Ankara`nın Çubuk ilçesinde sığırlarda Babesiosisin seroinsidensi üzerine araştırmalar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET 1) Türkiye» de sığar babesiosis' inin yaygın olduğu, klinik bulgular ve perifer kan frotilerinin mikroskopik mua- yeneleriyle, anlaşılmıştır» Buna karşılık bu güne kadar sub** klinik ve latent seyirli babesiosis olgularının ortaya konul ması için yeterli araştırma yapılmamıştır» Bu çalışma, Türki ye'de sığır babesiosisi'nin seroinsidensinin araştırılması amacıyla yapılmıştır» Araştırma Ankara'nın Çubuk ilçesinde Üç sığır sürü sünde yürütülmüştür. Bu amaçla Nisan-Eylül 1990 tarihleri arasında Kızılca, Esenboğa, Taşpınar köylerindeki birer sığır sürüsünden kan alınmış ve serumları toplanmıştır o Aynı zaman da bu sığırlardan hematokrit tüplerine kan alınmış ve kanın hematokrit değerleri tespit edilmiştir. Ayrıca bu sığırların kuyruk ucundan kalın damla ve ince kan frotileri yapılmıştır» Bunlara ek olarak sığırların üzerlerinde ve barınaklarında kene araştırması yapılmıştır» 2) Araştırma süresince toplam 22 baş sığırdan alınan 132 serum İndirekt Floresans Antikor (İFA) testiyle incelen miştir» Buna göre sığırların % 100' ünde Babesia bigemina'ya, % 59'unda B» bovis'e özgün antikorlar tespit edilmiştir» Sı ğırlarda bulunan diğer bir babesiosis etkeni olan B. divergens'e karşı ise antikor saptanamamıştır» 3) Araştırma süresince 22 baş sığırdan hazırlanmış olan 264 adet perifer kan frotisinin mikroskopik muayenesi yapılmıştır» Mikroskopik muayeneyle 22 sığırın 4fünde {% 18) Babesia bigemina, 2» sinde (% 9) B» bovis bulunmuştur» Kanında parazit bulunan sığırların hepsinin bu parazitlere özgün an tikor taşıdıkları saptanmıştır» 4) Araştırma süresince sığırların ortalama hematokrit değeri % 26-ŞS38 değerleri arasında bulunmuştur» Bu değerlerin yaklaşık fizyolojik sınırlar (%28-38) içerisinde olduğu anlaşılmıştır.5) Altı aylık araştırma süresince kene bakımından yapılan muayenelerde, sığırlar üzerinde Hyalomma detritnm, Haemophysalia otophila ve Dermaceator marginatus türlerine rastlanmıştır. Saptanan Babesia bigemina ve B» bovis türle rinin doğal vektörü olan ve Ankara y8resij.de bulunduğu bili nen Boophilus annulatus calcaratuş ve Ixodes ricinusta bu çalışma süresi içinde rastlanamamıştır. Bunun, çalışmanın yapıldığı köylerde düzenli kene mücadelesinin yapılmasından, tek konutlu olan Boophilus annulatus calcaratuş* un fazlaca etkilenmesinden, İxo desricinus ' un da sert kara iklimine sahip Ankara yöresinde zaten az bulunmasından kaynaklanabileceği düşünülmüştür. - 46 - ÖZET 1) Türkiye'de sığar babesiosis' inin yaygın olduğu, klinik bulgular ve perifer kan frotilerinin mikroskopik muayeneleriyle, anlaşılmıştır» Buna karşılık bu güne kadar subklinik ve latent seyirli babesiosis olgularının ortaya konulması için yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu çalışma, Türki ye'de sığır babesiosisi'nin seroinsidensinin araştırılması amacıyla yapılmıştır» Araştırma Ankara'nın Çubuk ilçesinde Üç sığır sürüsünde yürütülmüştür. Bu amaçla Nisan-Eylül 1990 tarihleri arasında Kızılca, Esenboğa, Taşpınar köylerindeki birer sığır sürüsünden kan alınmış ve serumları toplanmıştır o Aynı zaman da bu sığırlardan hematokrit tüplerine kan alınmış ve kanın hematokrit değerleri tespit edilmiştir. Ayrıca bu sığırların kuyruk ucundan kalın damla ve ince kan frotileri yapılmıştır. Bunlara ek olarak sığırların üzerlerinde ve barınaklarında kene araştırması yapılmıştır. 2) Araştırma süresince toplam 22 baş sığırdan alınan 132 serum İndirekt Floresans Antikor (IFA) testiyle incelenmiştir. Buna göre sığırların % 100' ünde Babesia bigemina'ya, % 59'unda B. bovis'e özgün antikorlar tespit edilmiştir» Sığırlarda bulunan diğer bir babesiosis etkeni olan B. divergens'e karşı ise antikor saptanamamıştır. 3) Araştırma süresince 22 baş sığırdan hazırlanmış olan 264 adet perifer kan frotisinin mikroskopik muayenesi yapılmıştır» Mikroskopik muayeneyle 22 sığırın 4fünde {% 18) Babesia bigemina, 2. sinde (% 9) B. bovis bulunmuştur. Kanında parazit bulunan sığırların hepsinin bu parazitlere özgün antikor taşıdıkları saptanmıştır. 4) Araştırma süresince sığırların ortalama hematokrit değeri % 26-%38 değerleri arasında bulunmuştur. Bu değerlerin yaklaşık fizyolojik sınırlar (%28-38) içerisinde olduğu anlaşılmıştır.- 49 - found. The reason for this may be due to regular tick-control in the villages and also due to the fact that Boophilus annulatus calcaratus is significantly affected by acaricides, Aa well as this Ixodes ricinus is known not to exist in large numbers due to the severe continental climate experienced around Ankara 0
Collections