Bitkilerle tedavide eser elementler ve antioksidanlar arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VI - Ö Z E T BİTKİLERLE TEDAVİDE ESER ELEMENTLER VE ANTİOKSİDANLAR ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Bu çalışmada 9 tanesi şarap üretiminde, 7 tanesi sofralık olarak kullanılan ve tamamı Türkiye'de yetiştirilen 16 Vitis vinifera çeşidinin çekirdeklerinde bulunan; ve, prosiyanidinler olarak bilinen (+)-kateşin, (-)-epikateşin oligomer ve polimerlerini taşıyan etil asetat ekstresinin serbest radikal temizleyici etkisi ve bu etkinin çekirdekte bulunan eser elementlerle ilişkisinin olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla V. vinifera çekirdek ekstrelerinin stabil serbest radikal olan 1,1-difenil-2-pikrilhidrazil radikalini (DPPH ) ve ksantin/ksantin oksidaz sistem ile oluşturulan süperoksid radikalini (02`) temizleyici etkileri değerlendirilmiştir. Ekstrelerin DPPH'ni temizleme kapasitesi, bilinen antioksidan maddelerden olan bütillenmiş hidroksi toluen (BHT), vitamin C, gallik asit ve kersetin ile karşılaştırılmıştır. Çeşitlerden Hasandede'nin DPPH'ni temizleme kapasitesi bakımından en fazla aktiviteye, Kalecik karası'nın da en düşük aktiviteye sahip olduğu görülmüştür. Tüm ekstrelerin serbest radikal temizleme kapasitesi BHT'den daha aktif olarak bulunmuştur. Çeşitlerden Emir, Tarsus beyazı, Amasya beyazına ait olan ekstrelerin DPPH` temizleme kapasiteleri diğer bir antioksidan olan vitamin C ile benzerlik göstermektedir; Kalecik karası ise vitamin C'den daha düşük, diğer çeşitlerin hepsi vitamin C'den daha aktif bulunmuştur. Kersetin'e göre Hasandede ve Müşküle çeşitlerinin ekstreleri daha aktif bulunmuştur. Ekstreler gallik asitten daha düşük etkinlik göstermiştir. Ekstrelerin 02` temizleme kapasiteleri değerlendirildiğinde; Tarsus beyazı çekirdek ekstresi en aktif, Narince ise en az aktif olan çeşitlerdir. Ekstrelerin 02`'ni temizleme kapasiteleri vitamin C ve gallik asit ile karşılaştırılmıştır. Vitamin C'nin ekstreler ile aynı konsantrasyonda 02` temizleyici etki göstermediği, ancak ekstrelerden 50 kat daha fazla konsantrasyonda kullanıldığında ekstreler ile aynı etkiyi gösterdiği belirlenmiştir. Gallik asit ise, yüksek konsantrasyonda kullanıldığında bir prooksidan olarak hareket etmekte ve 02`'nin miktarını artırmıştır ve 39.4 mg/L gibi ekstrelerden daha düşük bir konsantrasyonda 02` 'nin % 50'sini temizleyebilmiştir. Çekirdeklerin Mn, Fe, Cu, Zn, Se içerikleri tayin edilmiş ve saptanan Mn, Fe, Zn, Se düzeyleri ile 02` ve DPPH- temizleme kapasiteleri arasında yapılan istatistiksel analize göre anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). istatistiksel analize göre 163saptanan Cu düzeyi ile O2` temizleme kapasitesi arasında ise anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0,05). Sonuç olarak, bazı V. vinifera çeşitlerinin çekirdek ekstrelerinin, alternatif bir antioksidan ürün olarak değerlendirilebileceği kanısına varılmıştır. 164 VII - S U M M A R Y AN INVESTIGATION ON THE RELATIONSHIP BETWEEN TRACE ELEMENTS AND ANTIOXIDANTS IN PHYTOTHERAPY In this study, the free radical scavenger activity of the ethyl acetate extracts containing procyanidins known as (+)-catechin, (-)-epicatechin olygomer and polymer of the seeds of 16 V. vinifera species cultivated in Turkey have been investigated. 9 of them are used for wine production and 7 of them are used in table. It was also investigated the relationship between the free radical scavenger activity and trace element levels. For this purpose the scavenger activity of V. vinifera seed extracts was evaluated for stable free radical 1,1-diphenyl-2-picrylhydrazyl (DPPH) and superoxide radical (02`) generated by xanthine/xanthine oxidase (XOD) system. DPPH- scavenger capacity of extracts have been compared with the known antioxidant substances such as BHT, vitamin C, gallic acid and quercetin. Of all the cultivates, DPPH` scavenger capacity of Hasandede has been found as the highest and Kalecik karası as the lowest. Free radical scavenger capacity of whole extracts were founded more active than BHT. Among the extracts, DPPH- scavenger capacity of Emir, Tarsus Beyazı and Amasya beyazı have yielded the same activity with the vitamin C. Kalecik karası is less active than vitamin C and all of the other cultivates are more active than vitamin C. When compared with quercetin, Hasandede and Müşküle extracts have been found more active. All of the extracts have yielded lower capacity than gallic acid. When the 02` scavenger capacity of extracts were evaluated, the seed extract of Tarsus beyazı cultivated is the most active and Narince is the least. The 02`' scavenger capacity of extracts were compared with vitamin C and gallic acid. If the same amount of vitamin C concentrations with the extracts were used, the 02`` scavenger capacity couldn't be observed but when vitamin C was used 50 times more than extracts, same activity with the extracts was observed. Gallic acid, used with at higher concentrations, has acted as prooxidant and increased the amount of 02`, but at lower concentrations from the extracts such as 39,4 mg/L could have scavenged %50 of 02`. Mn, Fe, Cu, Zn, Se contents of seeds have been determinated. According to statistical analysis, we could not find any meaningful correlation between Mn, Fe, Zn, Se levels and 02` and DPPH scavenger capacity of the seeds (p>0.05). On the other 165hand there was a meaningful correlation between Cu level and CV scavenger capacity of the seeds (p<0.05). As a result, it has been concluded that some V. vinifera seed extracts could have been evaluated as an alternative antioxidant product. 166
Collections