İzole pulmoner kapak darlıklı hastalarda doğal seyir ve bunu etkileyen faktörler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Pulmoner stenozun doğal seyrindeki bilgilerin birçoğu geçmiş 15-20 yıllık kardiakkateterizasyon kullanılarak yapılmış olan seri çalışmalara dayandırılmıştır. Dopplerekokardiyografi bu anlamda stenotik lezyonlarda tanıyı ve tedaviyi kolaylaştırması,her yaş grubuna uygulanabilmesi ve non invazif bir yöntem olması ile kabulgörmüştür.Bu tez çalışması ile pediatrik hastalarda, izole pulmoner valvüler stenozundoğal seyri seri Doppler ekokardiyografik ölçümler ile ortaya konmak istenmiştir.Tanı anındaki gradiyentin ve tanı alma yaşının pulmoner stenozun doğal seyriüzerindeki etkileri araştırılmıştır.Bu çalışmaya Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları HastanesiPediatrik Kardioloji Bölümünde 2000-2010 yılları arasında izole pulmoner valvülerstenoz tanısı ile takip edilmiş olan 53 K(%50,5) ve 52 E(%49.5) toplam 105 hastadahil edilmiştir. 2000-2010 yılları arasında Kardiyoloji Polikliniğimizde tanı almışve takip edilmiş olan n= 105 sayıda hastanın geriye dönük dosyaları taranmış vehastalara yapılmış olan ilk ekokardiyografik inceleme bulguları, hastanın tanı aldığıyaş , yapılmış olan son ekokardiyografik inceleme bulguları ve invazif girişimihtiyacı olup olmadığı not edilmiştir. Çalışmamıza katılan çocuklar yaş dağılımınagöre 1 ay altı, 2-5 ay arası, 6 ay-2 yaş arası, 2 yaş üzeri olmak üzere dört grubaayrılmıştır. Çocukların tanı yaşları 1 günlük ile 13 yaş arasında değişmekte olup,ortalama tanı yaşı 13.28±27.71 ay, medyan yaş 4 aydı. Çocukların izlem süreleri 7gün ile 10 yıl arasında değişmekte olup, ortalama izlem süresi 25.45±22.48 ay,medyanı 19 ay saptandı. Hastalar transvalvüler gradiyentlerinin derecelerine göredört gruba ayrıldılar ve <20 mmHg transiyent, 20-39 mmHg hafif,40-59 mmHgorta,60 mmHg ve üzeri ise ağır pulmoner stenoz olarak tanımlandı. Çocukların11'ine (%10.5) operasyon uygulanırken, 94'üne (%89.5) operasyonuygulanmamıştır.viiiÇalışmamızda tanı yaşlarına göre çocukların başlangıç ve final gradiyentdüzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05).Yenidoğanlarda başlangıç gradiyent düzeyine göre final gradiyent düzeyindeistatistiksel olarak anlamlı bir değişim görülmemiştir (p>0.05). Tanı yaşı 2 ay ile 5ay arasında olan çocuklarda başlangıç gradiyent düzeyine göre final gradiyentdüzeyinde görülen düşüş istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlıdır (p<0.01).Tanıyaşı 6 ay ile 2 yaş arasında olan çocuklarda başlangıç gradiyent düzeyine göre finalgradiyent düzeyinde görülen düşüş istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05).Tanı yaşı2 yaş ve üzerinde olan çocuklarda başlangıç gradiyent düzeyine göre final gradiyentdüzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir değişim görülmemiştir (p>0.05). 2 ay-5 ayarasındaki hastalar diğer hasta grupları ile karşılaştırıldığında özellikle diğergruplardan farklı olarak orta derecedeki darlıkların hiçbirinde artış görülmemiştir.Hayatın 2-5 aylık ve 6 ay -2 yaş arası dönemi hızlı bir büyüme ve kalp ve damaryapılarının da vücutla beraber büyüdüğü zaman dilimidir. Çalışmamızda da 2-5 ayarası ve 6 ay-2 yaş arasında olan çocuklarda başlangıç gradiyent düzeyine göre finalgradiyent düzeyinde görülen düşüş anlamlı bulunmuştur. 1 ay altındaki ve 2 yaş veüzerindeki hastalarda ise başlangıç ve final gradiyentler düzeyinde anlamlı birdeğişim saptanmamıştır.Hayatın 6. ayından sonra saptanan 40 mmHg sistolik gradiyentten düşükpulmoner valvüler stenozlu hastalarda pulmoner valvüler stenozun seyirinin selimolduğu söylenebilir. Bizim çalışmamızda yenidoğan döneminde hafif pulmonerstenoz saptanan 16 hastanın 2'sinde(% 13) darlıkta artış saptanmıştır (bu hastalarınizlem süresi 2 ay ve 49 ay). Ancak bu hastaların hiçbirinde balon valvüloplastiihtiyacı olmamıştır. Neonatal dönemde saptanan hastaları bu yüzden çalışmamızdakiizlem sürelerinden de görüldüğü gibi diğer gruplardan daha farklı olarak stenozununderecesinden bağımsız olarak daha dikkatli takip etmek gerekir.
Collections