Cumhurbaşkanlığı makamınının Türk bürokrasisindeki yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Cumhurbaşkanlığı, 1923'te Türkiye'de Cumhuriyetin ilanı ile varlık bulan ve o güne kadar devlet kademesinde yeri olmayan bir makamdır. Cumhurbaşkanının yetki ve görevlerinin, zamanla yürütme organı içinde temellerine oturduğunu söylemek mümkündür.Bürokrasinin günümüze uzanan yaygın uygulamasında, hangi görevlere ne oranda yetkilendirme yapıldığı hususunda, ülkelerin idari ve hukuki yapılanmasına bakmak gerekir. Bu tez kapsamında üç ana bölümde, 1921 TE'si, 1924 TE'si, 1961 ve 1982 Anayasaları'nda ifade bulan kanunların ışığında, Türkiye Cumhuriyeti'nin erkler üstü fakat erklerle irtibat içinde bulunan Cumhurbaşkanlığı makamının, Türk bürokrasisindeki yeri, görev ve yetkilerinin örneklerle açıklanması hedeflenmiştir.Cumhurbaşkanlığı 21 TE'sinin 1923 yılında değiştirilmiş onuncu maddesi ile oluşturuldu. 1923 anayasa değişikliğinde Cumhurbaşkanlığı makamı anayasal olarak kurulmasına karşılık, bu makama seçilebilmenin şartı ayrıntılı olarak düzenlenmemişti. 24 TE'si süresince Cumhurbaşkanlığı makamı, bu dönemde yürütme organı olarak oldukça etkili bir konuma ulaştı. Tarihsel süreç içerisinde cumhurbaşkanının anayasal yetkileri azalma göstermekle beraber, 1982 Anayasası'nda nispeten kuvvetlenerek yürütme organı içinde aktif bir unsur durumuna gelmiştir.1961 Anayasası sembolik devlet başkanlığı anlayışı ile hazırlanmış ve cumhurbaşkanının icra gücü zayıflatılmıştır. 1982 Anayasası'nda ise, cumhurbaşkanlarının devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmalarını takip edeceği ve bu organlar arasında uzlaştırıcı rolü olduğu belirtilmiştir. Bu amaçla, cumhurbaşkanına sistem içinde oluşabilecek sorun ve tıkanmaları gidermek için birtakım yetkiler verilmiştir. Cumhurbaşkanının yürütmedeki bu aktif durumunun yanında anayasa ile kendisine verilmiş olan, devlet teşkilatında yani kamu bürokrasisinde görev alacak yüksek rütbeli bürokratları atama görevi vardır ki bu, mevcut tezin konusu açısından önemlidir.Cumhurbaşkanlığı seçimleri gözden geçirildiğinde, ilk iki cumhurbaşkanı dışında diğerlerinin seçiminde çeşitli zorluklarla karşılaşıldığı görülür. Atatürk ve İnönü'nün Kurtuluş Savaşı'nın iki kahramanı ve Cumhuriyetin kurucuları olması, bu yüce makama seçilmelerinde soru işaretini doğurmamıştır. Ancak İnönü'den sonra Bayar'la başlayan süreçte kimin cumhurbaşkanı seçileceği sorusu gündeme gelmiş ve bu sorunun yanıtının kolay verilemeyeceği belli olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili ulaşılan önemli bir sonuç, asker olsun sivil olsun, kendisine cumhurbaşkanı yolu açılan hiç kimsenin bu teklifi geri çevirmediğidir. Yine bu konuyla ilgili bir diğer nokta da, cumhurbaşkanlığına seçilen siyasetçilerin İnönü dışında hiçbirinin siyasete geri dönmediği veya dönemediğidir. Seçim süreci ile ilgili saptanacak önemli ve son nokta uzlaşıdır. Bu sürecin, direkt olarak Cumhurbaşkanı'nın bürokratik rolünü şekillendirdiğini söylemek her zaman için doğru olmasa da, bürokratik çabaları çeşitlendirdiğini söylemek mümkündür. Nitekim bu tarzda, uzlaşı ile seçilen cumhurbaşkanlarının seçim ve görev sürecinde büyük sıkıntılar yaşanmamıştır.Anahtar Kelimeler: Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet, Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti, bürokrasi. The office of the Turkish Presidency came into official use in Turkey with the proclamation of the Turkish Republic in 1923. Thus, did the head of state of the Republic of Turkey become known to the law with the major amendment in the 1921 Constitution.The task force of the Presidency, as an important check on bureaucratic competence, was shaped by the duties, election and responsibilities, for safeguarding the integrity of the country and nation, based on the Turkish Constitutions dated 1921, 1924, 1961 and 1982.The election of President has contributed to the development of the office of Presidency. Although the office was first established in accordance with the amended provisions of the 1921 Constitution, the main body of law was improved starting from the 1924 Constitution. There also appeared some changes in the state bureaucracy over the years.The 1961 Constitution contributed to the state representative scope of the Office. In the 1982 Constitution, on the other hand, the reconciliating role of the Presidency for the harmonious functioning of the organs of state was increased in the complexity of state activities.Thus the President, who holds the highest office in Turkey and fullfils mainly representative functions, performs the duties in ensuring the implementation of the Turkish constitution with the apparatus of executive state activities, e.g.in the selection and appointment of some high level bureaucrats. In addition, it should also be noted that none of the Turkish Presidents, except İsmet İnönü, returned to politics after his Presidency. The elevation of the President did not directly reshape the highest bureaucratic role, however, it affected the very basis of the reconciliation paths in the Turkish bureaucratic system.Key Words: President, Republic, Turkey, Turkish Republic, bureaucracy.
Collections