Afebril konvülsiyonla acil servise basvuran çocuklarda geçici periferik lökositoz
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giris ve Amaç:Konvülsiyon tüm yas gruplarında acile basvuruların önemli bir kısmınıolusturmaktadır. Çocukluk çagındaki hastalarda afebril konvülsiyon görülmeoranıyla ilgili olarak her yıl 100 çocuktan 1'inin afebril konvülsiyona maruzkalacagını söyleyebiliriz. Afebril konvülsiyonla acil servislere basvuran çocuklardaistenecek tetkikler konusunda Amerikan Nöroloji Akademisinin yayınlananraporunda 6 ayın üzerinde ilk kez geçirilen afebril konvülsiyonla basvuran olgularınanlamlı hikaye, semptom yoksa ve çocuk konvülsiyon sonrası eski haline dönmüssetam kan sayımı istemenin gereksiz oldugu bildirilmistir. Yine de günlük pratigimizdebu hastalardan tam kan sayımının istendigini gözlemliyoruz. Tam kan sayımı sonuculökositoz saptandıgında klinisyenler genelde bu duruma kayıtsız kalmamakta vehastalar afebril konvülsiyon geçirmesine ragmen antibiyoterapi tedavisidüzenlemektedirler. Biz bu çalısmamızda çocukluk çagı afebril konvülsiyonlarındalökositoz sıklıgını, lökositozdan sorumlu lökosit alt grubunu, lökositozunkonvülsiyon süresi ve konvülsiyon sekli ile iliskisini, lökositozun ne kadar süredegeriledigini , lökositozun nasıl meydana geldigini ve eslik eden bir enfeksiyongöstergesi olup olmadıgını belirlemeye çalıstık. Bu sayede tam kan sayımı istemeninen azından lökosit sayısı açısından gerekli olup olmadıgı sorusuna yanıt aradık.Materyal-Metod:Çalısmamıza acil servise afebril konvülsiyon geçirme sikayetiyle gelen 6 ayve üzerindeki, herhangi bir enfeksiyona ait sikayet ya da bulgusu olmayan veepilepsi dısı kronik bir hastalıgı olmayan çocuk yas grubundaki olguları aldık. Tümhastalardan tam kan sayımı örnegi aldık ve lökosit sayılarını yaslarına göredegerlendirdik. Ayrıca periferik kan yayması ile nötrofil ve lenfosit sayılarınıbelirledik. Yasa göre lökositoz saptanan olgulardan tam idrar tahlili, idrar kültürü vekan kültürü örnekleri aldık. Ayrıca yine lökositozlu hastalardan 24 saat sonra kontrolkan sayımı ve periferik kan yayması için örnekler aldık ve lökosit, nötrofil ve lenfositsayılarını tekrar degerlendirdik.59Bulgular:Çalısmamıza ortalama yasları 6.34 ± 4.2 yıl (0.5 -16 yıl ) olan, 96 `sı kız,119 `u erkek, toplam 215 afebril konvülsiyonlu olgu alınmıstır. Olguların ortalamalökosit sayısı 10660 ± 4266 /mm³ (3900-32300) olarak saptanmıstır. Olguların %10.2 sinde yasa göre lökositoz saptandı. Lökositozlu olgulardan alınan kan kültürü,idrar kültürü, tam idrar tahlillerinde pozitif bulgulara rastlanmadı. Lökositozluolguların çogunda artan lökosit alt grubu nötrofildi. Yirmidört saat sonra alınan tamkan sayımı tekrarlarında lökositozlu olguların tamamında lökosit degerlerinin normalsınırlara geriledigi saptandı. Konvülsiyon süresi ile lökositoz sıklıgı arasında pozitifkorelasyon saptandı. Status epileptikuslu olgularda lökositoz sıklıgı % 47.6 olaraksaptandı. Statusu olmayanlarda bu oran % 6.2 idi. Konvülsiyon sekli ile lökositozarasındaysa herhangi bir iliski bulunmadı.Sonuç:Gerek kendi çalısmamızdaki gerekse literatürdeki çalısmalardaki bulgularla,afebril konvülsiyonlarda geçici lökositoz görülebilecegini, konvülsiyon süresiuzadıkça lökositoz sıklıgının artacagını, lökositozun enfeksiyöz bir nedendenkaynaklanmadıgını, konvülsiyon esnasında düzeyi artan basta katekolaminler olmaküzere adrenal bezden salgılanan hormonların neden oldugu lökosit demarjinasyonusonucu gelistigi söylenebilir. Konvülsiyon sekli ile lökositoz sıklıgı arasındaysaherhangi bir iliski bulunamamıstır. Prospektif olarak kanıta dayalı ve genis vakaserisi ile yapılan bu çalısmamızda 6 aydan büyük afebril konvülsiyonla basvuranhastalarda enfeksiyonu destekleyen semptom ya da bulgular yoksa ve konvülsiyonsonrasında çocuk eskisi gibiyse en azından lökosit sayısını belirlemek açısından tamkan sayımı istemenin gerekli olmadıgını düsünmekteyiz.
Collections