Miyokard viabilitesi düşük olgularda koroner arter by-pass cerrahisi sonrası viabilite durumunun değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Kalp yetmezliği birçok kanserden mortalite ve morbidite açısından daha tehlikelidir. En sık nedeni olan iskemik kalp hastalığı ile mücadelede birçok enstrüman olsa da bazen doğru ve etkili yöntemi belirlemek sanıldığı kadar kolay değildir. İskemik kalp hastalığından ötürü ventrikül fonksiyonları gerilemiş ve miyokart canlılığı etkilenmiş olgulara yaklaşım son yıllarda klinik çalışmaların sonuçlarıyla değişime uğramıştır. Çalışmamızda bu olgulara yapılan koroner arter baypas greftlemenin sonuçlarını incelemek, risk faktörleri ve preoperatif görüntüleme yöntemlerine dayanarak postoperatif değişiklikleri neden sonuç ilişkisinde araştırmak amaçlanmıştır. Metot: Çalışma retrospektif gözlemsel olarak tasarlanmıştır. Ocak 2015 ile Ocak 2019 tarihleri arasında, Dr. Siyami Ersek Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, aortakoroner baypas cerrahisi olup baypas yapılan bölgelerin en az birinin operasyon öncesinde yapılan canlılık değerlendirmesinde viyabilitesi ≤ %70 olan 73 hasta dahil edilmiştir. 41 hastanın verileri retrospektif olarak incelenmiş postoperatif ventrikül fonksiyonları ile karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmamıza dahil edilen hastaların ortalama EF'si 34.11 ± 8.52 idi. Preoperatif transtorasik EKO ve MPS ile değerlendirilen EF'ler birbiri ile korele idi (p<0,001). Postoperatif EF'ler iki yönteme göre ortalama %6'lık istatistiksel olarak anlamlı artış saptandı (p=0,001). Postoperatif ventrikül fonksiyonlarındaki iyileşme ile Cx ve RCA sahalarının viyabilitesi arasında anlamlı ilişki saptanmaz iken, EF artışı LAD sahası %70 üstü canlı olan hastalarda %70 ve altı canlı olanlara göre anlamlı idi (p=0,002). WMSI özellikle EF'si korunan veya artan olgularda olmak üzere postoperatif genel değerlendirmede anlamlı düşüş gösterdi (p=0,021). Mitral kapağa müdahale edilen 9 olguda EF iyileşmesi gösterilemedi. LAD, Cx ve RCA sahalarının viyabilite oranı ile mortalite arasında ilişki bulunamadı.73 hastanın 36 aylık takip sürecinde 11 (%15,06) mortalite meydana geldi. Sonuç: İskemik kardiyomiyopatili ve miyokart canlılığı belirli oranda azalmış hasta grubuna yapılan koroner arter greftleme girişimi sonrasında ventrikül fonksiyonları ve duvar hareket kusurlarında iyileşme saptanmıştır. Miyokardiyal viyabilite ve mortalite arasında ilişki bulunmamıştır. Canlılık oranın tek başına cerrahi revaskülarizasyon kararını vermede veya dışlamada etkisi tartışmalıdır. Koroner arter baypas greftleme düşük EF'li ve miyokardiyal viyabilitesi azalmış olgularda dahi en etkili revaskülarizasyon seçeneği olabilir. Anahtar Kelimeler: koroner arter baypas; kalp yetmezliği, miyokardiyal hibernasyon Objective: Heart failure is more dangerous in terms of mortality and morbidity than many cancers. Although there are many instruments in the fight against ischemic heart disease, which is the most common cause, sometimes it is not as easy to determine the correct and effective method. Management of myocardial viyability in patients with impaired ventricular function has been changed in recent years with the results of clinical trials. In this study, we aimed to investigate the results of coronary artery by-pass grafting in patients with reduced myocardial viyability. We looked for the changes in ventricular functions based on risk factors and preoperative imaging methods. Method: The study was designed as a retrospective observational study. Between January 2015 and January 2019; A total of 73 patients who underwent coronary bypass surgery at Siyami Ersek Training and Research Hospital were included. Myocardial viyability ratio ≤ 70% in at least one of the bypassed regions was a must. The data of 41 patients were analyzed retrospectively and compared with postoperative ventricular functions. Findings: The mean EF of the patients included in our study was % 34.11 ± 8.52. EFs evaluated with preoperative transthoracic ECHO and MPS were correlated with each other (p <0.001). Postoperative EFs showed a statistically significant increase of 6% compared to the two methods (p = 0.001). There was no significant relationship between postoperative ventricular function improvement and viyability of Cx and RCA sites. The increase in EF was significant in patients with >70% LAD viyability compared to those with <70% viyability (p = 0.002). WMSI showed a significant decrease in postoperative general evaluation, especially in patients with increased or preserved EF (p = 0.021). Increase in EF was not demonstrated in 9 patients who had mitral valve intervention. There was no correlation between viyability of LAD, Cx and RCA sites and mortality. Eleven (15.06%) mortality occurred in the 36-month follow-up of 73 patients. Conclusion: In patients with ischemic cardiomyopathy and decreased myocardial viyability, improvement in ventricular function and wall motion defects was found after coronary artery by-pass grafting. There was no relationship between myocardial viyability and mortality. The effect of viyability alone in decision-making or exclusion of surgical revascularization should be weighed. Coronary artery bypass grafting may be the most effective revascularization option even in patients with low EF and decreased myocardial viyability. Key words: coronary artery bypass; heart failure; myocardial hibernation
Collections