement et la methode de lissage et comme les methodes de prevision ont un grand role aussi sur l'effet coup de fouet et qu'il faut que la meme methode soit utilisee par chaque etape de la chaîne, comme methode de prevision, nous avons utilise la methode des moyennes mobiles, la methode de lissage exponentielle et la methode de signalisation de demande. Nous avons vu que quelque soit la methode appliquee, Terlet coup de fouet diminue pour une chaîne oü il y a centralisation de 1' information. Nous avons ensuite pris contact avec l'une des entreprises qui developpent des logiciels permettant le partage d' information dans une chaîne logistique. Nous avons etudie en detail le progiciel developpe pour les systemes de vente et de distribution mobiles par cette entreprise et nous avons demande, aux representants de trois entreprises bien connues ou ce systeme a ete applique, s'il y avait eu une amelioration dans leurs chaînes. Les representants, apres avoir raconte leurs systemes nous ont tous dit qu'il y a eu une augmentation de performance dans leurs systemes grace â la centralisation de 1'information. Ensuite, nous avons etudie les demandes d'une chaîne logistique reelle du secteur d'optique constituee d'un fabricant, d'un distributeur et d'un detaillant. Apres avoir analyse leurs systemes, nous avons recalcule les previsions avec la methode des moyennes mobiles car nous avons remarque que c'etait la methode qui convenait le plus a cette chaîne et nous avons obtenu de meilleures previsions et de moins d'effet coup de fouet. Nous pouvons done dire que l'effet coup de fouet, l'un des problemes importants rencontres dans la gestion des chaînes logistiques, peut etre diminue par la centralisation de 1' information mais il faut aussi que la methode de prevision la plus convenable au secteur soit utilisee par tous les maillons de la chaîne. XII
Collections