Arap dil düşüncesinde istiare kavramı ve belâgat geleneğinde istiâre-i mekniyye tartışmaları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışması bir belâgat üslubu olan istiârenin mahiyetini, istiâre kavramının süreç içerisinde geçirdiği dönüşümleri ve belâgat geleneğinde müstakil bir literatüre dönüşen istiâre-i mekniyye tartışmalarını konu edinmektedir. Tezde ilk olarak istiâre kavramının mahiyetini ortaya koymak maksadıyla nakil, karîne, alaka ve iddia gibi kavramların incelemesi yapılmış, sonrasında ise istiârenin erken dönem belâgat eserlerinde ilk kez ele alındığı hicrî üçüncü asırdan istiâre-i mekniyyenin Abdülkâhîr Cürcânî (ö. 471/1078-1079) tarafından tespitine kadar nasıl ele alındığı bu temel kavramlar üzerinden değerlendirilmiştir. Bu kavramlar aynı zamanda tezdeki temel iddialardan biri olan istiâre anlayışının dönüşümü fikrinin temeline yerleştirilmiştir. Araştırmanın esasını teşkil eden istiâre-i mekniyye tartışmalarında ise istiârenin türlerinden biri olan istiâre-i mekniyyenin; nasıl tanımlanacağı, hangi lafızda gerçekleştiği, lafız mı anlam mı olduğu ve karînesiyle ilişkisi vb. hususlarda Abdülkâhîr Cürcânî, Cârullah ez-Zemahşerî (ö. 538/1144), Fahreddîn Râzî (ö. 606/1210), Ebû Ya'kûb es-Sekkâkî (ö. 626/1229) ve Hatîb el-Kazvînî (ö. 739/1338) gibi belâgatın zirve isimleri arasında cereyan eden tartışmalar incelenmiştir. Abdülkâhîr Cürcânî'nin istiâreyi taksim etmesiyle başlayan sürecin Zemahşerî, Sekkâkî ve Kazvînî'nin açılımlarıyla devam ettiği ve nihayetinde Ali Kuşçu (ö. 879/1474), Muhyiddîn el-Kâfiyeci (ö. 879/1474) ve Ebü'l-Kâsım es-Semerkandî (ö. 888/1483) gibi isimlerin ekollerin tartışmalarını konu edinen müstakil istiâre risaleleriyle sonuçlandığı görülmüştür. Dolayısıyla yukarıda zikredilen hususlardaki yaklaşım farklılığına binaen (I) Selef ve Zemahşerî, (II) Sekkâkî, (III) Kazvînî, (IV) Sirâceddîn Ömer b. Abdurrahman el-Fârisî (ö. 745/1344), (V) Alâüddîn Ali b. Muhammed Musannifek (ö. 875/1470) ve (VI) İsâmüddîn el-İsferâyînî (ö. 945/1538) şeklinde altı ekole ulaşılmıştır. Söz konusu ekollerin istiâre konusundaki teorileri ise bu isimlerin eserleri başta olmak üzere klasik belâgat eserleri ve Osmanlı son dönemine kadar telif edilen istiâre risalelerinden istifade edilerek sistematik biçimde ortaya konulmuş, ayrıca bu teorileri geliştiren takipçilerin görüşleri değerlendirilerek ekoller etrafında kümelenen düşünce gelenekleri tespit edilmiştir. Böylece sistematik belâgatın kurulduğu dönemden itibaren belâgat teorisyenlerinin istiâre tasavvurlarının toplu bir dökümü sunulmuştur. This thesis focuses on the nature of the rhetorical device known as `isti'âra` (metaphor) and examines the transformations the concept of isti'âra underwent over time, as well as the debates surrounding `al-isti'âra al-makniyah` which evolved into an independent literature within the tradition of rhetoric. The first section involves an analysis of the nature of isti'âra to establish its essence, while the second section evaluates how isti'âra was approached from the early works of rhetoric in the third century AH (Hijri calendar) to its formalization by 'Abd al-Qâhir al-Jurjânî (d. 471/1078-1079), building upon the concepts presented in the first section. These concepts form the foundation for one of the central claims in the thesis, which is the transformation of the understanding of isti'āra. The third main section, constituting the core of the research, delves into discussions regarding al-isti'âra al-makniyah, specifically its definition, the context in which it occurs, whether it pertains to the word or its meaning, and its relation to context. This section examines debates among prominent figures in the realm of rhetoric such as al-Jurjânî, Jâr Allâh al-Zamakhsharî (d. 538/1144), Fakhr al-Dîn al-Râzî (d. 606/1210), Abû Ya'qûb al-Sakkâkî (d. 626/1229), and Khatîb al-Qazvînî (d. 739/1338). The progression initiated by al-Jurjânî's categorization of isti'âra is subsequently developed by interpretations from al-Zamakhsharî, al-Sakkâkî, and al-Qazvînî. Eventually, this progression leads to the independent treatises on isti'āra by scholars like 'Alî Qushjî (d. 879/1474), Muhyî al-Dîn al-Kâfiyadjî (d. 879/1474), and Abû al-Qâsim al-Samarqandî (d. 888/1483), which extensively discuss the debates within the various schools of thought. Thus, the diversity of approaches outlined above leads to the categorization of six distinct schools: (I) the Predecessors (Salaf) and al-Zamakhsharî, (II) al-Sakkâkî, (III) al-Qazvînî, (IV) Sirâj al-Dîn 'Umar b. 'Abd al-Rahmân al-Fârisî (d. 745/1344), (V) 'Alâ' al-Dân 'Alî b. Muhammad Musannifak (d. 875/1470), and (VI) 'Isâm al-Dîn al-Isfarâyînî (d. 945/1538). The theoretical perspectives of these schools regarding isti'âra are systematically presented, drawing from the works of these scholars and classical rhetorical texts (treatises of isti'âra) up until the late Ottoman period. Furthermore, the viewpoints of followers who developed these theories are considered, resulting in the identification of distinct thought traditions surrounding these schools. Consequently, this thesis offers a comprehensive overview of the evolution of isti'âra theories proposed by rhetorical theorists from the inception of systematic rhetoric.
Collections