Romatizmal mitral kapak hastalarında kapak repaır ve replasman tekniklerinin erken ve geç dönem karşılaştırılmalı sonuçları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Romatizmal mitral kapak lezyonlu hastalarda repair ve replasman tekniklerinin karşılaştırılmasında hastanemizde opere edilen hastaların 3 yıllık kapak replasmanı ve repairi sonuçlarını inceledik. Dejeneratif mitral regurjitasyonu olgularında kapak tamiri tercih edilen bir cerrahi yöntemdir, operatif mortalite, morbidite, geç dönem survey, reoperasyon insidansı, tromboembolik komplikasyon insidansı düşüktür 1-3. Ancak romatizmal mitral kapak olgularında özelliklede tamiri güç dejeneratif değişikliklerin geliştiği olgularda kapak tamiri yönünden teknik zorluklar söz konusudur. Günümüzde kapak hastalarının preoperatif ve peroperatif detaylı değerlendirilimi, cerrahi tekniklerde ilerleme romatizmal kapaklarda da repair tekniklerinin uygulanabilirliğini artırmıştır. 4,5,10. Merkezimizde Ocak1998-Aralık 2000 tarihlerinde romatizmal mitral kapak hastalığı nedeni ile opere edilen 545 repair ve replasman vakasının erken ve geç dönem postoperatif verileri karşılaştırıldı. Demografik verilere bakıldığında; her iki grup arasında yaş ortalamaları, preoperatif geçirilmiş serebrovaskuler atak ve arterial emboli oranları, preoperatif atriyal fibrilasyon oranı, miks tip kapak lezyonlu vaka oranı yönünden replasman grubunun istatistiksel anlamlı daha fazla sayıda olduğu görüldü. hastane mortalitesi, postoperatif düşük kardiyak debi sendromu görülme oranı yönünden ise her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu.Geç dönem sonuçlar: Toplam 48 aylık hayatta kalış oranı MVT de %95.65, MVR da ise %94.97 dir. geç ölüm nedenleri, ileri yaş, eşlik eden koroner arter hastalığının varlığı, NYHA class 3-4 olgular, endokardit olarak saptandı. Kompleks mitral kapak tamiri prosedürlerinin geç dönem surveyi direk etkilemediği görüldü. Reoperasyon oranlarına bakıldığında, replasman vakalarının %16,4 ü redo iken tamir vakalarının redo oranı %9.47 dir. Yani ikinci kez opere edilecek kapak hastalarında replasman daha tercih edilir görünmektedir. Repair uygulanan vakaların 3 yıllık reoperasyon oranları % %1.1 , replasman olgularında reoperasyon oranı %3.15 bulundu. 3 yıllık takip peryodunda, replasman grubunda tromboembolik komplikasyon görülme oranı %7.7 iken, tamir grubunda bu tip komplikasyon saptanmadı. Endokardit 3 yıllık süreçte replasman grubunda 8, tamir grubunda ise 1 hastada saptandı. Tartışma: Replasman vakalarinin geç dönem MORTALİTE nedenleri, kapakta strüktürel bozulma, tromboembolik komplikasyonlar, veya antikoagulan tedaviye bağlı kanama komplikasyonlarıdır. bizim çalışmamaızda 3 yıllık süreçte yukarıdaki nedenlere bağlı toplam morbidite oranı replasman grubunda % 4,9, kapak tamiri grubunda ise %3,15 idi (p=0.0001). mortalite oranı ise replasman grubunda %7.77 iken tamir grubunda mortalite saptanmadı (p=0.0001). 3 yıllık süreçte NYHA fonksiyonel kapasite repair yapılan grubta replasman grubuna göre anlamlı daha iyi idi (p=0.0001).repair grubunda pür stenozlu vakalarda 3 yıllık reoperasyon saptanmadı ancak miks tip kapak patolojili 3 vakada tamir prosedürü sonrasında reoperasyon gerekti. miks tip romatizmal kapak hastalığında tamir prosedürü daha riskli görünmektedir. postoperatif 6. ve 12. aylardaki ekokardiyografik verilere bakıldığında tamir grubunda hastaların % 78.94 ünde mitral yetmezlik bulgusu yok veya önemsenmeyecek düzeyde idi. buda tamir prosedürünün uygun hastalarda olumlu bir yaklaşım olduğunun göstergesidir. SonuçMitral kapak tamiri, replasmanın iyi bir alternatifidir. Günümüzde ilerleyen tetkik ve cerrahi prosedürler ile bunu artık romatizml kapaklar içinde söyleyebiliriz. Uygun vakalarda tamir prosedürünün uygulanması, sol ventrikül fonksiyonlarında daha iyi korunma, tromboembolik komplikasyon oranının ve antikoagulan tedavi gerksiniminin daha düşük olması, uzun dönem surveyin daha iyi olması ile birliktedir. Uygun romatizmal kapak hastalarında cerrahi karar verilirken, replasmanın yanında tamir seçeneğide bir alternatif olarak akılda tutulmalıdır. We examined the comparison of the repair and replacement technique in patients with rheumatic mitral valve lesions in our hospital patients who were operated for mitral valve replacement. The 3-year -valve replacement and the repairer results were examined in this study .postoperative echocardiographic data from 6 and 12 months, minimal or no signs of mitral regurgitation were observed 78.94 % of the patients in the repair group. It is indicative of repair procedures have preferable results for patients who have suitable valvular lesions. ResultMitral valve repair, is a good alternative of replacement. While giving decisions in patients with rheumatic mitral valve disease, repair option as an alternative to replacement operation must be kept in mind in suitable mitral valvular pathology.
Collections