Bazı Anadolu karaçamı [pinus nigra j.f. arnold ssp. pallasiana (lamb.) holmboe] orijinlerinin tohum ve fidan aşamasında kuraklığa dayanıklılığı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada Türkiye'de önemli çam türlerimizden birisi olan Anadolu Karaçamı'nda (Pinus nigra Arnold. ssp. pallasiana) kuraklık stresinin tohum ve fidan aşamalarındaki etkisi araştırılmıştır. Ölçümlerde Nallıhan, K. Hamam, Çerkeş, Dursunbey, M. K. Paşa ve Yılanlı orijinlerine ait tohumlar ve fidanları kullanılmıştır. Tohum aşamasında kuraklık testlerinde orijinlere ait tohumlar PEG 6000 çözeltisi kullanılarak 0, -0.2, -0.4, -0.6, -0.8 MPa seviyelerinde su stresi derecelerine tabi tutulduktan sonra tohumların çimlenme hızı ve çimlenme yüzdeleri tespit edilmiştir. Fidan aşamasında kuraklık testlerinde ise, 1+0 yaşındaki tüplü fidanlar serada Nisan-Eylül 2018 ayları arasında 3 farklı sulama rejimine (her gün, 5 günde bir, 10 günde bir) tabi tutularak morfolojik (Fidan boyu, kök boğazı çapı) ve fizyolojik fidan karakteristikleri (Fotosentetik verimlilik ve su potansiyeli değerleri) aylık olarak ölçülmüştür. Ayrıca eylül ayı sonunda fidanların yaşama yüzdeleri tespit edilmiştir. Sonuç olarak; Tohum aşamasında kuraklık testlerinde uygulanan su stresi seviyesi arttığında, çimlenme yüzdesi ile çimlenme hızı değerleri azalış göstermiştir. Bunun yanında Nallıhan, K. Hamam ve M. K. Paşa orijinleri -0.4 ve -0.6 MPa gibi düşük su potansiyeli seviyelerinde diğer orijinlere göre yüksek oranda çimlenme değerleri göstermiştir. Ayrıca söz konusu değerler bakımından orijinler arasında tür içi varyasyonun olduğu istatistiksel olarak da teyit edilmiştir. Fidan aşamasında kuraklık testlerinde ise farklı su stresi seviyelerinde, morfolojik karakterler bakımından orijinler arasında farklılıklar tespit edilir iken fizyolojik karakterlerden yalnızca su potansiyeli değerleri bakımından orijinler arası farklılıklar tespit edilmiştir. Sulama stresinin seviyesi arttıkça genel olarak çap ve boy değerleri ile su potansiyeli değerleri azalış göstermiştir. Morfolojik ve fizyolojik bakımdan kuraklık stresinden Nallıhan, K.Hamam ve Çerkeş orijinleri daha az oranda etkilenmişlerdir. Orijinlere ait tüm kuraklık testleri birlikte değerlendirildiğinde, su stresi altında Nallıhan, M. K. Paşa ve K. Hamam orijinleri kuraklığa karşı daya dayanıklı bir tutum göstermiştir. In this study, the effect of drought stress on seed and seedlings of Anatolian Black Pine (Pinus nigra Arnold. ssp. pallasiana) were studied. Seed and seedlings of Nallıhan, K. Hamam, Çerkeş, Dursunbey, M. K. Paşa and Yılanlı origines were used for the measurements. To evaluate the impact of drought stress on seeds, the germination rate and germination percentage of seeds subjected to different levels of drought stress (0, -0.2, -0.4, -0.6, -0.8 MPa) using PEG 6000 solution were determined. The impact of drought stress on seedlings was evaluated through monthly measurements of morphological (seedling height, root collar diameter) and of physiological (Photosynthetic efficiency and water potential values) characteristics of the seedlings subjected to 3 different irrigation regimes (every day, every 5 days, every 10 days) in the greenhouse between April and September 2018. Additionally, the survival rates of the saplings were determined at the end of September. The germination percentage and germination rate of seeds decreased as water stress levels increased. Seeds from Nallıhan, K. Hamam and M. K. Pasha origins showed higher germination values at low water potential levels such as -0.4 and -0.6 MPa compared to other origins. The intra-species variation among the origins has been confirmed statistically too. In the drought tests at the seedling stage, differences were found between the origins in terms of morphological characters at different levels of water stress, whereas only the water potential values of physiological characters were found to differ between the origins. As the level of irrigation stress increased, diameter and height and water potential of seedlings were decreased in general. Nallıhan, K.Hamam and Çerkeş origins were less affected from drought stress in morphological and physiological terms. When the all drought tests of the origins evaluated together, the Nallıhan, M. K. Paşa and K. Hamam origins demonstrated a more drought-resistant attitude under water stress.
Collections