Köpeklerde kuduzun tanısında histopatolojik, immunoperoksidaz ve immunofloresan yöntemlerin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
96 ÖZET Köpeklerde Kuduzun Tanısında Histopatolojik, Immunoperoksidaz ve İmmunofloresan Yöntemlerin Karşılaştırılması Çalışmada köpeklerde kuduzun tanısında immunoperoksidaz yöntemin kullanılabilirliği, histopatolojik ve immunofloresan yöntemlerle karşılaştırmalı olarak araştırılmıştır. Materyal olarak Pendik ve Etlik Veteriner Kontrol ve Hayvan Hastalıkları Araştırma Enstitüleri'nden temin edilen 10 adet kuduz köpek ile Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı arşivine ait 30 kuduz köpeğe ait doku (kornu ammonis ve serebellum) blokları incelenmiş ve bulgular aşağıda özetlenmiştir. 1. On köpekte histopatolojik olarak saptanan nonspesifik yangısal ve dejeneratif bulgulara santral sinir sisteminde (kornu ammonis, serebellum, talamus, pons serebri, kollikulus rostralis, nükleus kaudatus, medulla oblangata ve medulla spinalis) ve Gasserian gangliyonu ile parotis bezinde 10/10 olguda, böbreküstü bezlerinde 7/10 olguda ve submandibular tükürük bezlerinde ise 2/10 olguda rastlanmıştır. 2. Hastalık için spesifik olan inklüzyon cisimciklerine yangısal ve dejeneratif değişikliklerle birlikte 8/10 olguda kornu ammonis ve serebellumda, 3/10 olguda talamus, 1/10 olguda nukleus kaudatus ve kollikulus rostralis ile 2/10 olguda da Gasserian gangliyonu sinir hücrelerinde görülmüştür. Bu nedenle histopatolojik tanı için gerekli inklüzyon cisimciklerini bulabilmek için kaydedilen bütün bu bölgelerden marazi madde alınması zorunluluğu bulunmaktadır, intramural gangliyonlar ve diğer doku hücrelerinde inklüzyon cisimciklerine rastlanmamıştır. Pons, medulla oblangata ve medulla spinaliste inklüzyon cisimciği görülmemiştir. 3. İmmunoperoksidaz yöntem ile santral sinir sisteminin incelenen bütün beyin bölümlerinde 10/10 olguda, Gasserian gangliyonlarmda ise 9/10 olguda intra ve ekstrasellüler viral antijen partiküllerine ve/veya inklüzyon cisimciklerine rastlanmıştır. 4. İmmunoperoksidaz yöntem ile sinir sistemi dışında organlardan 6/10 olguda adrenin kromaffin hücrelerinde, 2/10 olguda retinanın sinir hücrelerinde, submandibular tükürük bezi epitel hücrelerinde, trakea kinosilyumlan ve epitel hücreleri arasındaki sinirlerde, 1/10 olguda korneanın özellikle bazal tabakasındaki epitel hücrelerinde, submandibular tükürük bezinin intramural gangliyon sinir hücrelerinde, parotis bez ve kanal epitel hücrelerinde, midenin prensipal hücrelerinde, idrar kesesi epitel hücresinde, ağız, burun ve bağırsaklarda yer alan pleksuslarda, kulak ve ağız derisi kıl follikül epitellerinde, burun mukozası epitel hücrelerinde, ağız ve burun mukozası bez epitel hücrelerinde viral antijen bulunmuştur.97 5. İmmunofloresan yöntemle santral sinir sisteminin incelenen her bölgesinde ve gasserian gangliyonunda 10/10 olguda kuduz viral antijen saptanmıştır. Ayrıca 2/10 olguda retinanın sinir hücreleri ile 1/10 olguda parotis bez ve kanal epitel hücrelerinde, deride kıl folikülü epitellerinde viral antijeni belirleyen immunofloresan pozitif granüller bulunmuştur. 6. Arşiv bloklarında, kuduz pozitif 30 köpeğe ait sadece kornu ammonis ve serebellumlar incelenebilmiştir. Histopatolojik incelemede 30 olgunun 27'sinde ensefalitis ve/veya meningoensefalitis, bu olgularında 26'smda her iki beyin bölgesinde müşterek veya ayrı ayrı inklüzyon cisimcikleri görülmüştür. 7. Arşiv bloklarında, immunoperoksidaz ve immunofloresan yöntem ile boyamalarında viral antijeni belirleyen immunopozitif sonuç alınamamıştır. Böylece bu metotların eski bloklarda kuduz tanısında kullanılamayacağı görülmüştür. 8. Bu çalışmada kullanılan avidin-biotin peroksidaz ve indirekt immunofloresan yöntemlerden eşit pozitif sonuç alınmıştır. Ancak her iki yöntem de formol tesbitli parafin bloklarda kullanılabildiği halde, yüksek titreli serumlarla çalışılabilmesi, özel mikroskoba ihtiyaç duyulmaması ve boyanan preparatlann uzun süre saklanma özelliğine sahip olması nedeni ile immunoperoksidaz yöntemin patoloji laboratuvarlannda kullanılma avantajının daha fazla olduğu görülmektedir. Bu yöntem ülkemizde kuduzun tanısında ilk defa kullanılmıştır. Anahtar Sözcükler : Kuduz, köpek, immunoperoksidaz, immunofloresan, histopatoloji. 98 SUMMARY The comparison of histopathological, immunoperoxidase and immunofluorescence techniques in the diagnosis of rabies in dogs. In this study, the effectiveness of the immunoperoxidase staining method for the diagnosis of rabies was investigated as compared with immunofluorescence and histopathological methods. The fresh tissues of 10 rabies suspected dogs obtained from Pendik and Etlik Veterinary Control and Animal Diseases Research Institutes and the old brain tissues of 30 rabies positive dogs kept in formalin-fixed and paraffin- embedded blocks from University of Ankara, Faculty of Veterinary Medicine, Department of Pathology, were used in the study. The results are as follows : 1. The nonspecific inflammatory reactions and degenerative changes detected by histopathologic method as regarding rabies were observed in the central nervous system (cornu ammonis, cerebellum, thalamus, colliculus rostralis, pons cerebri, nucleus caudatus, medulla oblangata and spinal cord), Gasserian ganglions and parotid glands (10 cases), adrenal glands (7 cases), and submandibular salivary glands (2 cases). 2. The Negri bodies which have been known as specific for rabies were seen in the cornu ammonis and cerebellum (8 cases), thalamus (3 cases), nucleus caudatus and colliculus rostralis (1 case), and also in the Gasserian ganglion (2 cases) except medulla oblangata, spinal cord and pons cerebri. To detect inclusion bodies in the diagnosis of rabies, the samples must be taken from these regions listed above. The Negri bodies have not been found in the intramural ganglions and other tissue cells. 3. In the immunoperoxidase staining method, extra and intra celluler rabies virus antigen and/or the inclusion bodies were seen at all central nervous system sections examined in 10 clinically rabies suspected dogs, also at the Gasserian ganglion's cell body (9 cases). 4. In addition, by using immunoperoxidase staining method, immunopositive granules pointed as specific for rabies were identified in ganglion cell layer of retina, submandibular salivary gland cells (2 cases), especially basal cells of cornea, epithelial cells of parotid gland and ductus, intramural ganglion's cell body, kinocilium and nervous fibers of trachea, principal cells of stomach, plexus of intestine and mouth and nose, urinary bladder's epithelium, cells of hair follicule of ear and mouth skin, cells of nose mucosa, gland cells of nose and mouth mucosa (1 case), and kromaffin cells ofadren(6 cases).99 5. In the immunofluorescence staining method, the rabies virus antigen was recorded at all central nervous system sections examined in 10 clinically rabies suspected dogs. Also immunopositive granules were detected on the Gasserian ganglion's cell body (10 cases), ganglion cell layer of retina (2 cases), parotid gland cell and its duct epithelial cells and hair follicule cells of skin (1 case). 6. In the old brain tissues kept in formalin-fixed and paraffin- embedded blocks of 30 rabies positive dogs, only cornu ammonis and cerebellum could be examined by using histopathological method. Encephalitis and/or meningoencephalitis were present in 27 cases while inclusion bodies were observed in common or seperately among the brain specimens of 26 cases. 7. In the immunoperoxidase and immunofluorescence staining methods which had been applied to these paraffin blocks, immunopositive results were not seen. Therefore it has been considered that immunoperoxidase and immunofluorescence staining methods could not be used on the paraffin blocks kept for many years in the diagnosis rabies. 8. Equally positive results were obtained from the avidin-biotin peroxidase and indirect immunofluorescence methods used in this study. Although both methods could be used conveniently in formalin fixed and paraffin embedded blocks, the immunoperoxidase method appeared to be more advantageous for use in pathology laboratories since this method permitted the usage of high titered sera as well as the usage of more simplified microscopes and the storage of stained slides for a long time. This immunoperoxidase method has been used for the first time in the diagnosis of rabies in our country. Key Words : Rabies, dog, immunoperoxidase, immunofluorescence, histopathology.
Collections