İnterstisyel akciğer hastalıklarında serum periostin düzeyinin hastalığın ağırlığı ile ilişkisinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnterstisyel akciğer hastalıkları, akciğer parankiminin ve hava yollarının değişik derecelerde inflamasyon ve fibrozis ile hasarlanması sonucu oluşan ikiyüzden fazla hastalığı içerir. Bu hastalıkların bir kısmının etyolojisi saptanabilmekte (ilaçlar, çevresel ve mesleki maruziyet, KDH'na bağlı İAH gibi) ve sebebi bilinen İAH olarak sınıflandırılmaktadır. Bir grup İAH'nın ise sebebi bilinmemekte ve bu alt grup idiyopatik interstisyel pnömoniler olarak adlandırılmaktadır (1). İdiyopatik interstisyel pnömonilerin önemli bir kısmını İPF hastaları oluşturmaktadır (1). İPF muhtemelen bilinmeyen alveolar hasarın düzensiz tamirinden, fibrosit alımına, fibroblast birikimine, miyofibroblast farklılaşmasına, hücre dışı matriks proteinlerinin fazla üretilmesine ve sonuçta akciğer mimarisinin yokedilmesine neden olur. İmmünohistokimyasal çalışmalar; yüksek periostin düzeyinin İPF hastalarının akciğerindeki fibroblastların aktif fibrozis alanlarına lokalizasyonu artırdığını göstermektedir (82). Periostinin son yıllarda birçok farklı hastalıkla olan ilişkisi araştırılmaya başlanmış ve birçok hastalığın patogenezinde yer aldığı öne sürülmüştür. Solunum sistemi hastalıklarından özellikle astım ve küçük hücre dışı akciğer kanseri ile serum periostin düzeyi arasındaki ilişkiyi inceleyen çok sayıda çalışma mevcuttur. İnterstisyel akciğer hastalıkları ile serum periostin değeri arasındaki ilişkiyi inceleyen ise sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Çalışmamızda İAH tanılı; 17 İPF, 10 Kronik HP, 2 Fibrotik NSIP, 1 nedeni bilinmeyen akciğer fibrozisi, 22 sarkoidoz tanılı 52 adet hastanın serum periostin düzeyleri çalışıldı, hastalığın ağırlığı özellikle FVC ve DLCO ile ilişkisi değerlendirildi, interstisyel akciğer hastalıklarında bir biyobelirteç olarak kullanılabilirlığı değerlendirildi. 1. Fibrozisli grubun FVC (p=0,002), DLCO (p<0,001), SO2 ortalaması (p=0,001), Sarkoidoz grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düşük, MMRC (p<0,001), St.George solunum anketi ortalaması (p=0,028) istatistiksel olarak anlamlı yüksekti. 2. Çalışma gruplarında periostin düzeyi ile FVC, DLCO, MMRC, St George, S02 ile istatistiksel olarak anlamlı ilişkisi saptanamadı. 3. Çalışma gruplarının OPD'lerinde istatistiksel olarak anlamlı fark vardı( p=0,024). Fibrozisli grubun periostin ortalaması sarkoidozlulara (p=0,036) ve sağlıklı kontrol grubuna (p=0,012) göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti. Sarkoidoz ve sağlıklı kontrol grubu arasında periostin ortalamasında anlamlı fark saptanmadı (p=0,824). Yapılan güncel çalışmalar ışığında; periostinin interstisyel akciğer hastalarında pulmoner fibrozisde tanıdan ziyade, hastaların takibinde progresyonu göstermek üzere bir biyobelirteç olarak kullanılabilceği düşünülmektedir. Periostin düzeyi ile hastaların solunum fonksiyon paremetreleri; FVC-DLCO'ları arasında anlamlı bir ilişki bulunmamış olması, bunun hasta sayısının azlığı ve mevcut hastaların hepsinde DLCO'nun yapılamamış olmamasından kaynaklanabilir. Genel olarak; periostin, solunum yolu hastalıkları boyunca çoklu patojenik süreçlere katkıda bulunur ve periostinin periferik kan seviyeleri, tedavi yanıtının ve hastalık ilerlemesinin bir biyolojik belirteçi olarak faydalı olabilir. Periostinin klinik olarak potansiyel yararını anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Periostinin gelecekte solunum araştırmaları için önemli bir odak olmaya devam edeceği açıktır. Interstitial lung diseases (ILD) constitude a heterogeneosus group of lung diseases, including more than two hundred different interstitial diseases, characterized by variying degrees of inflammation and fibrosis. The etiology of diseases can be detected (such as drug induced ILD, environmental and occupational exposure ,collagen vascular disease-associated interstitial pneumonia ) in some cases and these groups is classified as known cause ILD. The etiology of disease that unknown and this subgroup called idiopathic interstitial pneumonias (1). IPF patients constitute a significant proportion of idiopathic interstitial pneumonias (1). IPF likely results from dysregulated repair of unknown alveolar injury, leading to fibrocyte recruitment, fibroblast accumulation, myofibroblast differentiation, overproduction of extracellular matrix proteins, and, ultimately, destruction of lung architecture. In some immunohistochemistry studies showed that, periostin is highly upregulated in fibroblasts and increased localization to areas of active fibrosis in IPF lungs(82). Periostin has been recently investigated in many different diseases and has been suggested to be involved in the pathogenesis of many diseases. There are many studies about the relationship between serum level of periostin and respiratory diseases; especially asthma, non small cell lung cancer but there is not enough study about serum levels of periostin in patients with interstitial lung disease. We evaluated 52 IAH patients (17 IPF, 10 Chronic hypersensitivity pneumonia, 2 Fibrotic nonspecific interstitial pneumonia (NSIP), 1 unexplained fibrosis, 22 sarcoidosis) to relation between the serum level of periostin and the severity of the disease; especially with FVC, DLCO.We also investigated periostin level could be used as a biomarker in ILD. 1.FVC (p=0,002), DLCO (P<0,001), SO2 average (p=0,001) of the fibrosis group wasstatistically significantly lower than sarcoidosis group; MMRC (p<0,001), St. George's Respiratory Questionnare (p=0,028) statistically significantly higher. 2. There were no statistically significant correlation between periostin level and FVC,DLCO, MMRC, St. George, SO2 in study groups. 3. There was a statistically significant difference in OPDs (MPL-mean periostin level) of the study groups ( p=0,024). OPD of fibrotic group was statistically higher than sarcoidosis group (p=0,036) and healthy control group (p=0,012). There was no significant difference in OPD between sarcoidosis and healthy control group (p=0,824). According to previous studies; periostin is thought to be used extensively in pulmonary fibrosis in ILD as a biomarker to demonstrate progression during following of these patients. The lack of a significant association between periostin levels and the pulmonary function parameters (FVC-DLCO) of patients may be due to the low number of patients and the inability of DLCO to be performed in all patients. Generally; Periostin contributes to multiple pathogenic processes during respiratory diseases and peripheral blood levels of periostin may be useful as a biological marker of treatment response and disease progression. Further studies are needed to understand the clinical potential benefit of periostin. It is clear that periostin will continue to be an important focus for future respiratory studies.
Collections