Akut dehidratasyonda değerlendirme kriteri olarak vena kava inferior çapı ve inen aort çapı ölçümlerinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Akut dehidratasyon günümüzde tedavi edilebilen en önemli çocukluk çağı mortalite sebeplerindendir. Dünyanın her yerinde basit yöntemler kullanılarak çok hızlı şekilde tedavi edilebilir. Tanısı klinik izlem ile konulmaktadır. İkinci değerlendirmede hastalardan tetkikler alınabilmektedir. Dehidratasyonlu hastaların tanı ve tedavisi öznel değerlendirme ile yapılmaktadır.Bu çalışmada dehidratasyonla gelen hastaların dehidratasyon derecesi non-invaziv bir yöntem olan yatak başı ultrasonografi (USG) ile değerlendirildi. Yatak başı ultrasonografi, temel bir eğitim ile uygulanabilirliği yüksek bir yöntemdir ve akut dehidratasyonun tanı ve tedavisinde nesnel bir yöntem olarak kullanılması amaçlandı. Akut dehidratasyonlu hastalarda fizik muayene bulguları nesnel olarak dehidratasyon değerlendirmesinde çok anlamlı olmadığından dolayı yeni bir değerlendirme kriteri olarak Vena Kava İnferior ve İnen Aort çapları ölçüldü.Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Acil servisinde Ocak-Aralık 2016 tarihleri arasında başvuran 68 çocuk hastada yapıldı. Bunların 34'ü akut gastroenterit sonucu ortaya çıkan ve intravenöz sıvı desteği ihtiyacı olan akut dehidratasyonlu hastalardır, diğer 34 vaka sağlıklı, dehidrate olmayan Kontrol Grubudur. Kontrol Grubu basit sebeplerle polikliniğe başvuran yaş ve cinsiyeti hasta grubuna yakın olgulardan oluşturuldu. Görüntüleme yöntemi olarak ksifoid çıkıntının altından transvers düzlemde yatakbaşı USG ile vena Kava inferior ve inen aorta çapları anteroposterior olarak ölçüldü. Çalışma için belirlediğimiz standardize edilmiş sıvı tedavisi alan hastalar çalışmaya alındı. Hasta Grubunun tedavisi öncesinde ve sonrasında İnen Aort Çapı (İAÇ) ve Vena Kava İnferior Çapları (VKİÇ) ölçüldü. Kontrol Grubunda İAÇ ve VKİÇ bir kez ölçüldü. Tedavi öncesi rutin alınan tetkikler çalışmaya alındı.Bulgular: Toplamda 68 hasta değerlendirildi. Hasta ve Kontrol Grubu arasında yaş, cins ve ağırlık olarak anlamlı fark yoktu. Klinik değerlendirmede Hasta Grubunda idrar çıkışı, mukoza hidrasyonu ve susama hissinde artma Kontrol Grubuna göre yüksek anlamlıydı (p<0,001). Gözyaşı varlığı ise yine anlamlı p (0,011) değeri bulundu. Hasta Grubunun tedavi öncesi ve sonrası klinik değerlendirmesinde ise susama hissi (p:0,039) mukoza hidrasyonu(p<0,001), gözyaşının olması (p:0,031), idrar miktarının olması (p:0,007) anlamlıydı.VKİÇ ölçümleri ve VKİÇ/İAÇ oranında Hasta ve Kontrol Grubun karşılaştırıldığında yüksek anlamlı p (<0,001) değeri elde edildi. Hasta Grubunda da tedavi öncesi ve sonrası ölçümleri karşılaştırıldığında yine yüksek anlamlı p (<0,001) değeri tespit edildi.Sonuç: VKİÇ ve VKİÇ/İAÇ ölçümlerin de dehidratasyon derecelendirilmesinde, tanı ve tedavi yönünde umut verici sonuçlar elde edildi. Akut dehidratasyonun değerlendirmesinde VKİÇ ve VKİÇ/İAÇ oranı kullanılabilirliği mümkün yeni bir yöntem olarak önerildi.Anahtar Kelimeler: Akut dehidratasyon, akut gastroenterit, yatak başı ultrasonografi, Vena Kava İnferior Çapı, İnen Aort çapı. Objective: Acute dehydration is one of the most important childhood mortalities that may be treated today. It may be treated very quickly using simple methods all over the world. The diagnosis is made by the clinical exam ination. In the second evaluation, patients can be examined by blood biochemical tests. Diagnosis and treatment of dehydrated patients are done by subjective evaluation.In this study bedside ultrasonography (USG) was used to evaluate patients who had dehydration with a non-invasive method. Bedside ultrasonography is a highly applicable method with a basic education and it is aimed to be used as an objective method in diagnosis and treatment of acute dehydration.Methods: In this study, 68 children who were admitted to Düzce University Medical Faculty Hospital Pediatric Emergency Department between January and December in 2016 were investigated. 34 chidren were acute dehydrated patients with acute gastroenteritis who required intravenous fluid therapy and the other 34 case who healthy, non-dehydrated were the Control group. Control group formed with cases who had simple symptoms, similar age and gender nearly Patient group, Imaging was done by the anteroposterior measurement of the inferior cava vein and descending aorta diameters with bedside USG in the transverse plane from below the xyphoid protrusion. Patients who were given similar fluid deficit therapy were taken into study. Aorta Diameter (DAD) and Inferior Vena Cava Diameter (IVCD) were measured before and after the treatment of the patient group. Control group's DAD and IVCD were measured one time. Pre-treatment routine examinations were included in the study.Results: We evaluated 34 patients who had dehydrataion and 34 healthy children in the Control group. There were no significant difference in age, gender and weight between the two groups. Patient group's urine output and mucosal hydration were higher sensible than the Control group, in the clinical evaluation (p<0.001). Tears being again significant values were found (p:0.011). In the clinical evaluation before and after treatment, the patients' feeling of thirst (p:0,039), mucosal hydration (p<0,001), tear (p:0,031) and urine volüme (p:0,007) were found significantly.A high sensible value p (<0.001) was obtained, Patient group's IVCD and IVCD / DAD ratio were compared with Control group's IVCD and IVCD / DAD ratio. Similar results (p<0.001) were obtained, before treatment compared with after the treatment.Conclusion: In this study USG measurements of IVCD and IVCD/DAD ratio showed that they might be used as a new diagnostic and objective method in scoring dehydration, diagnosis and treatment. IVCD/DAD ratio availability in acute dehydration was proposed as a possible new evolution method.Keywords: Acute dehydration, acute gastroenteritis, bedside ultrasonography, inferior cava vein, descending aorta diameter.
Collections