Kronik spontan ürtiker tanılı ve omalizumab tedavisi alan hastalarda epidemiyolojik ve klinik özelliklerin hastalık seyrine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Kronik spontan ürtiker genel popülasyonun %1-5‟ni etkileyebilen bir deri hastalığıdır. Kronik spontan ürtiker hastalarının yaklaşık üçte biri konvansiyonel antihistaminik tedavilerine dirençli olup, bir anti-IgE monoklonal antikoru olan omalizumab 3.basamak tedavide yüksek etkinlikte ve güvenirlilikte kullanılmaktadır. Bu çalışmada hastaların epidemiyolojik ve olası etiyolojik faktörleri ile tedavi yanıtını belirleyen klinik ve laboratuar belirteçlerin hastalık aktivite skorları ile birlikte kronik ürtiker seyri üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Araştırmamızda, S.B.Ü. Bakirköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Kliniği, Ürtiker polikliniğinde Ağustos 2014 – Nisan 2019 tarihleri arasında kronik spontan ürtiker tanısıyla takip edilen ve en az 6 ay süre ile omalizumab tedavisi almış 53 hasta retrospektif olarak değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmamıza 35‟i kadın, 18‟i erkek olmak üzere toplam 53 hasta dahil edildi. Tedavi süresi ortalama 18,4711,73 ay (6-55) idi. Hastaların %52‟sinde tedavi kesilmesini takiben nüks gelişmişti. Hastaların %66‟sında omalizumab tedavisine tam yanıt alınmış ve hastalık şiddeti iyi kontrollü veya hastalıksız hale gelmişti.Hastalarda cinsiyet ile ele alınan tedavi süresi arasında anlamlı farklılık mevcuttu (p<0,05). Kadın cinsiyette erkeklere kıyasla tedavi süresi daha uzun idi.Tiroid otoantikorları ile takip süresi ve hastalık süresi arasında sırasıyla pozitif yönde anlamlı ilişki mevcuttu (p=0,017*),(p=0,012*). Tiroid otoantikor pozitifliği arttıkça hastalık süresi %15,6, takip süresi de %29,4 oranında artmaktaydı.CRP ile sırasıyla relaps süresi ve tedavi süresi değişkenleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişki mevcuttu (p=0,003*),(p=0,031*). CRP pozitifliği arttıkça relaps süresi %25,4 ve tedavi süresi de %27,4 oranında artmaktaydı.Otolog serum deri testi (OSDT) değişkeni ile tedavi süresi arasında pozitif yönde anlamlı ilişkili bulundu (p=0,019*). OSDT değişkeninin pozitifliği arttıkça, tedavi süresi de %36,1 oranında artmaktaydı.Fiziksel ürtiker varlığı değişkeni ile yaş arasında negatif yönde anlamlı ilişki mevcuttu (p=0,02). Hasta yaşı azaldıkça, eşlik eden fiziksel ürtiker varlığı da %22,4 oranında artmaktaydı.ixUAS7_0 skoru ile eşlik eden anjiödem (AÖ) varlığı arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık mevcuttu (p<0,05), UAS7_0 skoru, eşlik eden anjiödemi olan hastalarda daha yüksek saptandı.UAS7_6 skoru ile eşlik eden anjiödem varlığı arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık mevcuttu (p<0,05), UAS7_6 skoru, anjiödem olmayan hasta grubunda daha yüksek saptandı.UAS7_6 skoru ile serum total IgE değişkeni arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık mevcuttu (p<0,05), UAS7_6 skoru, total IgE değeri normal olan hastalarda daha yüksek saptandı.Sonuç: Omalizumab kronik spontan ürtiker tedavisinde etkin ve güvenilir şekilde kullanılmaktadır. Tedavi yanıtı ve hastalık seyri üzerine etkili belirteçlerin tespit edilmesi hasta yönetiminde oldukça önemlidir. Çalışmamız ile ortaya konulan sonuçlar doğrultusunda hastalık ve tedavi seyrinin öngörülmesinde rutin önerilen değerlendirmelere ek olarak tiroid otoantikorları, total IgE değerleri ve OSDT‟nin de değerlendirmesinin faydalı olabileceğini düşünmekteyiz.Anahtar Kelimeler: Kronik spontan ürtiker, Omalizumab, Ürtiker aktivite skoru. Aim: Chronic spontaneous urticaria is a skin disease that can affect 1-5% of the general population. Approximately one third of chronic spontaneous urticaria patients are resistant to conventional antihistaminic treatments, and omalizumab which is an anti-IgE monoclonal antibody is used with high efficacy and safety in the third-line treatment. In this study, we aimed to evaluate the effects of epidemiological and possible etiologic factors, clinical and laboratory markers that determine the patient's treatment response and disease activity scores on the course of the chronic urticaria.Materials and Methods: In our research, fifty-three patients with chronic spontaneous urticaria who underwent omalizumab treatment for at least 6 months were evaluated retrospectively between August 2014 and April 2019 in Dermatology Urticaria outpatient clinic of S.B.Ü. Bakirköy Dr Sadi Konuk Training and Research Hospital.Results: The patients included in our study consisted of 53 people, 35 of them female and 18 of them male. The mean duration of treatment was 18.4711.73 (6-55 months). Recurrence occurred in 52% of patients after discontinuation of treatment. In 66% of the patients, complete response to omalizumab treatment was achieved and disease severity became well controlled or disease-free.There was a significant difference between gender and duration of treatment (p <0.05). The duration of treatment was longer in females than males.There was a significant correlation positively between thyroid autoantibodies variable and follow-up and disease duration respectively (p = 0.017 *), (p = 0.012). As the positivity of autoantibodies increased, the duration of the disease increased by 15,6% and the follow-up time increased by 29,4%. There was a significant correlation positively between CRP and relapse time and treatment time variables respectively (p = 0.003), (p = 0.031). As CRP positivity increased, relapse time increased by 25,4% and treatment time increased by 27,4%. There was a significant correlation positively between autologous serum skin test (ASST) and duration of treatment (p = 0.019 *). As the positivity rate of ASST increased, the duration of treatment increased by 36,1%. There was a significant correlation negatively between physical urticaria and age (p = 0.02). As the age of the patients decreased, the presence of accompanying physical urticaria increased by 22,4%.xiThere was a statistically significant difference between UAS7_0 score and presence of angioedema (p <0.05), and UAS7_0 score was higher in patients with angioedema.There was a statistically significant difference between UAS7_6 score and the presence of angioedema (p <0.05), and UAS7_6 score was higher in patients with no angioedema.There was a statistically significant difference between UAS7_6 score and serum total IgE variable (p <0,05), UAS7_6 score was higher in patients with normal levels of total IgE.Conclusion: Omalizumab has been used effectively and reliably in the treatment of chronic spontaneous urticaria. Determining the effective markers on treatment response and course is very important in patient management. According to the results of our study, we think that thyroid autoantibodies, serum total IgE values and ASST may be helpful in predicting disease and treatment course in addition to routine recommended evaluations.Key Words: Chronic spontaneous urticaria, Omalizumab, Urticaria activity score.
Collections