İnvaziv tedavi uygulanmış NSTEMI/USAP hastalarında prognostik belirteçler.
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: USAP/NSTEMI hastaları heterojen bir gruptur; koroner yoğun bakım ve invaziv tedavi ihtiyacı olan ölüm ve MI riski yüksek hastalar yanında uygun tedavi rejimlerine yanıt veren iyi prognozlu hastalar da vardır. Bu nedenle risk sınıflaması bu hastaların tedavisinde ve yönetiminde merkezi bir rol oynar. Günümüz koşullarında akut koroner sendrom hastalarının önemli bir kısmı invaziv tedavi görmektedir. Bununla beraber sadece invaziv tedavi alan USAP/NSTEMI hastalarına yönelik bir risk skorlaması mevcut değildir. Bu çalışmada invaziv tedavi uygulanmış USAP/ NSTEMI hasta grubu özelinde klasik risk skorlama sistemlerine alternatif, klinik uygulamada kullanılabilir bir risk skorlama sistemi geliştirilmesi hedeflenmiştir.Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya invaziv tedavi uygulanmış 192 USAP/NSTEMI hastası (131 erkek, 61 bayan) dahil edilmiştir. Hastaların 37±21 aylık takibinde major istenmeyen kardiyovasküler olay geçiren ya da ölen hastaların değerleriyle major istenmeyen kardiyovasküler olay geçirmemiş hastaların değerleri kıyaslanmıştır.Bulgular: Ölen hastaların başvuru sırasındaki yaşı, Killip skoru, kardiyak enzim değerleri ölenlerden anlamlı olarak daha yüksek iken ejeksiyon fraksiyonu anlamlı olarak daha düşüktü. Ayrıca ölen hastalarda DM ve KKY, hastane yatışı öncesi aspirin kullanımı, atrial fibrilasyon, ST ve T dalgası hareketlenme sıklığı anlamlı olarak daha fazlaydı. Korelasyon analizinde yaş , KKY öyküsü, DM, Hipertansiyon, AF, ST ve T dalgası hareketlenmeleri, nabız, killip sınıfı, CK-MB, kreatinin, HDL, pik CK-Mb, yatış öncesi ASA ve statin kullanımı, çok damar hastası, son 24 saatte ?2 ağrı atağı, yatış sırasında statin ve nitrat tedavisi mortalite ile ilişkili bulundu. HDL ve AF lojistik regresyon analizinde anlamlı mortalire belirteci olarak saptandı. TIMI puanı parametrelerine AF için 2 ve HDL si düşük(<40) olan olgular için 1 puan verilip yeni bir risk skorlama (RS) sistemi geliştirildi. RS puanı 3 ve üzerinde olan hastalarda mortalite riskini belirlemede duyarlılık %84, özgüllük %61 bulunmuştur. Aynı değerlendirme TIMI ile yapıldığında duyarlılık %80 ve özgüllük %47 bulunmuştur.Sonuç: TIMI ve GRACE gibi çok kullanılan risk skorlarına hastanın kliniklere müracaatında hemen değerlendirilebilecek AF ve HDL gibi parametrelerin eklenmesi ile daha iyi bir risk tahmini elde edilebilir.Anahtar Kelimeler: USAP/NSTEMI, Risk Skorlaması, AF, HDL.İletişim Adresi: Demetevler Mah. 2. Ada 10. Sok. F3 Blok Daire:11 /DÜZCETel: 0533 454 9409E-mail: ismailerdogu@yahoo.com Background: Unstable angina (USAP)/Non?ST-segment elevation myocardial infarction (NSTEMI) patients compose a heterogeneous group, some of which need invasive treatment and followed up in coronary intensive care units due to high MI and mortality risk while some others have good-prognosis responding well to appropriate treatments. Therefore risk stratification in USAP/NSTEMI provides an estimate of a patient?s prognosis and optimizes clinical choices. At present most of the acute coronary syndrome patients are treated invasively. However, at the mean time there is no risk estimation protocol in patients with USAP/NSTEMI who had solely treated invasively. This trial aims to develop a clinically applicable risk score system for USAP/NSTEMI patients who had received invasive treatment.Methods: One hundred ninety-two USAP/NSTEMI patients (131 male and 61 female) who had received invasive treatment were included in the study. Variables of the patients who died during 37±21 months of follow-up period or had major adverse cardiovascular events (MACE) were compared with the patients who had survived and were free of MACE.Results: Mean age, Killip score, cardiac enzyme levels on admission were significantly higher whereas EF was lower in patients who died during follow up. Furthermore, history of DM, congestive heart failure, use of aspirin before admission, atrial fibrillation, ST and T wave shift were significantly lower in survivors. Correlation analysis revealed that age, history of DM, HT, and congestive heart failure, atrial fibrillation, ST and T wave shift, heart rate, CK-MB, creatinine, HDL, peak CK-MB, use of aspirin before admission, use of in hospital statin and nitrates, multivessel disease, >2 chest pain episodes in the last 24 hours were significantly correlated with mortality. HDL and AF were independent predictors of mortality in logistic regression analysis. A new risk estimation (RE) formula was developed by adding 2 points for AF and 1 point for low HDL < 40 mg/dl. A RE point higher than 3 could predict mortality with 84% sensitivity and 61% specificity. When the same analysis is made by TIMI risk scoring mortality rate could be predicted with 80% sensitivity and 47 %specificity.Conclusions: Addition of quickly applicable variables such as AF and HDL to the widely used TIMI and GRACE risk scoring systems, a better risk prediction can be obtainedKeywords: USAP/NSTEMI, Risk Scoring, AF, HDL.
Collections