Erα ıvs1 – 401 genotipinin Türk kadınlarında koroner arter hastalığı risk ve yaygınlığının belirlenmesinde önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmada Türk kadınlarında östrojen reseptör α IVS1-401 gen polimorfizmi ile koroner arter hastalığı arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini miyokard perfüzyon sintigrafisi sonucuna göre koroner anjiyografi endikasyonu konularak işlem yapılan 114 kadın hasta oluşturdu. Koroner arter hastalığı, koroner anjiyografi sonucunda en az bir majör epikardiyal koroner arterde %50'den fazla darlık saptanması şeklinde tanımlandı. Hastalardan, gen analizi ve diğer biyokimyasal parametreler için venöz kan örneği alındı.Yapılan koroner anjiyografi işlemi sonucunda çalışmaya dahil edilen hastaların %61,4'ünde koroner arter hastalığı saptandı.Koroner arter hastalığı olan hastaların genotiplerinin %66 TC, %20 CC ve %14 TT şeklinde dağılım gösterdiği bulundu. Koroner arter hastalığı olmayan hastalarda ise genotiplerin % 59 TC, % 18 CC ve % 23 TT olarak dağılım gösterdiği bulundu. Koroner arter hastalığı varlığı ile genotiplerin dağılımları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmadı (p>0,05). Çalışmamız, Türk kadınlarında ERα IVS1-401 gen polimorfizmleri ile koroner arter hastalığı varlığı arasında ilişkinin olmadığını ortaya koymuştur. The aim of the study was to determine the relationship between estrogen receptor α IVS1-401 gene polymorphism and coronary artery disease in Turkish women. The sample of the study consist of 114 women patient, who underwent coronary angiography indications according to myocardial perfusion scintigraphy. Coronary artery disease was defined as coronary angiography with at least one major epicardial coronary artery with more than 50% stenosis. Venous blood samples were taken from the patients for gene analysis and other biochemical parameters. Coronary artery disease was detected in 61.4% of the patients included in the study as a result of coronary angiography. The genotypes of patients with coronary artery disease were found to be 66% TC, 20% CC, and 14% TT. In patients without coronary artery disease the genotypes were found to be 59% TC, 18% CC and 23% TT. There was no statistically significant correlation between presence of coronary artery disease and istribution of genotypes (p>0,05). Our study has revealed that there is no relationship between ERα IVS1-401 gene polymorphisms and coronary artery disease in Turkish women.
Collections