İç hastalıkları kliniğinde yatan hastalarda malnütrisyon prevalansı, hekimin malnütrisyon farkındalığı, eşlik eden hastalıklar ve sonlanımlarının incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Malnütrisyon birçok klinisyen tarafından fark edilmeyen, edilse bile tedavisi üzerinde çok uğraşılmayan bir durumdur. Özellikle geriatrik popülasyonda yaygındır ve artmış morbidite ve mortaliteye neden olmaktadır. Dünyada toplumda yaşayan yaşlıların %5-10'unda, kurumlardaki yaşlıların %30-85'inde, hastanede yatan yaşlıların ise %30-65'inde beslenme yetersizliği dikkati çekmekte, en yüksek sıklıktaki oranlara geriatri kliniklerinde rastlanmaktadır. Malnütrisyon tarama testi olarak birçok tarama testi geliştirilmiştir ancak klinikte sıklıkla kullanılan tarama testleri; `Subjektif Global Değerlendirme (SGA)` `Nütrisyonel Risk Taraması-2002 (NRS-2002)` ve `Mini Nütrisyonel Değerlendirme (MNA)`dir. MNA'nın SGA'ya kıyasla daha uygun bir test olduğu ve malnütrisyon derecesini daha iyi tanımlayabileceği belirtilmiştir. Çalışmamızda, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Kliniğine 02.02.2016 ve 10.08.2016 yıllarında yatışı yapılan yaklaşık 1400 hastadan, klinikte ana servis katında 5 günden fazla yatan yaklaşık 341 hastanın anamnez dosyalarından alınan bütün malnütrisyonla ilgili bilgilere, daha önce yapılmış MNA testi, hastaların tanıları, hastalar üzerine çıkış yapılan tüm ilaçlara, hastaların taburculuk durumlarına ve anamnez alınırken dosyalara doldurulan uluslararası malnütrisyon risk skorlarında ki bazı sorulara hastaların verdiği yanıtlara bakıldı. MNA sonuçlarına göre hastalar MNA(+) ve MNA(-) olarak iki gruba ayrıldı. Hastaların malnütrisyon risk durumu belirlendi. Sonrasında malnütre kabul edilen hastaların ne kadarına yatışı sırasında tedavi verilip verilmediği, taburcu edilirken malnütrisyon ile ilgili mama raporu çıkarılıp çıkarılmadığı epikrizlerden kontrol edildi ve hastaların tanılarına göre hangi grupta malnütrisyonun daha fazla olduğu, hangi hastalık grubundaki malnütrisyonların mortaliteye daha fazla yol açtığı oransal olarak belirlendi.Çalışmaya alınan 341 hastanın 144'ü(%42.2) MNA (+),197'si(%57.8) MNA (-) saptandı. MNA pozitif hastaların %52,8'ine yatışı sırasında beslenme desteği verilmezken; MNA negative hastaların %7,6'sına yatışı sırasında beslenme desteği verildiği görüldü. Hastalarda demans, malignite, SVH, DM mevcudiyeti ile malnutrisyon mevcudiyeti arasında pozitif korelasyon görülürken; HT, KOAH, KKY, KBY, KAH ile malnutrisyon arasında anlamlı ilişki saptanmadı. MNA pozitif olan hastalarda ölüm oranlarının MNA negatif olan olgulara göre 24,5 kat daha yüksek olduğu görüldü. Tüm hastalıklar içerisinde sadece demansif hastalarda malnütrisyon farkındalığı olduğu görülmüştür. Fakat tüm hastalıklarda taburculuk sırasında malnutrisyonlu hasta farkındalığının düşük olduğu tespit edildi. Hastaneye yatmış hastalarda malnütrisyon tespitinde standardizasyon eksikliği, bu durumu tanımlamak için kullanılan araç çeşitliliği, yetersiz beslenmenin resmi bir tanımının bulunmaması ve uygulayıcıların sınırlı eğitim ve öğretimi gibi bir dizi faktörden kaynaklanmaktadır. Özellikle hastaneye yatışlarda, sağlık çalışanları olarak kanser, serebrovasküler hastalık, demans ve Alzheimer tanıları olan hastalara dikkat edilmeli, malnütrisyon durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Çalışmamızda maligniteli hastalarla 3.3 kat, serbrovasküler olaylarla 2.3 kat, demans ve Alzheimer grubu hastalarda da 4.7 kat MNA pozitifliği açısından risk artışı bulunmuştur. Yine kadınlarda MNA pozitifliği erkeklere göre 1.6 kat daha yüksektir. Tüm bu bulgular ışığında malnütrisyon farkındalığının artırılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Even if the malnutrition is not recognized by many clinicians, it is a very untreated condition. Especially in the geriatric population it causes widespread and increased morbidity and mortality. In the world, nutritional deficiencies are noticed in 5-10% of the elderly living in the society, 30-85% of the elderly in the institutions and 30-65% of the elderly living in the hospitals, and the highest rates are found in the geriatric clinics. Many screening tests have been developed as malnutrition screening tests, but screening tests are frequently used in clinics; `Subjective Global Assessment (SGA)`, `Nutritional Risk Screening-2002 (NRS-2002)` and `Mini-Nutritional Assessment (MNA)`. It is stated that MNA is a more appropriate test than SGA and can better define the degree of malnutrition.In our study, Bakirkoy Dr. Sadi Konuk Education and Research Hospital Internal Medicine Clinic, about 1400 patients who were admitted to the hospital on 02.02.2016 and 10.08.2016, information about all the malnutrition received from the history files of approximately 341 patients who are over 5 days in the clinic on the main service floor, the previous MNA test, all medicines on patients, discharge status of patients, and the responses of patients to some questions on the international malnutrition risk scores filed while taking anamnesis. According to MNA results, patients were divided into two groups as MNA (+) and MNA (-). The malnutrition risk status of the patients was determined. Subsequently, the number of patients admitted to malnutrition was examined in terms of the number of patients treated during admission, the number of episodes in which malnutrition was reported, and the rate of malnutrition in which malnutrition was more likely to cause mortality.Of the 341 patients studied, 144 (42.2%) were MNA (+) and 197 (57.8%) were MNA (-). 52.8% of the MNA positive patients were not given nutritional support during admission; 7.6% of MNA negative patients were given nutritional support during admission. There was a positive correlation between presence of dementia, malignancy, LVH, DM and malnutrition in patients; There was no significant relationship between HT, COPD, CHD, CRF, CAD and malnutrition. MNA-positive patients were found to have a 24.5-fold higher mortality rate than MNA-negative cases. Among all diseases, only malnutrition awareness was seen in dementia patients. However, in all diseases it was found that patient awareness of malnutrition during discharge was low.Lack of standardization in malnutrition in hospitalized patients is due to a number of factors, including the variety of tools used to describe this condition, the lack of a formal definition of malnutrition, and the limited training and education of practitioners. Particularly in hospital admission, caregivers should be aware of malnutrition, as health care providers should be aware of cancer, cerebrovascular disease, dementia and Alzheimer's disease. In our study, the risk of MNA positivity was 3.3 times higher for malignant patients, 2.3 times higher for serbrovascular events, and 4.7 times higher for patients with dementia and Alzheimer's disease. MNA positivity is again 1.6 times higher in women than in men. In all these findings, the necessity of increasing the awareness of malnutrition has emerged.
Collections