Ön kompartman defektine bağlı sistosel tedavisinde kolporafi anterior ve ön kompartmana meş uygulamasının anatomik ve fonksiyonel sonuçlarının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ön kompartman defektine bağlı sistosel tedavisinde çeşitli cerrahi tedavi modaliteleri mevcuttur. Bu tezin amacı sistoselin cerrahi tedavisinde kolporafi anterior ve meş uygulamalarının anatomik ve fonksiyonel sonuçlarını karşılaştırmak ve her iki yöntemin avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymaktır. Çalışma grubuna sistosel tanısı alan 40 hasta alınmıştır. Hastalar tesadüfi örnekleme yöntemi ile 20'şer hastadan oluşan iki gruba ayrılmıştır. Bir gruba kolporafi anterior uygulanırken diğer gruba meş uygulaması yapılmıştır. Hastaların tedavi öncesinde ve sonrasında 6. hafta, 6. ay ve 1. yılda prolapsus semptomatolojisi sorgulanarak POP-Q sistemine göre muayeneleri yapılmış ve anatomik kür araştırılmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 15.0 paket programı ve 'Chi-Square' testi kullanılmıştır. p<0.05 olması istatiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.Postoperatif 1. yılın sonunda yapılan kontrollerde kolporafi anterior grubunda anatomik kür oranı %75 olarak saptanırken, bu oran meş uygulanan grupta %95 olarak izlenmiştir. İki grup arasında birinci yılın sonundaki anatomik kür oranları arasındaki bu fark istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur. (p=0.04) Meş uygulaması yapılan 3 hastada meş erozyonu gelişirken kolporafi anterior yapılan 2 hastada ise denovo stres üriner inkontinans gelişmiştir. Postoperatif hiçbir hastada denovo disparoni gelişmemiştir.Sonuç olarak ön kompartman defektine bağlı olarak gelişen sistosel tedavisi amacıyla düşük ağırlıklı meş uygulanması yüksek başarı oranı ve düşük lokal komplikasyon oranlarından dolayı kolporafi anterior karşısında başarılı bir alternatif cerrahi metot olarak görülmektedir. There are several treatment methods for cystocele due to anterior compartment defects. In this study, we aimed to compare the anatomical and functional results of colporrhaphy anterior and mesh applications and to reveal the advantages and disadvantages of both methods for surgical treatment of cystocele. Study groups consisted of 40 patients who diagnosed cystocele. Patients were divided into two groups of 20 patients by random sampling method. One group was performed colporrhaphy anterior and the other group was applied mesh. In the preoperative period and postoperative 1st, sixth and twelfth months, prolapse symptoms was questioned, patients were examined according to POP-Q classification and anatomic cure was evaluated. For the statistical analysis of the data, the SPSS program v15.0 was used. A p-value of <0.05 was considered significant. At the end of the 12th month, anatomical cure rates were 15/20 (75%) and 19/20 (95%) in groups I and II, respectively, and the difference between the two groups was statistically significant (p = 0.04). De novo stress urinary incontinence developed in one patient in group I. Mesh erosion developed postoperatively in three cases (15%). There was no postoperative dyspareunia. In conclusion, in terms of anatomical cure rates, polypropylene mesh surgery was the more successful treatment option when compared with anterior colporrhaphy at the end of 1-year follow-up.
Collections