Türkiye-İsveç ilişkileri (1918-1938)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu doktora tez çalışmasında, 1918-1938 yıllarını kapsayan Türkiye-İsveç ilişkileri dört bölüm altında incelenmiştir. Birinci bölümde Osmanlı-İsveç ilişkileri ele alınarak I.Dünya Savaşı yıllarında hem İsveç Kızılhaçı'nın hem de İsveç Dışişleri'nin bünyesindeki B-Bölümü'nün Türk savaş esirlerine yardımları, Çanakkale Savaşı'nda İsveçli görevlilerin (örneğin Eianar af Wirsen, Yüzbaşı Fevrell, Otto Broman) askeri faaliyetleri, İsveç'in Ermeni olaylarına yaklaşımı karşısında Stockholm'deki Osmanlı Elçileri Mustafa Şekip Bey ve Cevad Bey'in diplomatik kanalları açık tutarak tekzib ve bilgilendirmeye önem vermesi ele alınmıştır. Ayrıca I. Dünya Savaşı sırasında tarafsız bir ülke olan İsveç'in —çeşitli ülkelerde Osmanlı Devlet'nin menfaatlerini üstlenmesi kapsamında— temsil ettiği diplomatik temsil misyonları da bu bölümde değerlendirilmiştir.İkinci bölümde TBMM Hükümeti-İsveç ilişkileri çerçevesinde Stockholm ve İstanbul'a gönderilen Cossva Ansksvard (1917-1920) ve Gustaf Oscar Wallenberg (1920-1930) isimli elçileri faaliyetleri, Lozan Konferansı'nda İsveçli diplomatların kapitilasyonlar lehine çalışmalarına değinilmiştir.Üçüncü bölümde Cumhuriyet'in ilk on yılında Türk-İsveç ilişkilerindeki çok yönlü gelişmeler ve bu kapsamda ilk dostluk antlaşması, Musul sorununda İsveçli diplomatların faaliyetleri, İsveç sermayesinin Irmak-Filyos ve Fevzipaşa (Keller)-Diyarbakır demiryolu yatırımları, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler ve gerçekleştirilen ziyaretler açıklanmıştır. Dördüncü bölümde ise İsveç Veliahdı Gustaf Adolf'un 1934 yılındaki Türkiye ziyareti, İsveç telefon şirketi Ericsson'nun Türkiye'deki yatırımları, Türkoloji konuları ve M.Kemal Atatürk'ün ölümünün İsveç'teki yankıları gibi 1930'lu yılları etkileyen muhtelif olaylar ele alınmıştır. Türkiye-İsveç ilişkilerinin 1918-1938 yılları arasındaki farklılaşmasına bakıldığında, başlangıçta dünya savaşı gündemi ağırlık taşırken TBMM Hükümeti döneminde ise özellikle Lozan çerçevesindeki Türk-İsveç diplomasisi ön plana çıkmıştır. Cumhuriyetle birlikte demiryolu ve ticaret konularındaki ekonomik ilişkiler, diplomatik ve kültürel ziyaretler iki ülkenin güçlenmesine katkı sağlarken, özellikle 1934 yılında İsveç Büyükelçiliği'nin Ankara'da açılması ile iki ülke arasındaki etkileşim daha kalıcı ve çeşitli bir yapı kazanmıştır. Anahtar Kelimeler: Ericsson, Gustaf Adolf,Gustaf Oscar Wallenberg, İsveç, Layık Mukbil, Musul,Türkiye. This PhD thesis investigates the relations between Turkey and Sweden in the years between 1918 and 1938 under four main chapters. In the first chapter, both help of the B-Department of the Swedish Foreign Ministry and the Swedish Red Cross to the Turkish prisoners of war during the First World War, activities of Swedish officials (such as Eianar af Wirsen, Lieutenant Fevrell, OttoBroman) in the Gallipoli Campaign, Ottoman delegates in Stockholm Şekip Bey and Cevad Bey's emphasis on dementi and informing by using the diplomatic channels against the Swedish approach of Armenian Question were examined in detail in the context of Ottoman-Swedish relations. Moreover, as a neutral state in the First World War, diplomatic missions of Sweden - in the context of undertaking the Ottoman interests in different countries - were taken under consideration. In the second chapter, in the framework of the relations of TBMM government and Sweden and activities of the ambassadors named Cossva Ansksvard (1917-1920) and Gustaf Oscar Wallenberg (1920-1930) sent to Stockholm and İstanbul, activities of Swedish diplomats in favor of capitulations in the Laussanne Conference were mentioned. In the third chapter, multiple developments in the Turkish-Swedish relations during the first decade of the Republic and in this context the first treaty of friendship, activities of Swedish diplomats on the Mosul Question, Irmak-Filyos ve Fevzipaşa (Keller)-Diyarbakır railway investments of Swedish capital, economic relations and the mutual visits between the two countries were explained. In the forth chapter, visit to Turkey of the Swedish crown prince Gustaf Adolf in 1934, investments of Swedish phone company Ericsson in Turkey, Turcology subjects and the outstanding events of 1930's such as the Swedish reflections of the death of M. Kemal Atatürk were analyzed. Focusing of the differentiation of the Turkish-Swedish relations between the years of 1918-1938, while in the beginning world war agenda were in the first place, in the period of TBMM government especially in the context of Laussanne, Turkish-Swedish diplomacy came to the forefront. Along with Republic, as economic relations on the railways and trade, diplomatic and cultural visits were contributing to the consolidation of both countries, especially opening up Swedish Embassy in Ankara in 1934, interaction between the two countries took the form of more permanent and varied structure. Keywords: Sweden, Turkey, Mosul, Ericsson, Gustaf Adolf, Gustaf Oscar Wallenberg, Layık Mukbil.
Collections