Diabetik ketoasidoz tanısı ile başvuran hastaların demografik ve epidemiyolojik özellikleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Kliniğimize DM tanısıyla başvuran DKA komasında tedavileri yapılan hastaların demografik ve klinik özellikle¬rinin belirlenmesi, etiyolojik faktörlerin araştırılması, labo¬ratuvar bulguları ve tedavi rejiminin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği'nde Ocak 2006- Mart 2017 döneminde diabetes mellitus tanısı alan hastaların başvuru yakınmaları, başvuru süresi ile semptomlar arasında geçen süre, laboratuvar tetkikleri ve uygulanan tedaviler retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmamıza toplamda 150 hasta dahil edildi; bu hastalardan birisi 5 defa, 4'ü 3 defa 18'i ise 2 defa başvurmuştu. Başvuruların her biri farklı olgu olarak kabul edildi; toplamda 180 başvuru değerlendirmeye alındı. Başvuruların 172'si tip 1 DM, 7' si tip 2 DM ve 1' i MODY tanısı almıştır. %46,7' si DKA tanısı almış olup DKA tanısı alan olguların hepsi tip 1 DM idi. E/K oranı 0,84, ortalama yaşı 9.3±4.1idi. Cinsiyet ve yaş arasında fark yoktu (p=0.285).Vücut kitle indeksi ortalama 18.4±5.2 idi ve her iki cinsiyette benzerdi (p=0.678). Hastaların semptom başlangıcından itibaren ilk başvuru zamanına kadar geçen süre gün olarak ortalama süre değeri 16.9±45.2gün; ortanca değer 10 gün (1-365 gün aralığında) idi. Hastaların başvuru sıklıklarına bakıldığında tip 1 DM hastalarının en sık başvuru zamanı Ekim, Kasım, Aralık ve Nisan ayı döneminde; DKA tanısı alanların ise en sık Mart, Nisan ve Kasım aylarında başvuruları olduğu görülmüştür. Yaş grupları arasında başvuru mevsimine göre fark yoktu. En sık başvuru nedeni polidipsi ve poliüriydi. Hastaların %55,3' ünde akraba evliliği yoktu. Tüm DM hastalarına bakıldığında baba eğitiminin semptom başlangıcından itibaren geçen süreye etkisi yoktu (p=0,792); anne eğitiminin de semptom başlangıcından itibaren geçen süreye etkisi yoktu (p=0,092) fakat `p` değeri anlamlılığa yakın idi. Semptom başlangıcından itibaren geçen sürenin en uzun olduğu grup anne eğitiminin ortaokul düzeyinde olduğu gruptur, en kısa olduğu düzey anne ve babanın okur-yazar olmadığı düzeyde görülmüştür. DKA ile başvuran hastalara bakıldığında ise semptomlar ile başvuru arasındaki en kısa süre anne eğitimi üniversite olan gruptu. Hastaların %39.7' si C/S ile %60.3' ü normal vajinal yol(NVYD) ile doğmuştur. Antikor pozitifliklerine bakıldığında her iki cinsiyette ve yaş gruplarında benzerdi. Eski ve yeni tanı DM hastalarının DKA' da kalış süreleri arasında fark yoktu (p=0.749). DKA' da kalış süresi geliş pH ve HCO3 değeri ile negatif yönde korelasyon göstermekteydi, pCO2 ile korelasyon yoktu. DKA' da kalış süresi kızlarda erkeklere göre daha uzundu (p=0.048). DKA şiddeti arttıkça DKA' da kalma süresi artmaktaydı (p<0,001). Farklı yaş gruplarında DKA' da kalma süreleri tüm yaş gruplarında benzerdi (p=0.107). Semptom başlangıcından sonra geçen süre eski tanılarda belirgin oranda daha kısa idi (p<0.001). ÇYBÜ ihtiyacı ağır ketoasidoz olan hastalarda daha sık görülmekteydi (p=0,015). DKA'daki hastalara 20 cc/kg'dan %0,9 Nacl intravenöz verilip 3500 cc/m2'den mayileri ayarlandı. Hastalar aldıkları mayi içeriğine göre 3 gruba ayrıldı. DKA'dan çıkış süreleri aralarında istatistiksel fark bulunamadı(p=0,3). Sonuç: DKA, DM' nin önemli başvuru şeklidir. Hastaların başvurusundaki DKA' nın tipi DKA'da kalış süre için önemlidir. Tekrarlayan başvurular olabileceğinden ve çocuklukta DM sık görüldüğünden halk bilinçlendirilmelidir. DKA tablosunda başvuran hastalar yakın izlem gerektirmektedir. Verilen sıvılar ve tedaviler, yakın izlem DKA komplikasyonları açısından önemlidir. Anahtar Kelimeler. Diabetik ketoasidoz, Diabetes mellitus, çocuk Objectives: It is aimed to determine the demographic and clinical features of patients referring to our clinic with the diagnosis of Diabetes Mellitus (DM) whose treatments were performed in the Diabetic Ketoacidosis (DKA)coma, to investigate their etiological factors, to assess the laboratory findings and the treatment regimen.Materials and Method: Complaints of admission of the patients having the diagnosis of Diabetes Mellitus (DM) in the Clinic of Pediatrics of Bakırköy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital within the period between January 2006 and March 2017, the duration of admission, the duration between symptoms, laboratory tests and the applied treatments were studied retrospectively. Results: Totally, one hundred fifty patients were included into our study. One of these patients had referred five times. Four of them had referred three times. Eighteen of them referred two times. Each of the admissions were considered as a different case. Totally one hundred eighty admissions were evaluated. One hundred seventy two of the admissions had the diagnosis of Type-I DM. Seven of them had the diagnosis of Type-II DM. One of them had the diagnosis of Maturity-Onset Diabetes of the Young (MODY).46.7% of them had the diagnosis of Diabetic Ketoacidosis (DKA) and all of those cases were Type-I DM. Male/Female ratio was 0.84 and the mean age was 9.3±4.1 years. There was no difference between gender and age (p=0.285). The mean of the Body Mass Index 18.4±5.2 and both genders were similar (p=0.678). The mean of the duration from the beginning of the symptoms until the first admission time was 16.9±45.2 days and the median value was ten days (the range was 1 to 365 days). When the frequencies of admissions of the patients were regarded, the most frequent times of admission of the Type-I DM patients were in October, November, December and April months. On the other hand, it was observed that those having the diagnosis of DKA referred most frequently in March, April and November months.There was no difference between age groups in terms of admission season. The most common causes of admission were polydipsia and polyuria. There no consanguineous marriage in 55.3% of the patients. When all DM patients were regarded, the education of father had no effect on the duration from the beginning of the symptoms (p=0.792); the education of mother had also no effect on the duration from the beginning of the symptoms (p=0.092), but `p` value was closer to the significance. The group in which the duration from the beginning of the symptoms was the longest was the group in which the mothers had an educational level at the secondary school. The group with the shortest duration from the beginning of the symptoms was seen in the group in which both mothers and fathers were illiterate. When the patients admitting with the diagnosis of Diabetic Ketoacidosis (DKA) were regarded, the shortest duration between the symptoms and the admission belonged to the group in which mother had graduate education.39.7% of the patients were born via cesarean section (C/S) and 60.3% of them were born through vaginal delivery. When antibody positivity was regarded, it was similar in both genders and in both age groups. There was no difference between the lengths of hospital stay in Diabetic Ketoacidosis between Diabetes Mellitus patients either with earlier diagnosis or later diagnosis(p=0.749). The length of hospital stay in Diabetic Ketoacidosis (DKA) showed a correlation in negative direction with the pH- and HCO3-values in admission but, there was no correlation with pCO2. The length of hospital stay in Diabetic Ketoacidosis (DKA) was longer in males compared to females (p=0.048). The length of stay was increasing as the severity of Diabetic Ketoacidosis (DKA) was increasing (p<0.001).In different age groups, the length of hospital stay was similar in all age groups (p=0.107). The duration that lasted after the beginning of the symptoms was shorter in significant ratios in previous diagnoses (p<0.001). The need for Pediatric Intensive Care Unit (PICU) was observed more in patient with severe ketoacidosis (p=0.015). The fluids of the patients in Diabetic Ketoacidosis (DKA) were regulated as 3500 cc/cm2 by administrating the dose of 0.9%-NaCl intravenously as 20 cc per kilogram. The patients were separated into three groups with respect to their fluid contents that they had taken. No statistical difference could be found between the durations of recovery from Diabetic Ketoacidosis (DKA) (p=0.03). Conclusion: Diabetic Ketoacidosis is an important form of the Diabetes Mellitus (DM). The type of Diabetic Ketoacidosis (DKA) in the admission of the patients is important for the length of stay in Diabetic Ketoacidosis (DKA). Since recurrent admission might occur and Diabetes Mellitus is seen commonly in childhood, the awareness of public should be raised. Close monitoring is required for the patients admitting with Diabetic Ketoacidosis (DKA) manifestation. The administrated fluids and treatments, close monitoring are important in terms of Diabetic Ketoacidosis (DKA). Key words.Diabetic Ketoacidosis, Diabetes Mellitus, Child
Collections