Ormanların göletlerde su kalitelerine etkileri (Çankırı Eldivan örneği)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ülkemizde yaklaşık 15 000 ha alan kaplayan çok sayıda gölet olmakla birlikte, göletlerin limnolojik durumuna ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Göletler de göller gibi, ötrofikasyon ve sığlaşma gibi bazı tehditler altındadır. Göletlerin sürdürülebilir kullanımı için atılacak ilk adım, sucul sistemin limnolojik özelliklerinin ortaya konmasıdır. Bunun yanında günümüzde artan nüfus, şehirleşme ve sanayi faaliyetlerinin artması ile suya olan talep günden güne artmaktadır. Ancak insan faaliyetleri ve iklim değişikliği gibi etkenler su kalitesini azaltmaktadır. Türkiye'de kullanılabilen yüzey sularının %50'si, içilebilir suların %80'i ormanlık alanlarında üretilmektedir. Bu nedenle önemli bir su üretim kaynağı olan ormanların ekolojik ve hidrolojik fonksiyonlarından azami derecede faydalanılması gerekmektedir. Özellikle su depolama amaçlı kurulmuş olan baraj ve göletlerde orman ekosisteminin korunması ve geliştirilmesi, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılması açısından önemlidir. Bu tez çalışması ile su kalitesi üzerine olumlu etkisi olduğu bilinen ormanların, su kalitesi üzerine olan olumlu etkilerinin sayısal verilerle ortaya konması amaçlanmıştır. Çankırı ili Eldivan ilçesinde yer alan Karadere ve Seydi göletlerinin bazı limnolojik özelliklerini belirlemek ve orman varlığının su kalitesine etkisini belirlemek amacıyla 2018 yılının Şubat ve Ekim ayları arasında limnolojik örneklemeler gerçekleştirilmiştir. Her iki gölünde oligo-mesotrofik karakterde olduğu ancak orman varlığının etkisi ile Karadere göletinde su kalitesinin amonyum, toplam azot ve ışık geçirgenliği bakımından Seydi Gölet'ine göre daha iyi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu tez çalışması ile Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak göletlerin su toplama havzalarının temel karakteristikleri belirlenerek, gelecekte de benzer çalışmalarda kullanılabilecek bir veri alt yapısı hazırlanmıştır. Although there are many ponds covering 15 000 ha surface area in Turkey, there is not enough data about the limnological status of these ponds. Ponds,like lakes, are threatened by eutrophication and decreasing in water level. Determining limnological characteristics of these ponds must be the first step for sustainable management of these aquatic systems. Water demand is increasing day to day because of rapid growth of human population, urbanization and industry. However, water quality is deteriorating due to climate change and human activities. 50% of surface waters and 80% of drinking water are being produced in forest areas. Thus, ecological and hydrological functions of forest should be used efficiently. Forest are especially important for ponds and reservoirs which are constructed for collecting water. In this study, it was aimed to reveal the impact of forest on pond's water quality by quantitative data. Limnological monitoring was carried out between February and October 2018 in order to determine the effect of forest existence on the limnological characteristics of the Karadere and Seydi ponds (Çankırı-Eldivan). The trophic state of both of the lakes were oligo-mesotrophic. However, with the effect of the presence of forests, it was determined that the water quality in Karadere pond was better than that of Seydi pond in terms of ammonium, total nitrogen and light permeability. In addition, the basic characteristics of watersheds of ponds were determined by using Geographical Information Systems and a data infrastructure which can be used in similar studies in the future was prepared.
Collections