İnmeli hastalarda ultrasonografik diyafram kalınlığı ölçümü ve pulmoner fonksiyonların değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, inmeli hemiplejik hastalarda diyafram fonksiyonunlarının ultrasonografi (USG) ile değerlendirilmesi ve klinik bulgular ile solunum fonksiyon test (SFT) sonuçları arasındaki ilişkilerinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 61 inmeli hasta ve 34 sağlıklı gönülllü alındı. Hastalar ve kontrollerin SFT ve Maksimum İnspiratuar Basınç (MIP) ölçümleri yapıldı. Diyafram kalınlıkları USG ile ölçülerek; demografik, klinik veriler ve SFT sonuçları ile USG ile ölçülen değişkenler arasındaki ilişkiler değerlendirildi. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 60,7±11,5 yıl idi. Hastalık süresi ortalama 5,1±4,5 ay idi. Yirmi üç (%40) hastanın SFT'sinde restriktif bozukluk saptanırken, 6 (%10) hastanın hemiplejik taraf diyafram USG'sinde paralizi (∆kdzi%<%20) saptandı. ∆kdzi% için hemiplejik tarafta Barthel bağımsızlık düzeyi (p=0,016); normal tarafta SF-36 vitalite düzeyinin en önemli ilişkili faktör olduğu saptandı (p=0,004). Zorlu inspiryum sonu kalınlık için; hemiplejik tarafta Barthel bağımsızlık derecesi (p=0,009); normal tarafta ise SF-36 fiziksel rol güçlüğü (p=0,020) ve normal taraf üst ekstremite kas gücü düzeyinin (p=0,004) en önemli ilişkili faktör olduğu saptandı. Sağ hemiplejik grubun paretik taraf diyaframı, sol hemiplejik grubun paretik taraf diyaframından ekspiryum ve inspiryumda daha kalın bulundu (p<0,05). Sağ hemiplejik grubun paretik olmayan taraf diyaframının; ekspiryum, inspiryum ve zorlu inspiryumda sol hemiplejik grubun paretik olmayan taraf diyaframından daha kalın olduğu saptandı (p<0,05).Sonuç: İnme hastaları, diyaframın kalınlaşma yeteneğinde ve inspiratuar kas fonksiyonlarında azalma göstermektedir. Diyafram kalınlığındaki değişim, MIP ve SFT ile korele bulundu. Bu nedenlerle inmeli hastalarda bu faktörler, ilişkili morbidite ve mortaliteyi artıracak pulmoner komplikasyonları önlemek için, diyafram disfonksiyonu açısından, rehabilitasyon öncesi değerlendirilmelidir. Bu amaçla hemidiyafram hareketini değerlendiren, non-invaziv bir yöntem olan B-mod USG, SFT sonuçları ile korele niceliksel bilgiler sağladığı için, faydalı olabilir. Sağ ve sol hemiplejik hastalarda diyafram kalınlıklarının farklı etkilenebileceği ve bu farklılığın sağ hemiplejiklerin daha uzun hastalık süresi, daha iyi fiziksel fonksiyon ve daha az hemiplejik omuz ağrısına sahip olmasından kaynaklanabileceği sonucuna varıldı. Objective: The aims of this study are to assess diaphragmatic functions by ultrasonography (USG) and investigate their relationships with clinical findings and pulmonary function test (PFT) results in hemiplegic patients with stroke. Methods: Sixty-one stroke patients and 31 healthy volunteers were included. Healthy volunteers' and patients' PFTs and maximum inspiratory pressure (MIP) were measured. Diaphragmatic thickness were ultrasonographically measured and relationships between sonographic measurements and PFTs were evaluated. Results: The mean age of the patients was 60.7±11.5 years. The mean duration of stroke was 5.1±4.5 months. Twenty-three (40%) patients had restrictive disturbance in PFT, while 6 (10%) patients had paralysis (Δkdzi% <20%) of the hemiplegic side diaphragm on USG. Barthel independence level was found to be the most important related factor for Δkdzi% on hemiplegic side (p=0.016) and SF-36 vitality level was found to be the most important related factor for Δkdzi% on normal side (p=0.004). The most important associated factor for the end thickness at forced inspiration on hemiplegic side was Barthel independence level (p=0.009). On the normal side, SF-36 physical role difficulty (p=0.020) and normal side upper extremity muscle strength level (p=0.004) were found to be the most important related factors. The paretic side diaphragm of the right hemiplegic group was thicker than the paretic side diaphragm of the left hemiplegic group in expiration and inspiration (p <0.05). The non-paretic side diaphragm of the right hemiplegic group was found to be thicker than the non-paretic side diaphragm of the left hemiplegic group in expiration, quiet inspiration and deep inspiration (p <0.05).Conclusion: Stroke patients showed decreases in the thickening ability of the diaphragm and in inspiratory muscle function. Changes in the diaphragm thickness correlated with MIP and PFT results. Therefore, these factors should be assessed prior to rehabilitation to prevent pulmonary complications that can increase the associated morbidity and mortality. B-mode USG can be useful for this purpose, since it is a non-invasive method for evaluating hemidiaphragmatic motion by providing quantitative information which correlated with PFT results. We concluded that diaphragm thickness is affected differently in right and left hemiplegic patients and this difference may be due to the fact that right hemiplegics have a longer disease duration, better physical function and less hemiplegic shoulder pain.
Collections