Sınai mülkiyet kanunu kapsamında marka hukukunda kötü niyet ve kötü niyetli tescilin hukuki sonuçları

Abstract

`Sınai Mülkiyet Kanunu Kapsamında Marka Hukukunda Kötü Niyet ve Kötü Niyetli Tescilin Hukuki Sonuçları Markanın Tescilinde Kötüniyet` başlıklı tez çalışmamızda kötüniyet kavramı, dürüstlük ilkesi çerçevesinde ve konuya ilişkin ulusal düzenlemeler ile çeşitli hukuk sistemlerindeki düzenlemeler kapsamında incelenmiştir. Kötü niyetli marka tescili olarak değerlendirilebilecek durumlar, kanun kapsamında düzenlenmediği için, doktrin ve yargı kararlarından yararlanılarak incelenmiştir.Sınai Mülkiyet Kanunu ile kötü niyetli tescilin nispi red ve hükümsüzlük nedeni olarak kabul edilmesi ile her ne kadar, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin bir adım ötesine geçilmiş olsa da, Avrupa Birliği üyesi pek çok ülkede ve Çin'de olduğu gibi mutlak red nedeni olarak kabul edilmesi, kötü niyetli tescille mücadelede daha etkin rol oynayacaktır.

The thesis of `Bad Faith In Trademark Registration and It's Legal Consequences within Industrial Property Law` studies the term of bad faith within the scope of the rule of good faith under national and international regulations. Since the scope and examples of bad faith in trademark registration aren't regulated by any law, doctrine and high court decisions and foreign judgments are utilized. It's one step further by application in bad faith has been accepted as a cause for refusal and invalidation within Industrial Property Law by Decree-Law No. 556. Considering bad faith in trademark registration as a cause for refusal and invalidation like in many EU countries and China, would be more effective role in a bad faith in trademark registration.