Dersim sorunu (1937-1938)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1937 ? 1938 Dersim olayları, Cumhuriyet tarihimizin bu güne kadar yaşanmış en büyük iç meselesidir. Osmanlı Devleti'nde 1839'da Gülhane Hatt-ı Hümayunu (Tanzimat-ı Hayriye) ile başladığı âdemimerkeziyetçilik hareketi ile yeni bir devlet nizamı inşasına yönelmişti. Bu tarihten sonra devlet otoritesi ile tanışan Dersim aşiretleri, yüz yıllık bir süre içinde onlarca defa başkaldırı ve asayişi bozucu eylemleri münasebetiyle tedip ve tenkile uğramış, ıslaha çalışılmıştır.Derebeyleri takribi dört yüz yılık saltanat ve kazanımlarını kaybetmemek adına sürekli direniş içinde olmuşlardı. Devlet ise merkezî otoriteyi buraya taşıma gayreti içinde olunca karşılıklı mücadele Osmanlıdan Cumhuriyet'e miras kalmıştı.Cumhuriyet'e başlangıçta sıcak bakan Dersim aşiret ağaları, uygulamalarda kendilerinin bir rolü kalmayacağını görünce devlet otoritesi ve kurumlarını Dersime sokmama çabası içine girip direnmeye çalıştılar.Genç Cumhuriyet'e karşı Kürtlerin memnuniyetsizliği, 1925 Şeyh Sait İsyanı ile başlayan: 1926 Koç Uşağı tedibi, 1926 Zilan ve Ağrı olayları, 1930 Pülümür olayları ve Ağrı İsyanı şeklinde tezahür etmişti. Cumhuriyet'in kurucuları bu isyan silsilesi şeklinde devam eden başkaldırılara son vermek istiyorlardı. Dersim derebeylerin memnuniyetsizliği ile bir hareketlilik içinde olunca Cumhuriyet kurucuları bu düşüncelerini Tunceli'de uygulama fırsatı buldu. 3. Ordu'nun da katıldığı askerî harekâtla yapılan tedip ve tenkilde sertliğin yüksek dozu, Kürtlerin 1978'e kadar başka bir başkaldırıya veya eyleme cesaret etmemelerini sağlamış oldu.İki yıl aralıklarla devam eden askerî harekâtta 11 kişi idam edildi, aşiret reisleri başta olmak üzere binlerce insan öldü, binlercesi sürgün edildi. Köyler, tarlalar, meşelikler yakıldı, Tunceli coğrafyasının üçte biri yasak bölge ilan edilip iskâna kapatıldı. Halkın Dersim Tertelesi dediği 1937-1938 olayları, kayıtlara Dersim isyanı olarak geçti. Tarihimizin en bahtsız ve acı olaylarının açtığı yara hâlen ulusal barışımız için tehdit oluşturmaktadır. ?Dersim cases? which were between 1937-1938, are the biggest internal problems of our republic history till today. The Ottoman Empire, in 1839, with the human centered thought which started with ?Gülhane Hatt-ı Hümayunu?, aimed a construction of a new public statude.Feudal lords were always in a disobedience for not to lose the sovereignty and savings which were nearly for 400 years. But as the government was in a hurry to carry the central authority there, the mutual struggle became a heritage from Ottoman Empire to the Rebuplic.The masters of Dersim who were mild about republic at the beginnig, tried not to let the government authority and foundations in Dersim and tried to resist when they understood thet they wouldn?t have any roles in administration.Displessure of Kurds against novel republic, started with ?Şeyh Sait? revolt in 1925 and appeared as ?Koç Uşağı? in 1926, ?Zilan and Ağrı? events in 1926, ?Pülümür? events and ?Ağrı? revolt in 1930. The founders of republic, wanted to put an end to these contumacies which continued like revolt series. When there was a mobility with displessure of the feudal lords, the founders of republic had a chance to perform their thoughts in Tunceli. With the attendance of the third army to the military operation, the attack became stronger and this provided the Kurds not to dare any revolts and acts till 1978.At military operations, which were going on in every two years, eleven people were executed, myriads of people specially the tribe masters were killed and thousands of them were exiled. The villages, the fields and the forests were burnt. One third of Tunceli geography was declared as banned zone and closed to any settlements. 1937-1938 events, which the people named as ?Dersim?, was recorded as ?Dersim revolt?. The sore which is the result of unfortunate events of our history, is still a threat for our national peace.
Collections