Ağız cerrahisi uygulamaları sırasında arteriyel oksijen satürasyonundaki değişimlerin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çalışmamızın amacı; ASA I sınıf yetişkin bireylerde, tek başına lokal anestezi ya da intravenöz midazolamla sağlanan bilinçli sedasyon altında gerçekleştirilen alt üçüncü büyükazı cerrahisi sırasında arteriyel oksijen satürasyonu seviyelerindeki değişimlerin puls oksimetri ile değerlendirilmesi ve hipoksemik olayların görülme sıklığı, derecesi, süresi ve operasyonun farklı safhalarına dağılımlarının ortaya konmasıdır. Çalışma; preoperatif safha, sedasyon safhası, lokal anestezi safhası, cerrahi safha ve derlenme safhası olarak beş ayrı safhaya ayrılmış ve her safhanın arteriyel oksijen satürasyonu ortalaması, preoperatif arteriyel oksijen satürasyonu ortalaması ile karşılaştırılarak anlamlı değişiklikler olup olmadığı araştırılmıştır. Bilinçli sedasyon grubunda arteriyel oksijen satürasyonu ortalamalarında çalışmanın tüm safhalarında istatistiksel olarak anlamlı düşüşler gözlenirken, lokal anestezi grubunda tek anlamlı düşüş derlenme safhasında olmuştur. Bu düşüşler istatistiksel olarak anlamlı olmalarına karşın fizyolojik olarak önemsizdirler. Her bir grupta, hipoksemik olayların görüldüğü hasta sayısı, frekansı, derecesi, çalışma safhalarına dağılımı ve süreleri de tespit edilerek karşılaştınlmıştır. Arteriyel oksijen satürasyonu, % 95 seviyesinin altına düştüğünde, ne kadar sürdüğüne bakılmaksızın bir hipoksemik olayın meydana geldiği kabul edilmiştir. Hipoksemik olayların derecesi; hafif (SpO2 % 90-94), orta (SpO2 % 85-89) ve ciddi (SpO2 < % 84) olarak sınıflandırılmıştır. Bilinçli sedasyon grubunda hipoksemi görülen hasta sayısı (% 70) lokal anestezi grubunda hipoksemi görülen hasta sayısından (% 30) anlamlı olarak fazladır. Midazolam uygulanan hastalar, tek başına lokal anestezi uygulanan hastalara göre daha fazla sayıda hipoksemik olay yaşamışlardır. Her iki grupta da hastaların hiçbirinde, hiçbir safhada ciddi derecede hipoksemik olay gözlenmemiştir. Bilinçli 90sedasyon grubunda hipoksemik olaylann % 34.5'i cerrahi safhada, % 32.3'ü sedasyon safhasında meydana gelirken, lokal anestezi grubunda % 61'i derlenme safhasında meydana gelmiştir. Gruplar arasında hipoksemik olaylann derecesi ve süreleri bakımından anlamlı bir farklılık yoktur. Çalışmamızın sonuçlan; midazolam uygulanan hastalann önemli miktarda fazla sayıda hipoksemik olay yaşamalarına rağmen, aynı derecede ve süredeki hipoksemik olaylann alt büyükazı cerrahisinin tek başına lokal anestezi altında gerçekleştirildiği hastalarda da ortaya çıkabileceğini göstermiştir. Bu durum sağlıklı bireylerde çok fazla önem taşımasa da sistemik problemleri olan hastalarda bunlann puls oksimetri ile erken dönemde tespiti ciddi komplikasyonlann önlenmesinde faydalı olabilir. 91 SUMMARY The purpose of this study is to evaluate the arterial oxygen saturation (% SpO2) levels in ASA class I, adult patients undergoing surgical removal of lower third molars under local analgesia alone ör under conscious sedation with intravenous midazolam, by using pulse oximetry. The procedure was divided into fıve phases as preoperative, sedation, local analgesia, surgery and recovery phases and mean % SpO2 of each phase was compared with preoperative % SpO2 in each study group to determine any signifıcant change in % SpO2. in conscious sedation group, there was a significant fail in % SpO2 in ali phases of the procedure. in local analgesia group however, only significant fail was in recovery phase. Although these falls were found to be statistically significant they were physiologically insignificant. The frequency, degree, distribution and duration of hypoxemic episodes in each group was also measured and compared. A hypoxemic episode was deemed to have occured if the % SpO2 fell below % 95 irrespective of the lenght of time for which this persisted until the value returns to % 95. The degree of the hypoxemic episodes are classified as mild (SpO2 % 90-94), moderate (SpO2 % 85-89) and severe (SpO2 < % 84). Number of patients experiencing hypoxemia were significantly greater in conscious sedation group (% 70) than local analgesia group (% 30). Patients receiving midazolam experienced significantly more (% 76.5) hypoxemic episodes than patients receiving local analgesia alone(% 23.4). No patient experienced severe hypoxemia during any phase in both groups. in conscious sedation group % 34.5 of the hypoxemic episods occured in surgery phase and % 32.3 in sedation phase. in local analgesia group % 61 of the hypoxemic episodes occured during recovery phase. This differance in distribution of the 92hypoxemic episodes to the phases were found statistically significant. There was no difference in degree and duration of the hypoxemic episodes between two groups. The results of the study suggest that although patients receiving midazolam experienced significantly more hypoxemic episodes, hypoxemia can also be seen in patients undergoing removal of mandibular third molars with local analgesia alone. This may be of little consequence in healty patients but in compromised patients early detection by pulse oximetry may be useful for preventing serious complications. 93
Collections